Advert
Advert
Advert
BU NE YAMAN ÇELİŞKİ!

BU NE YAMAN ÇELİŞKİ!

Bu içerik 2139 kez okundu.

  Bir rejim düşünün!

   Devleti yöneten cumhurbaşkanı hem partili olacak hem de mensubu olduğu partinin genel başkanı olacak!  Böyle bir rejim hangi demokrasi ile açıklanabilir ki!

   Ama bizde bu konuda herhangi bir beis yok. Maşallah ülkenin aydınları(!), aydın olmayanları, yandaş medya mensupları, yandaş sözüm ona sanatçı kimliğindekiler, askerler, bilumum iktidar partisine meyil verenler devletin üst yöneticisinin partili ve parti genel başkanı olmasından zerre kadar rahatsız değiller! Hele hukuk insanlarının gıkı çıkmıyor hiç! Biz neden böyle bir toplum olduk?

         Bir garip toplum olduk vesselam: Kaderci, rızacı, şükürcü… Küçük yaştaki çocuklar cinsel tacize uğruyor, yapanın elinde kalıyor. Çünkü birileri çıkıp böyle bir durumun dinimizde yeri olduğunu sözüm ona dinci kimliği ile açıklayıveriyor. Hal böyle olunca da toplumdan gık yok! Ateş sadece düştüğü yeri yakıyor. Kadınlar şiddete maruz kalıyor, toplum gene sessiz. Çünkü onu kadının soframızdaki yeri konusunda şartlandırmışlar. Biraz daha ileri gidersen, kuyruk sallamayanın peşinden gidilmez deyip geçiveriyor. Eksik etek deyiveriyor… Kadınlardan da güçlü bir ses çıkmayınca buna da alışıveriyor halk…

         Ülkenin rejimi ile oynanıyor. Eğer iki parti tarafından meclise sunulacak Anayasa maddeleri referanduma götürülürse işte o zaman çalacak zurnanın son deliği!

         Yeni sistemde bütün bakanlar meclis dışından başkan tarafından seçilecek! Başbakan artık tarih olacak. Çünkü başkan aynı zamanda hükümetin de başkanı olacak! Tek elden devlet idaresi kısacası! Kanun da o, kanun kurucu da o, yargıç da o, avukat da o… O ne dediyse o olacak

Anlayacağınız!

         Oysa biz demokrasinin bütün kurum ve kuralları ile çalışmasını istiyoruz. Basınımız özgür olsun. Hukukçularımız özgür olsun. Üniversitelerimiz laik, bilimsel eğitim kurumları olsun. Senlik benlik davaları olmasın. Çağdaş uygarlık yolunda önümüzdeki tüm engeller kaldırılsın. Hakça bir düzen sağlansın. Emekçi emeğinin karşılığını alsın. Herkese iş, aş güvencesi verilsin. Sağlık güvencesi olsun. Ellere hamutla verilenlerin hiç değilse bir gıdımı milletten esirgenmesin. İnsanlar arasında etnik, inanç gibi ayrımlar yapılmasın. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir toplum olmayı istemek ne zamandan beri bozgunculuk oldu ki!

         Birinin dediğini diğeri yalanlıyor. Böyle çelişkili bir ortamda ülke nasıl huzurlu bir ortama kavuşabilir ki? En çarpıcı örneğini OHAL konusunda yaşadık bir iki gün önce. Başbakan yeni yıla girerken OHAL kalkacak diyor, Cumhurbaşkanı OHAL’e devam mesajları veriyor…

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
BAŞKAN BOZKURT: TABURUN GİTMESİNE ULUPINAR KAYITSIZ KALDI
BAŞKAN BOZKURT: TABURUN GİTMESİNE ULUPINAR KAYITSIZ KALDI
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM