Bir şeyler olduğu kesinde sanırım aklımız yetse de, öngörmeye teşebbüs etsek de kalmamız gereken, adımlarımız gibi düşünmemizin de vuslata erdiği bir nokta var gibi…
Her şey ne kadar birbirine girmiş görünüyor. Ben kendi adıma ülke gündeminin hızına ayak uyduramıyorum. Bırakın izleyip takip etmeyi düşünürken bile yoruluyorum.
Hergün patlayan bombalar, atılan füzeler, kurulan hain pusular ve şehit edilen gencecik bedenler… o bedenlerle birlikte toprağa karışan, o daracık mezara sığmaya çalışan gözü yaşlı anne babalar, eşler, yavrular… Daha kundakta yada annesinin bedeninin bir parçası babasını tanıyamayacak bir yaşam.
Öte yandan sınır ötesi çok hareketli. Cumartesi gecesi 22 sularında Musul’a harekatın başlamış olduğu haberi internete düştü.
Türkiye'nin Bu harekattan beklentisi nedir? Bizi Suriye ve Irak çıkmazında neler bekliyor gibi pek çok sorunun cevabını kısa sürede buluruz diye düşünüyorum.
Avrupa Birliğinin aldığı kararlar, Lozan da yapılan görüşmeler, TL üzerindeki kararlar, ABD başkanlık seçimlerinin bize yansıması vs…
Memleket ahvaline baktığımızda yakın dönemde Lozan’ın tartışılması sürecine PKK’nin de dahil oluşu ve şimdi misak-ı milli ile devam eden gereksiz süreç! Cidden ben bu tartışmayı algılama adına kendi adıma başarısız oldum bile.
Tabi unutmamak lazım, meclis çalışıyor, KHK'ler, torba torba yasalar hazırlanıp hayata geçiriliyor. Komisyonda kuruldu bu arada, darbeyi araştırmak için…(bu arada benim fikrim bundan bir şey çıkmayacağı)
Bir yandan da 15 Temmuz süreci sonrası temizlik devam ediyor. En büyük sorumluluk adalet mekanizması içinde yer alan kurumlara düşüyor.
Aslında çok garip şeyler olsa da garipsemiyoruz. Bir gün önce gözaltı kararlarını uygulayan amir ertesi gün ellerinde kelepçe ile karşımızda…
İnanılır gibi değil, kangren olmuş gibi hangi taşı kaldırsan altından çıkıyorlar. Değişik bir ülkeyiz vesselam…
OHAL uzatıldı, insanların yüzlerindeki tedirginliği okumak zor değil. Bir şekilde bu sürece dahil olmuş, Fakat iyi niyet kurbanları yanında hesabı büyük olan başları ezilmesi gerekenler birbirine karışmış gibi. Ama her şeyin bedeli olmalı illa ki ve ödemeleri lazım kesinlikle! Fakat gerçek şu ki toplumsal boyutta ortaya çıkan durum çok ağır…
Ama dediğimiz gibi bir eylem varsa bir bedelde olmalı. Geçmişin güzel günleri adına bir bedel ödenmeli gasp ettikleri adına en azından. Derdim bu sürecin bir an önce bitmesi ve memleketin nefes almaya başlaması, en az zararla bu süreci bertaraf edebilmemiz.
Ama gerçekten umutlu olmak icap eder. Ben kendi adıma umutluyum yarınlardan. Biliyorum ki bu süreç daha sürecektir ve şimdi vaktiyle ikbal için her türlü fırıldaklığı maharetle sahneleyenler, yalama, kişiliksiz ve kimliksiz önemli mevkileri işgal etmiş bu zarardan temizlenip hakkettikleri ile onları ödüllendirmeliyiz.
Paylarına düşen ile yüzleşip bedelini ödemeleri gerekiyor! AMİN…
AMİN demişken bir de dua edelim değil mi…
Bize yakışmaz çünkü kem söz beddua. Şimdiye kadar işgal ettikleri makamları ile kullandığı kaynaklar ve keyfiyet ile yedikleri içerikleri kul hakları burunlarından gelsin. Rüyaları bile olmasın, beter olsunlar…
Devletimiz milletimiz elele inşallah gereken her şeyi tez zamanda yapacaktır. Hakim ve Cumhuriyetimizin savcıları bu süreci çok güzel idare edeceklerdir. Kanun dairesinde herkes bedelini ödeyecek yaptığının.
Eee almayacaksın mazlumun ahını. Ne demiş atalarımız çıkar aheste aheste… yada zamanında yediğin hurmalar artık!
Şunu bilelim ama 1950’li yıllardan bu yana hesabı yapılmış bir badireyi atlatmak öyle kolay değil. Bu oyun çok büyük idi. Ve bedeli de büyük olacaktır.
Hiç şimdi yanar dönerlik yapmaya gerek yok çünkü geçmiş yani tarih işte bunun için var. Cemayilevvelleri belli ağanın bunların.
Daha çok nefes aldığımız yaşanabilir bir memleket özlemiyle selam olsun dostlar...
