Advert
Advert
Advert
GEÇMİŞE ÖZLEM

GEÇMİŞE ÖZLEM

Bu içerik 2165 kez okundu.

   Nedir bu iktidarın Cumhuriyet öncesine özlemi?

   Osmanlı’yı anımsatan yaşam tarzlarının yeniden gündeme getirilmesi!

   Laik, demokratik rejim yerine tek adamlık sisteminin adeta dayatılması!

   Eğitim sisteminin neredeyse tümüyle dinsel eğitim sistemine kaydırılması!

   Marşlar yerine mehteran takımının marşlarına ağırlık verilmesi!

   Giyimden kuşama, Sanattan kültüre, eskiye rağbetin her geçen gün artması!

   Sadece bunlar bile bizim memleketimizin Cumhuriyetle derdi olanlar tarafından nasıl bilinmezlere, karanlıklara sürüklendiğinin bir işareti değil de nedir?

   “Has dur!” diye başlıyor mehteran bölüğü marşına. Sağa sola ritmik hareketlerle dönüyor ekip. Ekip başı elinde tepesinde zil olan yönetmen sopasını bir aşağı bir yukarı sallıyor. Akrobatik hareketlerle marşın ritmini sağlıyor. Upuzun cüppesinin eteğini de şöyle bir savurmayı da ihmal etmiyor tabi ki…

    Malum partiler, kendi toplantılarını mehteran bölüğünün marşlarıyla yapıyor. Kimi sünnet düğünleri, düğünler, toplantı ve gösteriler de mehteran bölüğüyle yapılıyor. Korkarım milli maçlar da artık mehteran bölüğünün marşlarıyla yapılacak. Ulusal ve uluslararası yarışmaları da unutmamak gerekir…

   Oysa yirmi birinci yüzyılda, dünya uzayın derinliklerini keşfetmekte adeta birbiriyle yarışıyor. Bilim insanları, insanlığın refahı ve güvenliği için her tür araştırmayı büyük bir titizlikle yapıyor. İcatlarda aklı almaz değişimler, gelişimler yaşanıyor.

   Ya bizde?

   Biz hala Osmanlıyı ve onun gerektirdiği yaşam tarzlarında inat ediyoruz. Bizim bilim insanlarımız akıl tutulmasına uğramış. Bilimsel her gelişmeyi neredeyse inkâr edebilecek düzeye geriletmiş kendilerini. Hal böyleyken bir vakitte, hastasına muska yazan, hastasına kurşun döken doktorlarla da karşılaşabiliriz korkarım. Hani şu kanatlanıp uçmayı başaran zata verdiğimiz ehemmiyetin daha da vahimleri ile karşılaşabiliriz…

   Durup dururken bunları neden anlattığıma gelince…

   16 Nisan’da bir referanduma gidiyoruz. Bu referandum ülkemizdeki parlamenter sistemin ya sonu olacak ya da seçmen parlamenter sistemin devamı üzerine karar verecek. Birincisi, yukarıda anlattıklarımın birer birer gerçekleştirildiği bir dönemi işaret ediyor her yönüyle. Parlamenter sistemde ise ülkemi in uygarlık yolunda önleri açılacak.

   Biz geçmişimizi unutmayalım elbette. Geçmişimizden çıkardığımız sonuçlarla geleceğimizi daha ileriye götürelim. Bilimsel eğitim, laik eğitim, çağdaş eğitim geleceğimizin anahtarı olmalı. Her tür gerici eğitimlere kapılarımızı kapatmalıyız. Emekten, emekçiden yana tavır alan idareciler tarafından yönetilmenin yollarını aramalıyız. Böylece de Uygarlık alanında hak ettiği yeri alan bir ülkenin yurttaşları olmanın kıvancını yaşamak istiyoruz her daim.

 

   Işıklı günlere az kaldı…

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
BAŞKAN BOZKURT: TABURUN GİTMESİNE ULUPINAR KAYITSIZ KALDI
BAŞKAN BOZKURT: TABURUN GİTMESİNE ULUPINAR KAYITSIZ KALDI
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM