Advert
Advert
Advert
Düşünün hele!

Düşünün hele!

Bu içerik 2841 kez okundu.

   Düşünün hele!

   Yargının en üstünde yer alan yargı başkanı, açıkça AKP’li cumhurbaşkanı olduğunu, dahası cumhurbaşkanından da öte fiilen Devlet Başkanı olduğunu söyleyen birini ayakta alkışlıyor ve konuşmasında cumhurbaşkanına, Devlet Başkanım diye hitap ediyor…

    ABDD başkanı Obama konuşurken herkes ayakta bir tek yargıçlar oturmakta. Herkes alkışlar, tezahürat yapar, bir tek yargıçlardan ses seda çıkmaz. Şimdi sormak gerekir:

    Yargı bağımsızlığı nerede kaldı?

           

                                                                                                 XXX

 

    Zonguldak’ta açlık grevindeki maden işçileri eylemlerine son verdiler. Galiba kendilerine bin yedi yüz lira verilmiş. Asgari ücret bin üç yüz lira, onlara bin yedi yüz lira! Onlar ki kelle koltukta yerin yüzlerce metre altında canları pahasına çalışıyorlar. Dışarıda elinde süpürge faraş ortalık süpürenle yeraltındaki bir maden işçisinin ücreti aynı! Akıl var mantık var yahu!

    Ha, sakın yerüstünde çalışan emekçi kardeşlerimiz de gerçekte asgari ücretle haklarını alıyorlar sanılmasın. Bu memlekette o ücretle ancak sürünülür. Bizi sürünmeye layık görenlere yazıklar olsun demekten başka şey gelmiyor ki elden. Sandıklar bile çözemedi bu sorunu yıllar yılı. Bir korku imparatorluğu içinde seçmen bir türlü kararını sandığa yansıtamıyor doğrusu…

 

                                                                                                XXX

    Devrek’in kevgire dönen sokak ve caddeleri daha uzunca bir süre bizleri rahatsız edeceğe benzer. Ama görünen o ki iktidarın belediyesinin gücü yandaşı olanların cadde ve sokaklarına yetiyor. Oralar kazıldıktan hemen sonra kapatılıp onarılıyor. Ankara caddesinde olduğu gibi… Çünkü orada da AKP’nin ilçe örgütü var… Böyle de olmaz ki. Göstere göstere kendileri dışındakilere işkence yapılmaz ki!

 

                                                                                                 XXX

 

    Şu Sahil Sokak galiba belediyenin en gıcık olduğu yer. Her taraf pislikten geçilmiyor. Gerçi suç sadece belediyenin değil ama ben gene de orayla ilgilenmeyen yetkilileri bir kez daha kınıyorum. Köprüden doğru Sahil Sokak’a ilerlediğinizde burnunuzu ağır bir lağım kokusu sızlatıyor. İstinat duvarlarının dibinden doğru ırmağa sızan lağım sularının yaydığı kokular bunlar. Bir de büyükbaş hayvanların, başıboş köpeklerin pislikleri her yanda. Kelaynak kuşuna benzetilen ırmak boyunca etrafa atılan çer çöpten bahsetmek bile istemiyorum. Tıkanan bir kanalizasyon için üç dört gün sessiz kalan Sahil Sokak sakinlerine de ne demeli bilmem ki!

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
BAŞKAN BOZKURT: TABURUN GİTMESİNE ULUPINAR KAYITSIZ KALDI
BAŞKAN BOZKURT: TABURUN GİTMESİNE ULUPINAR KAYITSIZ KALDI
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM