Cumartesi günü Pusula TV akşam haberlerinde İl Müftüsünün şehit cenaze törenleri konusunda çok ilginç bir açıklamasını üzüntüyle dinledim. Bir insan bu kadar ezilir, büzülür böyle açıklama yaparken. Tabi ki öncelikle topu Diyanet İşleri Başkanlığına attı. “Törenler Diyanet işleri Başkanlığından gelen genelge doğrultusunda yapılıyor.” dedi.
Ben de üşenmedim, şu genelge nedir diye araştırdım. Şimdi Diyanet İşleri Başkanlığının adı geçen genelgesini harfi harfine sizlerin dikkatine sunuyorum. Ben Kurtuluş Savaşından, Atatürk’ten söz edilmeyecek diye bir ibare göremedim. Siz görüyorsanız lütfen beni bilgilendirin!
“Diyanet'in genelgesinde, şehitliğin yüce bir makam olduğu kaydedilirken, müftülere, "Cenaze törenlerinde de toplu tekbir getirilmesi, ıslık çalınması, slogan atılması, alkışta bulunulmasının önüne geçin" dendi.
Genelgede "Cenaze namazının sıradan bir tören veya seremoni değil, tıpkı cuma ve bayram namazları gibi bir ibadet olduğu, ibadet esnasında yüksek sesle ve topluca tekbir getirmenin dahi mekruh görüldüğü hususu hatırlatılacaktır... Cenaze adabına yakışmayacak tutum ve davranışların dinen uygun olmadığı ve bu tür davranışların şehidin ruhunu inciteceği ve ona karşı saygısızlık olacağı uygun bir dil ve üslupla anlatılacaktır" denildi.”
Genelgede Herhangi bir isim zikretmeyin; hele de Kurtuluş Savaşı’ndan, Atatürk ve silah arkadaşlarından söz etmeyin diye bir açıklama yok.
Şimdi Zonguldak İl Müftüsüne sorumuz:
Diyanetin sözünü ettiğiniz genelgesini basınla ve tüm yurttaşlarımızla paylaşır mısınız? Paylaşın ki en doğrusunu öğrenelim. Yoksa içimizdeki şüpheler daha da yoğunlaşacak. Şahsınızla değil belki ama bizi idare edenlerle ilgili olumsuz görüşlerimiz daha bir netleşecek.
Biliyoruz ki Egemenlik Bayramını etkisizleştirmek için oraya Kutlu Doğum Haftasını getirenlerin, Gençlik ve Spor Bayramını etkisizleştirmek için Fetih Kutlamalarını ön plana çıkaranların asıl dertleri Cumhuriyetle ve onun değerleriyle. Özellikle de Atatürk’le.
Kutsal günleri hicri takvimle takip eden Diyanet, nedense Kutlu Doğum Haftası diye belirlediği haftayı miladi takvimle belirliyor. Hicri takvime göre on gün geriye gelmiyor mu kutlanan günler? Neden ille de Egemenlik Bayramı haftası?
