Gün geçmiyor ki gündem değiştirilmesin! Hem de ne gündemler bir bilseniz! 7 Haziran sonrası biri bir düğmeye bastı, ortalık kan gölüne döndü. Kasım seçimlerinden önce art arda patlatılan bombalar, yüzlerce masum insanın katledilişi, teröristlerle sürdürülen çatışmalarda yaşamını yitiren yüzlerce yoksul ailenin polis, asker çocukları… Kan ve gözyaşı…
Dört yüz vekil vermezseniz sonucuna katlanırsınız diye başlayan tehdit sözleri. Korku yaratma, panikletme ve yıldırma çabaları… Ortadoğu’dan başlayıp Avrupa’ya, Amerika’ya ve Rusya’ya uzanan bozulan dış ilişkiler… Çöken ekonomi, işsizlik, yokluk, yoksulluk…
Bütün bunların sorumlusu milletmiş gibi millete yüklenen taşınamaz derecede zorlu yaşam koşulları…
AKP iktidar olduğundan bu yana iki şeyi çok esaslı gerçekleştirdi: Yollar ve cenaze işleri.
Çünkü ikisi memlekette olmazsa olmazdı. Özellikle işsizlerin iş bulma umuduyla doğdukları yerlerden çok hızlı göç etmesi duble yollarla mümkündü. Ha bu yollar üzerine yapılan viyadük ve köprüler de on numara elbette. Cenaze hizmetlerinin ücretsiz oluşu da ikinci bir millet hizmeti. Cenazesi olan ev elini sıcak sudan soğuk suya değdirmiyor. Her tür cenaze işleri ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor. Cenaze evine sadece ölen yakınının yasını rahatça tutmak kalıyor…
Memura, emekliye, çalışana yapılan yüzde üç – dörtlük zamlarsa daha maaş ele geçmeden eriyip yok oluveriyor. Çünkü enflasyon canavarı yoksulların, dar gelirlilerin ensesine yapıştı mı bırakmıyor bir türlü.
Bir de asgari ücret bilmecesi var ya! Sözüm ona bin üç yüz lira oldu. Oysa işverenlerin uyanık olanları, Ücretleri bankaya yatırıyor tam olarak sonra da en az üç yüz lirasını geri alıyormuş. Ne anladım o zaman asgari ücret artışından?
Yeni bir köprü yapıldı Körfez’de. Açıldığında geçiş ücreti kırk liraya yakın olacakmış. Bence az! Üç yere turnike kurulmalı. Köprü girişi, köprü ortası ve köprü çıkışı... Geçenden parayı alacaksın, geçmeyendense üç kat fazlasını alacaksın… Deli Dumrul hikâyesini anımsattı birden…
Devlet memurları yasasını değiştiriyor iktidar! Paralel yapıyla mücadele bağlamında adı cemaatle anılan memurların işlerine temelli son vermeyi amaçlıyor gibi görünüyor. Ama bence sadece cemaatle sınırlı değil yasa. Mesela sol sendikalara mensup tüm memurları kapsayacağa benziyor. Yasaya bakılırsa yargıdan başlayıp muhtarlara, azalara, işçi ve memurlara kadar herkesin iplerini iktidarın eline teslim etmek gibi duruyor.
Milletin sabrıyla fazla oynamayın derim ben…
