Yarımadanın neredeyse en ucu diyebiliriz. Gerçekten de sahilinde kumu kapkara! Sinoplular bu kara kumun aynı zamanda şifa verici olduğuna inanıyor. Bir zamanlar sosyal tesisleri de olan plaj, belki daha iyi hizmet sunmak adına yenilenmek istenmiş. Fakat yetkililerden gerekli izin alınamadığı için hiç başlanamamış çalışmalara. Öylece durup duruyor yıkıntılar içinde. Yine de halk için bulunmaz bir plaj diyebiliriz bu haliyle de. İnsanlar sere serpe kara kumlara yatıyor. Boylu boyunca kendini kumlara gömüyor. Saatlerce gömülü kalıyor o kara kumlarda. Hele de tertemiz denizin kara kumlar üzerindeki ışıltılı rengi!

   Bazı günlerde iğne atsan yere düşmüyor sanki plajda! Plaja inen yol üzerine sanki ülkenin bütün illerinden gelen araçlar park ediyor. En çok da 55 ve 37 plakalı araçlar var. 57’yi hesaba katmıyorum…

   Her yöreden gelen insanlar… Birbirlerini tanımadan o kapkara kumlarda yerlerini alıyorlar. Çok geçmeden de çok sıkı ahbaplıklar kuruluveriyor. Havadan – sudan derken sohbetler memleketin hal ve ahvaline uzanıyor çoğu kez. Düşünün hele mayolar içinde, belki daha tanışalı bir saat bile olmadan başlayan sohbetlerin siyasete evrildiğinde nelerin tartışılıp konuşulabileceğini? Ekonomiden, içinde bulunulan işsizlikten, geçim derdinden, eğitimden, sağlıktan… Derken siyasilerin vurdumduymazlıklarından… Memlekete dair ne varsa sohbet konusu ediliyor doğrusu! Bir tek şey hariç: Son günlerde içinde bulunduğumuz o korkunç durum!

   Hiç kimsenin bu konuda mevzu açacak cesareti yok doğrusu. Bir şeyler söylemeye korkuyorlar! Çünkü işin içinde yaftalanmak var! Darbenin her türlüsüne, nereden gelirse gelsin karşıyız deyip kapatıyorlar o konuyu… Sevdikleri müzik, tuttukları takım üzerine konuşuyorlar…

   Plaj dostluğu deyip geçmeyin! Öyle kolay kurulmuyor o dostluklar ve kolay da unutulmuyor. Telefonlar alınıyor, sosyal medya adresleri alınıyor ve sonrasında iletişimler oradan devam ediyor…

   Karakum’dan güneşin batışını göremiyorsunuz ama gökyüzünün kızıllığı, denize muhteşem bir görüntü sunuyor. Hafif dalgalarda yakamozlar doyumsuz bir renk cümbüşüyle çıkıyor karşınıza. Ve yıl boyu yorgunluklarınızı, içinize yüklenen stres ve sıkıntıları unutup gidiyorsunuz…

   Sinop akşamları da cıvıl cıvıl! Sahil boyu tüm çay bahçeleri, içkili – içkisiz lokantalar dopdolu! Aşıklar Caddesi insan kaynıyor. Gezinti teknelerinin biri gidiyor biri geliyor. Ve insanlar teknelerde gece denizden doğru Sinop manzarasını seyrediyor. Kaleler ışıklandırılmış, sanki çağlar öncesinden selam veriyor geceye…

   Ve Sinop, ağustos ayında da doyumsuz bir tatil olanağı sunuyor konuklarına…