Karaelmas diyarı Zonguldak… Ülkenin temel direğiydi bir zamanlar. Kömür kokardı insanları. Gözlerinin akı parlardı işini bırakıp yeraltından çıktığında. Sayısı 60 binleri bulan maden işçisiyle ülke ekonomisinin can damarıydı. İlkel koşullarda da olsa, yüzlerce insanını da yitirse grizu facialarında, “Ölüm onların fıtratlarında da var!”, “Yüzleri güzel öldüler!” de deseler, ekmek parası için çalışıyordu maden işçileri… Şimdilerde madenden aile geçindirmek de neredeyse hayal olacak Zonguldaklılara…
İşsizlik beraberinde göçü de getirdi. On binlerce insan Zonguldak’ı terk etti. Şimdi nüfus itibarıyla Ereğli’nin gerisinde kaldı. Kendi içinden doğan iki il de nüfus açısından Zonguldak’ı geçti. İşsizlik, ekonomik bunalım her geçen gün Zonguldak’ı küçültüyor. Korkarım yakın gelecekte ekonomisinin çöküşüyle birlikte yaşayan insan kalmayacak…
İşsizlik kol gezerken, insanlar bir lokma ekmeğe muhtaç kalırken yetmezmiş gibi hali hazırdaki iş yerleri kepenk kapatırken Zonguldak’ta, kentin en müstesna yerine Cami yapılmasına karar vermiş İktidar partisi ve ona evet diyen Belediye meclisinin MHP’li üyelerinin de oylarıyla. Oysa Milletvekilimiz Şerafettin Turpçu, meclis toplantısını terk etme, MHP’lilere güven olmaz diye uyarmış başkanı. “Bu uyarıya, MHP’li üyeler bizimle hareket edecek!” diyen başkan toplantıya katılmayınca bir oy farkla (MHP’nin de tam desteğiyle) cami projesi meclisten geçmiş… Yazık ki yazık! Bu dünyanın güçlüklerine dayanmak, açlık, yokluk çekmek, bırakın kendimizi, çocuklarımıza huzur ve refah içinde bir gelecek bırakmak için çalışacağımıza, kafa yoracağımıza uhrevi dünyaya gösterişli camilerde hazırlanma çabaları! Enteresan doğrusu. İbadet inanç gereği elbette… Onca cami varken çok mu lazımdı deniz manzaralı bir cami daha? Diye sormak geliyor içimden yetkililere…
Sayın Belediye başkanı, deniz kenarına cami yapılması konusunda valiye söz vermiş. Bu konuda da bilgi veriyor Milletvekilimiz Şerafettin Turpçu yaptığı basın açıklamasında…
Din sana, pata bana zihniyetiyle hareket edenler, toplumumuzu damardan etkiliyorlar. Çünkü din, bizim en hassa noktamız. Şimdi Zonguldaklılar, cami projesine karşı söz söyleseler neyle suçlanacaklarını biliyorlar. Sessiz kalmak da aynı şekilde!
BİR GARİP DİRENİŞ ÖYKÜSÜ- 1
Çatalağzı, yapılması düşünülen yeni termik santraller için direniyor. Direniyor da halkı bu direnişte yüreklendirecekler yok ortada! Düşünün bir hele! 20 Milletvekili geliyor Ankara’dan, Ev sahibi olanlar, doğru dürüst bir program hazırlamamış. Sosyal tesislerde toplanan belki yüz yüz elli kişinin katılımıyla pek de etkili olmayan bir direniş gösterisi yapıldı… Direniş amacına ulaşmadı, zaten de ulaşması beklenemezdi. Çünkü vekilimizin dediğine göre halka rağmen karar toplantıları Ankara’da yapılmış çoktan. Geriye kalan, santral yaptırmamak için kelleyi koltuğa alıp direnmek…
Direnecek gücü de başta CHP İl yönetimi olarak Çatalağzı Belde Teşkilatının, Belediye başkanlarının, ilçe örgütlerinin kararlı tavrı verecek herhalde…
Plansız programsız bir direnişte halkın katılımı ne kadar beklenebilir ki?
Yaptığı basın açıklamasında Sayın Şerafettin Turpçu, kendisine yöneltilen eleştirileri de yanıtlamış bu arada!
“Termik santrallarla ilgili ya da AKP icraatlarıyla ilgili her açıklamamızdan sonra hemen hastane inşaatı önümüze konuyor. Mahkemede olan bir konuyu gündeme getirenlerin asıl amacının bizi yıpratmak olduğu aşikârdır. Şirketimizin tüm varlıkları Ankara 9. Ticaret Mahkemesi’ndedir. Bizim ayakkabı kutularından taşan paralarımız yok. İmkânlar ölçüsünde çalışıyoruz…”
ARTIK YETER!
Terör can almaya devam ediyor dur durak bilmeden. Ateş bu kez de Devrek’e düştü. Devrek şehidini uğurladı dün Ankara’dan doğru. Işıklar içinde yat şehidim. Geriden bıraktığın ailene ve tüm ülkeye başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Lanet osun teröre ve terörden medet umanlara!
