Elin memleketinde, elin adamı namus meselesi yaptığını, ülkesinin onurunu koruyuncaya kadar sürdürüyor. Ve sonunda da bu mesele çözülünce de değerine değer katıyor.
Ben, memleketimizde böyle dirayetli bir devlet adamı görmedim ki!
“Bu Rahip Efendi’yi ABD istedi diye serbest bırakacak değiliz. Görevde kaldığın sürece de bu böyle olacak.” demişti bizim devlet başkanımız(!)
Gelinen noktada ABD’nin istediği oldu. Bizim casus diye, yaramaz diye, sakıncalı diye tutukladıklarımıza elin memleketleri kahraman gibi davranıyor. Bir nedeni olmalı bunun. Bir yanlışlık var bunda. Doğru ama, elin adamları bastırınca pişkin pişkin davranıp bizim yargımız böyle uygun gördü diyemezsiniz. Bu söylemlerle hani şu cühela bırakıp da, cahil beyinler daha berrak oluyor diyenleri kandırırsınız ancak. Tabi bu söyleme uyan yüzde bilmem kaçları!
Rahip efendinin suçu neydi sahi?
Terör odakları adına casusluk yapmak, devlet sırlarını gizli yollardan ele geçirmek… Bu kadar yüklü suça başlangıçta kırk yıla yakın mahkûmiyeti uygun gören Türk yargısı, aradan geçen süreçte ne değişti de Rahip efendiyi serbest bıraktı? Hem de Yurt dışı yasağı da kaldırılarak!
Adam önce Almanya’ya uçtu. Sonra Amerika’ya. Amerikan Başkanı da göğsünü gere gere sorunu çözdüğünü anlattı halkına miting alanından doğru!
Bizim adamımız da miting alanından doğru CHP’yi topa tutuyor. Gözünü TC İş Bankası’ndaki Atatürk’ün, korunmasını, denetimini CHP’ye bıraktığı mirası devlet kasasına aktarmak için uğraşıyor hanidir. Fırsat tam fırsat, hazır bu millet Rahip efendiyle gündemde kalırken, o mecliste işi çözüverecek yandaşı MHP ile birlikte.
Atatürk mirasını Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’na bağışlamıştı. CHP kasasına kırtılı kuruş bırakmadan hem de. Bunu CHP Genel Başkanı her fırsatta anlattı millete. Meclis kürsüsünde, Grup toplantılarında, miting alanlarında, gezip uğradığı her yerde anlattı işin doğrusunu. Hem de Atatürk’ün vasiyetini göstererek…
Baktı milleti bu söylemlerle ikna edemeyeceğini anladı. Üçüncü ya da bil mem kaçıncı gündem değiştirme maddesini sürdü ortaya:
“Ey bay Kemal! Şu sana açtığım davalarda kazandığım paraları CHP kesesinden mi ödüyorsun, yoksa kendi cebinden mi? Bunu açıkla!”
Öp babanın elini!
Memlekette ekonomi çöküşte… Büyük büyük firmalar iflaslarını ilan etmişler. Binlerce kişi işinden ekmeğinden olmuş kimin umurunda.
Ya üreticinin hali?
Tarlada yirmi beş kuruşa aldıklarını hallerde beş altı liraya çıkaranlar neden engellenmiyor? Milletin yastık altlarına göz dikenler, önce çiftçiye, üreticiye, esnafa, küçük esnafa, memura, emekliye bir baksınlar. Rahip efendi uçtu gitti.
Bizim memlekette kozmik odaları terör mensuplarına peşkeş çekenler ise ellerini kollarını sallaya sallaya geziyorlar iktidarın onlara sağladığı ayrıcalıklarla…
Sonumuz nereye varacak peki?
Eh, yakında yerel seçimler var. Millet durumdan sonuç çıkarmasını bilir herhalde.
Adaletin, hak – hukukun herkese gerekli olduğu bir dönemde, ülkeyi idare edenlerin artık başlarını masaya koyup bir iyice düşünmeleri gerekmez mi?
Bu işin sonu daha nereye kadar varacak hı?
