Advert
Advert
Advert
BİR SONBAHAR MASALI

BİR SONBAHAR MASALI

Bu içerik 1812 kez okundu.

 

    Şu An saat sabahın tam da ışıma zamanı. Erkenden uyuduğum için, erkenden uyanıverdim bu sabah. Herkes derin uykuda.. Dışarıda hafif esen rüzgarın sesi. Bir de açık kalan minare hoparlöründen imamın Arapça okuduğu kuran sesi. Arada bir de yoldan geçen taçların vızıltıları. Yol kenarında evin sessiz kalması olanaksız…

    Ülke gündeminde bu kez de yerel seçim ittifakları konuşulmaya başlandı. Daha Mart ayına yedi aya varken bu konunun gündeme getirilmesi gerçekten enteresan! Tek parti dönemini eleştiren iktidar partisi MHP ile kol kola ülkeyi her geçen gün enflasyon canavarının pençesine sürüklüyor. Neredeyse aldığımız havayı da dövize endeksleyip vergilendirecekler. Parası olan geçsin deyip milleti susturalar, döviz arttıkça bizim iktidarımıza darbe yapılıyor deyip kestirip atıyorlar. Oysa iktidar zaten ellerinde değil mi? Ekonomiyi onlar yönlendirmiyor mu? Petrolü Avrupa’ya ucuza pazarlayanlar, Mazotu yat sahiplerine Sudan ucuz satanlar, pırlantadan vergi almayanlar, zenginlere, iş adamlarına dövizle iş yapmanın kapılarını açanlar sanki kendileri değilmiş gibi yüzleri bile kızarmadan ekranlarda fink atıyorlar. Sonra da tüm bunların sorumlusu CHP’ymiş gibi sünüyorlar millete…

    Benim AzizNesinlik milletim de eline doları alıp sırf protesto diye yakıyor parayı. İyi ya sen yastık altını boşaltırken kompradorlar ne yapıyor? Haberin var mı?

    Söyleyeyim hemen:

    İşlerini, alışverişlerini, eğlencelerini yine dövizle halletiyor. Bir gecede ucuza aldığı dövizi, gündüzün bozduruyor; ertesi akşam yine millet mışıl mışıl uykudayken kasasını dövizle dolduruyor ucuz ucuz. Baksanıza MHP’ye? Meğer, ne kirli çıkılırmış da haberimiz yokmuş!

    Memleket gündemi yerel seçimlere odaklanmışken CHP bir türlü kendini ülke sorunların odaklayamadı. Bir türlü geniş yelpazeli bir parti olamadı. Bir yanda parti içi muhalefet, bir yanda başkanlık yarışı, bir yanda olağanüstü kurultaya gidilmesi çağrıları…. Parti iç çekişmeleri sosyal medyaya yansıyıp alay konusu oluyor artık. Biz de bu duruma sadece seyirci kalıyoruz. Çünkü elden başka çare gelmiyor ki!

    Atatürk’ün Bursa Nutku’nu okumayanlar parti yönetimlerinde olmasın bence. Çünkü parti yan gelinip yatılacak bir mevki, makam organı değil. Hem de hiç değil!

    Gücünü kendi tabanından alamayan partilerin akibetini hep görüyoruz. Yok oluyorlar. Eskimiş tarih sayfalarında yer alıyorlar. O zaman CHP’nin yapacağı tek şey, tabanına güvenmek, tabanın isteği doğrultusunda bir proje ile, programla tek yürek, kimselerin omuz vermesine güvenmeden tutarlı ve kararlı bir biçimde yerel seçimlere odaklanmak. Adayını kendi içinde aramak. Öyle herkeslerden oy alırım kaygısına düşüp başka başka insanlara yamanmamak… Bunlar hep yaşandı partide. Artık bir olma, birlik olma, önce yerelde, ardından da genelde iktidar olup memleketimizi demokratik parlamenter sisteme yeniden kavuşturmak…. Şu tek adam zihniyetinden ülkeyi kurtarmak zamanı.

    Ne olur şu kaplumbağa – tavşan yarışmasını bırakalım artık.

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
BAŞKAN BOZKURT: TABURUN GİTMESİNE ULUPINAR KAYITSIZ KALDI
BAŞKAN BOZKURT: TABURUN GİTMESİNE ULUPINAR KAYITSIZ KALDI
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM