Şu insanlardaki öldürücülük hırsı neyin nesidir anlayamadım gitti vesselam. Daha önceki gün bir meydanda zehirli buğdaylarla katledilen güvercinler, inanın içimi acıttı. Biz böyle bir toplum ne zaman olduk? Bir yandan terör belası gün gün karanlıklara gömerken bizi, şimdi de hayvanlara yönelik terör damgasını vurdu. İçimizdeki sevgiyi yok etmeye çalışıyorlar belli ki bu insanlık düşmanları. Yazıklar olsun demekten başka da bir şey gelmiyor elden…
Bu satırları yazdığım sırada Reina Canavarının yakalandığı haberi verildi televizyondan. Çok sevindim gerçekten. En azından yapanın yanına kâr kalmadı diye düşündüm. Umarım Caninin arkasındaki kara güçler de çıkar ortaya. Ve huzurlu, mutlu, barış ve kardeşlik içinde yaşamaya devam ederiz toplum olarak. Nazım’ın dediği gibi:
DAVET
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket, bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benziyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu dâvet bizim....
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim...
Daha bir iki gün önce doğum ı sevgi ve özlemle andığımız Nazım’ın şiirinden sonra başka söze ne hacet değil mi?