Nerelisin diye sorduğumuz arkadaşlarımız genellikle sözlerine “Övünmek gibi olmasın…” diye başlarlar. Gerçekten de doğduğumuz yer değil, doyduğumuz yerdir bizim nerelisin sorusuna vereceğimiz yanıt… Yine de insan, doğup büyüdüğü, çocukluğunu, ilk gençlik yıllarını, okullarında okuduğu yeri unutamıyor asla…
Şimdi bu da nereden çıktı diyeceksiniz! Haklısınız da demeye. Memleketin derdi, sorunu bitti de iş nereli olduğumuza mı kaldı diyeceksiniz elbette. Öyle de demeden geçemem ki!
Kaç yıl oldu bilmem şu Atatürk ilkokulunun İmam Hatip Ortaokulu yapıldığı! Kaç yıl oldu bilmem şu 1968’den beri Devrek Lisesi olan okulun adının Hamidiye Anadolu Lisesi diye değiştirildiği!
Atatürk İlkokulu’nun İmam Hatip Ortaokulu yapılmaması için çok yazdım, çok söyledim. Elbette mücadele tek başına olmuyor. İnsanın gücü yetmiyor bazı şeyleri önlemeye. Öyle de oldu. Mücadelede tek başıma kaldım. Hatta zaten mimlenmiş adım dinsizliğe bile götürüldü. Bir iki sönük kalan mücadele ise hepten başarısız oldu. Şimdi Atatürk İlkokulu tarih oldu artık. Galiba Devrekliler de hallerinden memnun!
Devrek Lisesi de benzer bir akıbete uğradı. Anadolu Lisesi olunca, bir yerde aynı adı taşıyan iki Anadolu Lisesi olmaz diye adının önüne Hamidiye katıverdiler. Peki kime danıştılar? Acaba o okuldan mezun kaç kişiyle irtibata geçip onların da fikrini aldılar? Bu konuda hiç bilgim yok!
Bildiğim, 81 Mezunları, geleneksel buluşmalarında Devrek Lisesi’nin adının değiştirilmiş olmasına tepkilerini dile getirdiler. Bir de imza kampanyası başlattılar. Ben de yazdıkları o dilekçenin altına gözü kapalı attım imzamı. Çünkü ben de Devrek Lisesi’nde okudum. O okulda 22 yıl öğretmenlik yaptım sonra!
Şimdi sesimin tüm gücüyle diyorum ki yetkililere, Devrek Lisesi adını geri verin okulumuza. Verin ki Devrek Lisesi eskiden olduğu gibi tarihiyle yaşasın. Zaten o okulu okuyan herkes Devrek Liseli olmakla onur duyuyor…
FETÖ…
CNN TÜRK kanalı! Ne Oluyor programı! Programda moderatör de dahil yedi kişi. Belli ki iktidardan ve muhalefetten yana kişiler seçilmiş. Muhalefetten yana olan: 17 – 25 Aralık öncesinin de araştırılmasını, FETÖ ile ilgili tüm gerçeklerin ortaya çıkarılmasını söylüyor. İktidardan yana olan kadın yazar ise böyle bir uygulamanın memleketi alt üst edebileceğini, çok tehlikeli sonuçlara yol söylüyor. Söylüyor da CHP’yi, Ecevit’i FETÖ terör örgütü ile irtibatlandırmayı da ihmal etmiyor. Amaç üzüm yemek değil ki! Bağcıyı dövmek herhalde…
CHP, mecliste bir komisyon kurulmasını öneriyor. İktidar Partisi yerine onların sözcülüğünü yapan yandaş gazeteciler ve sözüm ona bilim insanları yanıt veriyor olmaz diye… Şaşmamak elde değil. Komisyondan neden korkulsun ki! Araştırılsın bakalım şu örgütün siyasi ayağı. Kime dokunuyorsa ortaya çıksın! Ülkede kaos yaratmakla ne alakası var komisyon kurmanın, anlaşılır gibi değil…
