Kıran vurdu memleketi
Zalimler hakan olmuştur
Yedikleri yoksul eti
İçtikleri kan olmuştur.
Kula kulluk etmeyenin
Vicdanını satmayanın
Haram lokma yutmayanın
Mekânı zindan olmuştur.
Yalan dolan yazıp çizen
Kudretliye övgü düzen
Dün dinsizim diye gezen
Bugün Müslüman olmuştur.
Emeksiz zengin olanın
Kitapsız bilgin olanın
Sermayesi din olanın
Rehberi şeytan olmuştur.
Haramisi, soyguncusu
Uğursuzu, vurguncusu
Cellat ruhlusu, soysuzu
Bakan, sadrazam olmuştur.
Korkan varsa konuşmaya
Anlam yükleyip susmaya
Gerek kalmadı korkmaya
Çünkü korkulan olmuştur.
Sesime kulak ver gülüm
Tutsaklığa yeğdir ölüm
Nerde varsa böyle zulüm
Çaresi isyan olmuştur.
Ataol Behramoğlu
Ataol Behramoğlu’nun şiirini okuduktan sonra daha ne yazayım diye düşündüm uzun süre. Yunus Emre tadında şiiriyle bugünleri on yıllar öncesinden tanımlayan şair, bizlere fazlaca söz bırakmamış doğrusu. Ama yine de birkaç söz etmeden bitirmeyeceğim yazımı.
Seçimler yapıldı. Seçimlerin ardından yayılan pis kokular henüz geçmedi. Sandıklara müdahaleler, oy kaçırmalar, sahte oylar, oy pusulası yakmalar, çalmalar, sonuç çizelgelerinde oynamalar, kavga, dövüş… Ne ararsan var anlayacağınız. Şaibeli bir seçim oldu. Ama kim ne derse desin, seçimden AKP birinci parti çıktı. İktidar oldu. İktidar olmanın kendilerine sağladığı fırsatlardan da alabildiğine faydalanıyor elbette…
Şimdi sıra başkanlık sistemi için yeni bir seçim kampanyasında. Önce referandum, ardından da halk kabul ederse elbette, başkanlık seçimi… MHP, bu konuda son derece iktidara destek çıkıyor. Her zaman olduğu gibi bu konuda da muhalefetle işbirliğinden kaçınıyor…
Artık önümüze bakmalıyız CHP olarak. Önce referandumda başkanlığa hayır, yerelde iktidar olmak! Ardından da genel seçimlerde iktidar olmanın mücadelesini vermeliyiz. Varlığımızın, birliğimizin tek amacı bu olmalı. Birbirimizle barışık, birbirimizle sımsıkı kenetlenmiş, güçlü bir CHP için çalışmalıyız…
Sosyal demokrasinin gereği olan sol kimliğimizden asla ödün vermeden, devrimciliğimizden asla ödün vermeden, halkçı, insanı seven, birleştirici, inançlara saygılı, özgürlükçü anlayışlarımızdan asla ödün vermeden CHP’yi iktidar yapmanın yollarını aramalıyız. Halka yakın olmanın yollarını aramalıyız. Halkla sımsıcak, içtenlikli bir iletişim kurmanın yollarını aramalıyız.
Her zaman yaptığımız gibi daha vakit erken demeden kolları sıvamalıyız… İlk işimiz gidilmedik kapı bırakmamak. Halka dokunmak. Halkla güven tabanlı yeni bir iletişim kurmak. Bunu başarırsak ancak iktidar kapıları bize sonuna kadar açılır. Bir olmak, beraber olmak, biz olmak için CHP’de bütünleşelim…