Köroğlu, “Tüfek icat oldu mertlik bozuldu.” diyor şirinde. Mertliği silahla özdeşleştirmiş yani. Nazım da “yüreğin kadını erkeği yoktur. Bir mert olanı vardır bir de namert olanı…” demiş. Ben de günümüz açısından bir değerlendirme yaptığımda “sosyal medya çıktı mertlik bozuldu!” diyorum…

    Nasıl olsa karşımızda biri olmayınca sosyal medyadan doğru ağzımıza geleni yazıveriyoruz doğru yanlış. Ucu nereye varacak kestirmeden. Belki de maksatlı!

    İçinde bulunduğumuz oluşumu eleştirirken, önce o oluşumun bir öğesi olmalıyız. Duygularımızı, düşüncelerimizi, projelerimizi o oluşumun gelişmesi için kullanmalıyız. Eğer katkı sunarsak o oluşumu olumlu – olumsuz eleştirme hakkı buluruz kendimizde. Gerisi hariçten gazel okumak gibi bir şey elbette… Hariçten gazel okuyanlara da verilen en güzel yanıt, ağır ol, ağır ol da molla desinler babından bir söz olur yani… Ben öyle demeyeceğim ama Şeyh Edebali’nin bu konudaki sözlerini anımsatacağım yalnızca:

    Bak dostum,

    Cahil ile dost olma: İlim bilmez, irfan bilmez, söz bilmez; üzülürsün.

    Saygısızla dost olma: Usul bilmez, adap bilmez, sınır bilmez;üzülürsün.

    Açgözlü ile dost olma: İkram bilmez, kural bilmez, doymak bilmez; üzülürsün.

    Görgüsüzle dost olma: Yol bilmez, yordam bilmez, kural bilmez; üzülürsün.

    Kibirliyle dost olma: Hal bilmez, ahval bilmez, gönül bilmez; üzülürsün.

    Ukalayla dost olma: Çok konuşur, boş konuşur, kem konuşur; üzülürsün.

    Namertle dost olma: Mertlik bilmez, yürek bilmez, dost bilmez; üzülürsün.

    Örgüt olarak hiç kimsenin bizi üzmesine fırsat vermeyelim ne olur!

    Biz işimize bakalım. CHP olarak halka dokunmak, onun yine yeniden bize güven duymasını sağlamak gibi öncelikli görevimiz var. Bu görevimiz için seferber olalım.

    Cumhuriyetimize ve kuruluş ilke ve değerlerine sahip çıkmak için var gücümüzle alanlarda halkın yanında yer alalım. Özlemini duyduğumuz CHP iktidarı için harcayalım enerjimizi…