Advert
Advert
Advert
TRAVMA

TRAVMA

Bu içerik 2086 kez okundu.

    On gündür darbeyle yatıp darbeyle kalkıyoruz neredeyse. Aslında adına tam olarak darbe de denmez ya! Kalkışma diyelim. Malum bütün TV haber kanallarında yirmi dört saat kalkışma haberleri var. Öyle ki tüm ayrıntılar en ince noktalarına kadar yansıtılıyor ekranlardan. Görüntüler dehşet verici. Kalkışmacıların acımasızlıkları öylesine görüntülenmiş ki, bir korku filmi adeta. Dehşete kapılmamak elde değil. Hareket önlendi de daha beterini yaşamaktan kurtulduk. Gerçi yetkili ağızlar henüz tehlikenin geçmediğini söylüyorlar ama bundan daha beterinin olacağını hiç sanmam…

   Televizyon görüntülerine bir de meydanlarda gösteri yapanlar eklenince insan aklına ziyan durumlar çıkıyor ortaya. Neredeyse asker üniforması giyen herkesi darbeci diye görmeye başlıyoruz. Hele de bedel ödeyemediği için askerlik yapmak zorunda kalan rütbesizleri. Onları davul zurnayla askere uğurlayanlar, şimdi meydanlarda asker için demedik laf bırakmıyorlar. Doğrusu tam da burada sapla saman birbirine karışıveriyor. O üniformanın altında kimin neci olduğu bilinmediği için elbette!

   Bence artık TV yayınlarının denetlenmesi gerekiyor. Nasıl PKK ve IŞID saldırılarında yayın yasağı getirilmişse bu kez de aynı önlemlerin alınması gerekmez mi? O saldırılar da devlete karşı yapılmıştı oysa!

   Âleme ibret olsun diye kelle kesip kazıklara takıp meydanlarda dolaştıranlarla aramızda fark olmalı bence. Ve bence biz, “bu duruma nasıl geldik?” sorusunun yanıtını aramalıyız ilkin!

   Adına Paralel Devlet Yapılanması dediğimiz, gerçekte FETÖ olarak tescil edip gelmiş geçmiş en tehlikeli terör organı diye nitelendirdiğimiz bu örgüt nasıl bu kadar palazlanabildi bu memlekette?

Bir zamanlar öve öve bitirilemeyen, istediği her şey gözü kapalı gerçekleştirilen Fethullah Gülen için Hoca Efendi yakıştırmasını kimler, ne amaçla yaptı? Bunun gün ışığına çıkarılması gerekir.

   Sonra, Fethullah Gülen’in ülkemiz içindeki cemaat faaliyetlerine, dershanelerine, eğitim kurumlarına, din adına gerçekleştirdikleri etkinliklere, sokak, mahalle toplantılarına neden göz yumuldu?

   Terörist başı diye nitelendirilen bu zata neden bu zamana kadar garibin gurebanın vergisinden maaş ödendi?

   Madem her istediği verilmişti. Devletin bütün kurum ve kuruluşlarının tüm köşe taşlarına yerleştirilmişlerdi. Acaba ne istediler de Kalkışma girişiminde bulundular?

   Bir daha memleketimizin böylesine günler yaşamaması adına TBMM içinde kurulan komisyonların bir an önce harekete geçmesi gerekir. Kafaları bulandıran, sis perdelerinin, pusların, kara bulutların bir an önce aralanması gerekir.

   Bir de aklıma takılan, daha düne kadar Terörist başına övgü düzenler var ya! Onlar niçin gözaltına alınmaz anlamadım gitti. Hele de halihazırda vekil olanlar için sözüm. Sosyal medya bu insanların Fethullah Gülen için söyledikleri övgü sözleriyle dolu. Şimdi bu kayıtlar için de mi yasadışı izlemişler, kaydetmişler diyeceksiniz. Ya da kestirme yoldan kumpasa geldik mi diyeceksiniz?

   Bu memleketin demokrasiden yana, özgürlüklerden yana, cumhuriyetin olmazsa olmaz değerlerinden yana olan yetkililerine sesleniyorum. Hazır vekil dokunulmazlıkları kaldırılmışken, hazırlayın fezlekeyi, akla kara çıksın ortaya…

   Zaman bir olma, birlik olma, insan olma, özgür, demokratik, laik, çağdaş bir ülkede yaşama zamanıdır. İnsanlık onurunu ayaklar altına alan her tür girişimden uzak tutmalıyız kendimizi. Çünkü başka bir Türkiye yok!

   Yaşasın tam bağımsız, laik, demokratik Türkiye Cumhutiyeti!

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM
CHP İLÇE BAŞKANI DİKENLİ: ULUPINAR ARTIK KENDİNE GEL
CHP İLÇE BAŞKANI DİKENLİ: ULUPINAR ARTIK KENDİNE GEL