Önce Türkiye şiarıyla yola çıkan CHP, vergi reformu ile ilgili görüşlerini de halka yansıtamadı. Çünkü “Önce Türkiye” şiarı halkın CHP’ye güvensizliğine takıldı. Bu güvensizliğin kaynağında ise iktidar yanlılarının, yandaşlarının, iktidara yaranmaya çalışan medyanın etkisi büyük oldu. Her fırsatta CHP’ye veryansın ettiler. Neredeyse atmış yıldır iktidar olamayan CHP’ye ülkede yaşanan tüm olumsuzlukları yüklediler. En ağırı da CHP’nin dinsizlikle suçlanmasıydı. CHP, üzerine atılan bu yaftadan kendini kurtaramadı bir türlü. Bu yaftalamalara camileri ahır yapmakla suçlayarak başladılar ilkin. Oysa ulusal bağımsızlığımız için verdiğimiz mücadelede, camiler, cephane saklamak, değerli eşyaları korumak amaçlı kullanılmıştı elbette. Bir de cepheye mermi götüren hayvanların talanını engellemek için de kullanıldı büyüklerimizden dinlediğimize göre…

   İktidar partisinin her tür olanağı kendi propagandası için kullandığı dönemde CHP’nin ülke projelerini anlatması zorun zoruydu.Vergi ile ilgili görüşlerini seçim bildirgesinde şöyle dile getirmişti CHP:

  “Vergilerin nereye harcandığının hesabını tüm yurttaşlara vereceğiz.

   Kayıt dışılıkla mücadele edilecek, kayıt dışılık oranını AB ülkeleri ortalamalarına indireceğiz.

   Kayıt dışılığın en önemli nedenlerinden biri olan istihdam üzerindeki vergi yükünü azaltacağız.

   Vergide bürokrasiyi azaltacak, sosyal güvenlik primlerinin Gelir İdaresi tarafından toplanmasını sağlayacağız.

   Gelir vergisi tarife ve oranlarını farklılaştıracak, herkesten gücüne göre vergi alacağız.

   Vergiye gönüllü uyumu artıracak, uyum maliyetini düşürecek düzenlemelere gideceğiz.

   Orta vadeli bir strateji planı ile dolaysız vergilerin ağırlığını azaltan bir yapı kuracağız.

   Vergi sistemini ekonominin rekabet gücünü arttıran rekabet eşitliğini ve vergide adaleti sağlayan bir yapıya kavuşturacağız.”

   Bu ülkede yaşayan ve geliri olan her yurttaş vergi ödüyor. Ne yazık ki, adaletsiz bir vergi yüküyle özellikle dar gelirliler ve kamu çalışanları mağdur oluyor. Ülkede en az on milyon emeklinin, yedi sekiz milyon asgari ücretlinin, bir o kadar kamu çalışanının olduğunu düşünürsek, bunun yanına yüz binlerce esnafı, küçük esnafı da koyarsak, vergi reformunun ne kadar yaşamsal bir konu olduğu görülebilir. Ve bu yaşamsal konuya duyarsız kalan yurttaşlar, eğer oylarını CHP’de birleştirselerdi, daha yaşanılası bir Türkiye’ye sahip olunacağı da tartışma götürmez bir gerçeklikti değil mi?

   Henüz iş işten geçmedi ki!

   Huzurlu bir ortamda rahat bir yaşam istiyorsak eğer, bundan sonraki ilk genel seçimde oylarımızı CHP’de birleştiriyoruz değil mi?