Bir türlü önlenemeyen terör, başta AKP olmak üzere siyasi parti liderlerinin gerilimi tırmandıran yaklaşımları, mecliste ülke yararına kararlar yerine konuşturulan yumruklar, yoksulluk, işsizlik, çökmeye yüz tutmuş ekonomimiz, komşularla olan olumsuz münasebetler…

   Her şeyden önemlisi de itibarını gün geçtikçe yitiren bir memleket!

   İki yüz yıl önce bir şair çıkmış, Hürriyet üzerine bir şiir yazmıştı. O baskıcı dönemlerde özgürlüğün değerini bilen şair, uğruna ölümün göze alınabileceği bir değer olarak nitelendirmişti şiirinde özgürlüğü. Büyüleyici bir tutkuydu özgürlük o zamanlarda! Ya şimdi?

   Şimdi çok mu özgür olduk?

   Şimdi bize ardına kadar mı açtılar özgürlük ve barışın kapılarını?

   Şöyle günümüzü yansız, her kesime eşit aralıklı değerlendirdiğimizde durumumuzun ne kadar vahim olduğunu görmemek için kör olmamız lazım!

   Bizzat Cumhurbaşkanı, ekonomimizin kötüye gittiğini söyledi. Bizi karşısına alan başta Rusya olmak üzere batan gemiyi kurtarmak üzere girişimler başlatıldı. Bir nevi özür anlamına gelen mektuplarla aramızdaki ticari ilişkileri düzeltme isteğini belirtti. Ancak Rusya, düşürülen uçağının hesabını sormadan aramızın iyileşeceği güvencesini vermiyor bir türlü. Suriye ile ilişkilerimiz malum. ABD, Suriye konusunda bizimle aynı şeyleri düşünmüyor belli. Biz İŞİD’e, onlar PYD’ye bir türlü terörist diyemiyoruz nedense?

                                                                                          MHP BİLMECESİ

   19 Haziranı bekliyor MHP’li muhalifler. Başta Akşener olmak üzere muhalif kanat önce tüzük kurultayı, ardından da seçimli kurultayı düşünüyor. Belki de ikisi bir arada olacak. Peki sonra ne olacak? MHP’de kan değişimi ülkede neyi değiştirecek? MHP değil miydi haziran seçimleri sonrası muhalefet partilerine tanınan olanağı elinin tersiyle geri iten? Artık atı alan Üsküdar’ı geçti. Yolcudur Abbas, durmaz gider…

   Umutları MHP’ye bağlamak demek, baş aşağı akan bir dereyi tersten akıtmaya benziyor. AKP’den ne farkı var ki MHP’nin? Hangi politikalarıyla memleketi düzlüğe çıkartacaklar? Ekonomi alanındaki projeleri, sosyal projelerinin çoğunu CHP seçim bildirisinden yürütmediler mi? Sadece MHP mi? AKP de aynı şeyi yapmadı mı 1 Kasım seçimlerinde?

                                                                    DOKUNMA YANARSIN

   Şimdi gündemde dokunulmazlıklar var ya? Meclis dokunulmazlıkları kaldırınca fezlekeler mahkemelere gönderildi. Yahu fezlekesi olan vekillerin çoğunun sözüm ona kabahatleri suç değil ki yasalara göre!

   Teröristlerle görüşmek, terörist başına sayın demek, cenazelerine katılmak, taziyeleri dile getirmek, çözüm sürecinde suç olmaktan çıkarıldı. Şimdi haklarında fezleke olan HDP vekilleri hangi suçla yargılanacaklar mahkemelerde? Hırsız desen değil! Arsız desen değil! Demek ki bu dokunma isteğinin ardında tümüyle siyasi bir rant sağlama arzusu var! Ayan beyan belli! Peki, adı yolsuzluklara karışmış vekillerin, bakanların, başbakanların dokunulmazlıkları ne olacak?