Bir garip günler içindeyiz. Salı grup toplantılarında, özellikle Cumhurbaşkanı, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, ülke gündemini akıl tutulmasına iten konuşmalar yaptılar. İki liderin hedefinde Kılıçdaroğlu vardı elbet. Kılıçdaroğlu’nu topa tuttu ikisi de. Peki neden eleştiri dozu giderek artıyor?

   Kılıçdaroğlu, Hatay’a gidecek. Biri postal verecekmiş, diğeri, terörist kıyafeti! Bir memlekette bu kadar akıl bulandıran sözler de ancak onlardan beklenirdi. Bu iki lider, bir iki yıl öncesinde birbirini topa tutmuyor muydu? Ne çabuk unuttun ey milletim!

   Bir Cumhurbaşkanı, Ana Muhalefet Lideri için, devletten aldığın maaşla bir türlü adam olamadın diyor! Peki, alın teri ile devlet memurları nasıl karın kadar zengin olacak?

    Bir zamanlar, yırtık ayakkabısını millete gösterip, “Bir gün zengin olduğumu görürseniz, bilin ki çalmış, çırpmışımdır!” dememiş miydi?

    Aziz Nesinlik bir ülkede yaşıyoruz vallahi. O kutu kutu paraları, FETÖ tertibi deyip, Fetöcü polisler komplo düzenlediler deyip, paraları faiziyle birlikte ilgili zata teslim edenlere sormak lazım da soracak bir yürekli adalet mensubu gerekli, maalesef yok, yok, yok…

    O kasa kasa paralar nasıl sıfırlandı? Bileniniz var mı? Bence, bilen var, var da memlekette cesur yürekliler kalmadı artık. Aydınından, okumamışına ümmet oldu bu millet. Televizyon kanalları, artık iktidarın borusunu, en son deliğine kadar öttürmeye başladı. Sabahtan akşama, kimin eli kimin cebinde programları, olmadı, Adnan’ın kanalında “maşallah” göbek gösterileri, bazı dindar görünen yobazların din hakkındaki abuk subuk sözleri… Daha da olmadı, şıkırdım oyun havaları…

    Peki bu millet, ekonominin bozulduğunu, bir gece ansızın petrol fiyatlarının arttığını, dövizin tavan yaptığını, dış borçların ayyuka çıktığını, işçinin, emekçini, emeklinin, esnafın neredeyse sürünme noktasına geldiğini hangi yolla öğrenecek?

    Cumhurbaşkanı, sanki pek yakında seçim varmış gibi il il geziyor. Her gezisinde, “ Bay Kemal…” diyerek başladığı sözlerini, yine “Bay Kemal….” Diye bitiriyor. Bir de faizleri indirin deyip duruyor bankalara… Ne faiz iniyor, ne döviz düşüyor, ne de dış borçlar azalıyor… Varsa yoksa Afrin!

    Suriye’den gelenlere bir de Afganlılar eklendi. Memleketimiz mülteci Akın’ına uğradı. Tabi ekmek elden, su dereden. Olan garibim bedelini ödeyemeyen Mehmetçik’e oluyor. Zavallı gözü yaşlı ana babalar da, şehit olan çocukları için o artık cennete gitti diyerek teselli buluyor kendince.

    Ama şu soru akla gelmiyor hiç:

    Müslüman, müslümanla savaşırsa adına CİHAT denir mi?

    Suriye müslümanları, birbirini yiyor; biz de onlardan birine taraf olup Suriye Yönetimini yiyoruz.    Hem de müslüman olmayan kimi memleketlerle işbirliği içinde…

    Biz ne garip bir memlekette yaşıyoruz yahu?