Advert
Advert
Advert
KİMİ KANDIRIYORSUNUZ ÖYLE!

KİMİ KANDIRIYORSUNUZ ÖYLE!

Bu içerik 2059 kez okundu.

Hazirandan bu yana süren terör, canımızı yakmaya, anaları ağlatmaya, nice ocakları söndürmeye devam ediyor. Öylesine bir ortamdayız ki, sanki bir iç savaş yaşıyoruz. Bizi bize düşman etmeyi başaranlarsa kuşkusuz koltuğunda bacak bacak üstüne atmış, zaferinin keyfini çıkarıyordur!

     Temeli ırka dayanan milliyetçiliği Atatürk bile tümüyle reddetmişti. Her konuşmasında yurttaş, vatandaş diye sesleniyordu milletine. Bütün etnik kimlikler bu güzel memlekette eşit yurttaşlar olarak yaşamalıydı. Tüm yasa ve kurallar bu zihniyetle hazırlanmalıydı. Ülkenin ulusal gelirlerinden ayrım gözetmeksizin herkes eşit olarak yararlanmalıydı. Doğu, batı ayrımı gözetmeksizin ülkenin dört bir yanında huzur, mutluluk, refah ve güven sağlanmalıydı. Eğitimde, sağlıkta, sosyal yaşamda tüm insanlarımız aynı olanaklara kavuşturulmalıydı…

     Tam tersi oldu. Doğuya barajlar yapıldı, elektriğinden batı yararlandı. Doğuda madenler çıkarıldı, nimetlerinden batı yararlandı. En iyi okullar batıya,  en kapsamlı hastaneler batıya, fabrikalar batıya yapıldı. Belki iklim koşullarının payı da vardı bunda ama ne yazık ki doğu yoksun bırakıldı her tür gelişimlerden! Adeta orada yaşayanlar yok hükmünde sayıldı. Kuş uçmaz, kervan geçmez bir bölge oldu ülkenin doğusu, güneydoğusu…

     İnançlarını, etnik kimliğini, konuşulan dilini, yaşam tarzını ülkenin bir rengi, ülkenin bir parke taşı sayamadığımız için yöre insanlarıyla aramızda uçurumlar kazıldı. Çin Seddinden büyük duvarlar örüldü. Gelinen noktadaysa, birçok doğu yerleşkesinde taş üstünde taş bırakılmadı. İnsanlar, yerlerini, yurtlarını terk etmek zorunda bırakıldı. Terör odakları, kendi çıkarlarına alet edebildikleri insanlarla birlikte bir korku imparatorluğu yaratmanın peşinde oldular hep. Devleti idare edenlerse, önce onların arzularını gerçekleştirmelerine göz yumdular. Sandılar ki, teröristlere taviz verirlerse, kendi iktidarları daha da güçlenecek!

     Olmadı ama. İş işten geçti. Çünkü oku yaydan çıkarmışlardı. İpin ucunu kaçırmışlardı. Barış adına, birlik ve beraberlik adına hiçbir adım atılmamıştı çünkü. Benli davrananlar, bencil davrananlar, ülkenin kötü gidişine çanak tuttular yıllarca. Sanki kendileri iktidar olamazlarsa dünyanın sonu geliverecekmiş gibi baktılar her şeye!

     İçinde bulunduğumuz bu kaostan kurtulmak için, yeniden esenliğe çıkmak için, yeniden barışı inşa etmek için, duygulara, düşüncelere yeniden hoşgörülü olabilmek için, yeniden huzur ve güven içinde olabilmek için önce siyasi ahlakımızı gözden geçirmeliyiz. Hele parti liderleri, parti sözcüleri bir demeden önce bin düşünmeli bence. Eğer ülke söz konusu  ise gerisinin teferruattan ibaret olduğunu devletin en tabanından en tavanına kadar herkesin bir iyice bilmesi gerekir…

     Bu Mümkün mü?

     Mümkün elbette. Eğer istemiyorsan, işte hendek, işte deve…

- See more at: http://bolgehaber67.net/yazar.asp?yaziID=5334#sthash.geleoni0.dpuf

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM
CHP İLÇE BAŞKANI DİKENLİ: ULUPINAR ARTIK KENDİNE GEL
CHP İLÇE BAŞKANI DİKENLİ: ULUPINAR ARTIK KENDİNE GEL