2002 yılından bu yana AKP’nin yönettiği Belediyeyi 2019 Martında yeniden CHP saflarına katmak.
Nasıl olacak bu iş?
İktidar partisi, devletin, belediyenin her tür olanaklarını kullanacak; deyim yerindeyse oluk oluk para harcayarak seçim propagandaları yürütmek. Üstelik de alanlardaki reklam panoları dahil olmak üzere, meydandaki kocaman ekrandan kendi propagandasını yaparken, CHP elindeki kısıtlı olanaklarıyla nasıl başaracak Devrek’te yerel iktidar olmayı?
Atatürk, en sıkıntılı dönemlerde bile, “rakiplerimizin topu tüfeği varsa, bizim de mangal gibi yüreğimiz var; başarmaya dair inancımız var!” dememiş miydi? Ve o en zor koşullarda bu millet, içinde bulunduğu durumun vehametine bakmadan canla başla çalışmış, yepyeni bir ülkeyi baştan yaratmıştı. Yeter ki başarmak için kocaman bir yürek olsun içimizde…
CHP, ona inananlarla var. Kişisel çıkarlar üzerine kurulmuş bir parti olmadı hiç. Tek partili dönemde, o zor koşullarda memleketi her tür sıkıntılardan kurtarmayı başaran CHP, şimdi de dar boğazda sıkışıp kalan ülkeyi yeniden kurtarmak için sıvadı kollarını.
Baksanıza, enflasyon aldı başını gidiyor. Çift hanelere ulaşırken başta neredeyse 3 rakamını görecek.
Çalışanlar geçim sıkıntısında. Aldığı maaş, yediklerini, içtiklerini, giydiklerini karşılamaktan çok çok uzakta…
Emekli, sürünüyor yerlerde…
Tarlalar bomboş kaldı. Sürülmeyi bekliyor. Çiftçinin dayanacak gücü kalmadı.
İşsizlik had safhalara ulaştı.
İktidar, yastık altı politikalarla vatandaşa bağladı umudunu…
Fedakârlık, özveri hep milletten bekleniyor.
Bu arada memleketin en müstesna alanları yabancılara peşkeş çekiliyor sudan ucuza.
Devlete ait kar getiren ne varsa sattılar.
Bizi kuru soğana muhtaç edenler, onu bile çok görmeye başladılar. Baksanıza, kilosu beş lira! Ve birkaç sonra on liraya bile çıkabileceği söyleniyor.
Sıra patatese, marul – mancara da gelecek. Kuru yiyeceklerde de durum pek farklı değil.
Yüzde onluk devlet katkısı indirimlerle piyasaları canlandırmaya çalışan iktidar, yine millet üzerinden kendini aklamaya çalışıyor. Zavallı esnaf da bi çare uyuyor o çözümsüz çarelere. İndiriyor ürettiği malın fiyatını etiket üzerinden. Gel gör ki, açlıktan nefesi kokan insanlarımız için hiçbir anlam ifade etmiyor bunlar…
Bir olalım, birlik olalım, yüreğimiz yerelde iktidar için atsın artık.
Bize her tür çamuru atmaya çalışanlardan kurtulalım.
Kırmayalım birbirimizi. Küsmeyelim. Çünkü CHP, bizden daha değerli bizim için.
Çünkü CHP, bu ülkenin sigortası… Taşı, tuğlası, çimentosu, kiremidi…
Çünkü CHP varsa Cumhuriyet var. Demokrasi var, Hem de parlamentoya dayalı demokrasi.
Çünkü CHP varsa, halk var, millet var, laiklik var, devrimcilik var.
Bize yol gösteren bilim var. İnançlarımızı hurafelerden, kör inançlardan kurtaracak; uygarlıkta Batı’yı örnek alan bir anlayışımız var.
Çünkü CHP, neredeyse atmış yılı aşkın, iktidar hasretiyle yanıyor. Bu ateşi küllendirmeden yeniden alevlendirmenin vaktidir mart ayı. Sonrası mı? Hele bir yerelde iktidar olalım Devrek’te, sonrası kolay!
Hastanemiz var, doktor yok. Olanlarsa dışarıdan geliyor.
Açık cezaevimizle övünür hale geldik. Köy okullarını kapatmakla övünür hale geldik. Okulları son sürat bilimden uzaklaştırmakla övünür hale geldik. Bir bakın İmam yetiştiren okullara. Her koşulda nitelikli devlet okulu… Ya diğer okullar? Onlar niteliksiz devlet okulu…
Açın gözünüzü artık. Kış uykusundan uyanın. Memleketi cemaatlerin pençesinden kurtarmanın biricik adresi CHP’de buluşalım artık.
Ve Devrek’te adayımız kim olursa olsun CHP’den büyük değil hiçbir zaman. Unutmayalım asla….
