Biz Sahil Sokak sakinleri, belediyeye atık su bedeli, kanalizasyon gideri bedeli vs. adları altında çeşitli kalemlerde vergi ödemiyor muyuz yahu? Neredeyse bir ay oldu kanalizasyon patlayalı. Hemen hemen her gün uğradım zabıtaya! Fikri Bey şahidimdir. Yanımda telefon ediverdi Fen işleri yetkilisine. Sonuç? Elde var sıfır. Ha kulağıma gelenler çok ilginç doğrusu! Bendeniz, kanalizasyonun nereden patlak verdiğini birebir söyleyecekmişim de öyle tamir edilecekmiş! O zaman beni kanalizasyon işlerinden sorumlu amir yapın kardeşim!

    Biraz yağmur yağsa, kokudan geçilmiyor. Yani bizim suçumuz Sahil Sokakta oturuyor olmak mı anlamadım gitti. Bu konuda artık Belediyelerden sorumlu vekilimize yakınmaktan başka çarem kalmadı. Ne olur şu pisliklerden kurtarın bizi. Yaşanılası bir Sahil Sokak bizim hakkımız değil mi?

                                                                                 LAN DEME LAN!

    Meclisin Salı günkü oturumu çok ilginç sahnelere tanık oldu. AKP vekili kürsüden CHP’li vekillere çatarken lan sözcüğünü kullandı bir iki kez. Bunun üzerine kürsüye çıkan CHP’li Engin Altay, Meclis başkanından, AKP’li konuşmacının özür dilemesini istedi. Meclis başkanının umursamaması üzerine AKP’li vekile dönerek “Lan deme Lan!” diyerek vekilin hakaretine iade- i ifadede bulundu…

    Böyle bir mecliste memleketin hangi meseleleri çözülür bilmem ama bilinen gerçek, gidişatımızın her geçen gün daha da kötü olduğudur.     Ekonomimiz dibe vuruyor. Terör bitmek tükenmek bilmiyor, yasalar egemenlerden yana, millet inim inim inlerken sesini bile çıkaramıyor uğradığı haksızlıklara karşı. Alanlara çıkıverecek olsa, cop, gaz, su… İnsanlık, barış, hak, hukuk kavramları millet için yok hükmünde. Bize koyun olun, yürüyün ardımız sıra; sadece birbirinizin arkasını görün kuyruk altından demedikleri kaldı. Gerçi demelerine gerek yok ya! Tam da istedikleri gibiyiz vesselam…

                                                                                      NE DESEM Kİ!

    Sözüm ona bir din adamı TRT ekranlarına çıkıp, namaz kılmayan hayvandır gibisinden sözler etti. Bu sözleri de güya Kur’an ayetlerinden biriyle pekiştirdi anlatırken. İçimden yazıklar olsun demek geldi o an. Dedim de tabi ki. Onu okutanlara da lanet okudum vallahi. Yahu sana ne benim ibadetimden, kabahatimden. Kılmıyorsam namazı, o benim Tanrı ile aramdaki meseledir. Seni neden ilgilendiriyor anlamadım gitti. Bir de Bir başka sözüm ona din adamı, hamile kadınların belli aylarından sonra sokakta dolaşmalarının dinen yerinde olmadığını söyledi. Valla bu din âlimlerinin hepsinin beyni belden aşağı mı çalışıyor, bana mı öyle geliyor bilemedim…