Aklıma Cahit Sıtkı’nın Gün Eksilmesin Penceremden şiiri takıldı şu sıralar:
Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur…
Ve gönül Tanrısına der ki:
- Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden!
Güneş, barışın sembolü. Aydınlığıyla, sıcaklığıyla… İnsan sıcaklığına, insan içtenliğine, insan sevgisine, sevdasına sembol… Dünya var oldu olalı güneş barış sembolü olmuş insanlığa. İnançların merkezi olmuş her daim. Güneşle özdeşleştirmiş insanoğlu kendini. Şairlerin esin kaynağı olmuş şiirlerine. Işık olmuş aydınlığıyla…
Ülkü Tamer, güneş topluyordu şiirinde:
Seher yeli çık dağlara
Güneş topla benim için
Haber ilet dört diyara canım
Güneş topla benim için
Umutların arasından
Kirpiklerin karasından
Döşte bıçak yarasından canım
Güneş topla benim için
Seher yeli yar gözünden
Havadaki kuş izinden
Geceleyin gökyüzünden canım
Güneş topla benim için
2018 yılı bizde ve dünyada barışın yılı olsun diyorum. Ama bu sadece dileklerde kalıyor. Baksanıza sağımızda solumuzda kavgalar bitmek tükenmek bilmiyor. Küresel para babaları, silah tacirleri, ürettikleri kan, can alma ürünlerini satabilmek için yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarını yeterince kullanamayan ülkeler içinde yarattıkları kaos ortamlarıyla savaşa destek veriyorlar her daim. Irak gibi, Suriye gibi, Lübnan gibi, Libya gibi en acısı da biz gibi uluslar da hemencecik dolduruşa geliveriyor. Kendi işlerini bizim gariban insanlarımıza gördürüyorlar. “Zenginimiz bedel öder, askerimiz fakirden” türküsünü boş yere söylememiş Anadolu insanımız…
Geçtiğimiz hafta yaşamını yitiren Celal Telci kardeşim, ışıklar içinde uyusun yattığı yerde.