Advert
Advert
Advert
                              DEVREK SEVDAM -4

DEVREK SEVDAM -4

Bu içerik 1025 kez okundu.

   

     Neredeyse 17 yıldır bir sosyal demokrat belediye başkanından yoksun olan Devrek, şimdilerde bir köy görünümünden farksız. Gece aydınlatmaları artık köylerimizde de var. Caddeler, sokaklar parke döşeli, yolları asfaltlı. Demem o ki, ülkede yaşayan insanların en hayati gereksinimlerini devlet karşılamak zorunda. Bunu yaparken de memleketi yönetenler, ceplerindeki parayı harcamıyor elbette. Senin – benim vergilerimle dönüyor bu işler. Ve yapılan işlerle övünmek de o an iktidarda olanın işi herhalde.

    Yol yapıyorlar, yoldan gidiş geliş paralı! Köprü yapıyorlar, aynı. Tünel yapıyorlar, aynı, Üstelik geçenden aldıkları para yetmiyormuş gibi, geçmeyenden de alıyorlar parayı. Çünkü o hizmetleri yapanlara devletin sözü. Onlar kâr etsinler diye, milleti inim inim inletiyorlar. Ama o inleyen millet, halinden memnun ki Azrail’ine oy vermekte hiç tereddüt bile etmiyor. Her seçimde onlar yine iktidarda! Unun bir nedeni olmalı değil mi?

    Akıl tutulması diyoruz bu nedene!

    Millet, kendisine yapılan hizmetlerin, zaten devletin görevi olduğunu biliyor mu?

    Bu soruya kocaman bir “Hayır, bilmiyor!” yanıtını verebiliriz. Eğitim, sağlık, alt yapı ve her türlü yaşam kaynaklarını milletin hizmetine sunmak, devleti yönetenlerin zaten görevi. Bu görevi yaptım diye kostaklanmanın gereği var mı tanrı aşkına!

    Hele de açılış töreni, temel atma töreni adı altında harcanan paralarla belki daha kaliteli hizmetler de götürülebilir millete…

    Gelinen noktada, eğitimde, sağlıkta, adalette ve yaşamın her alanında sınıfta kaldık. Emperyalist güçler bizi bize düşürmenin yolunu buldular. Hani biz savaşçı bir milletiz ya! Ortadoğu’yu yola getirme adına insanlarımızın canını yakıyoruz her gün. Oysa o ülkelerin gençleri, eli silah tutanları bizim memlekette fink atıyor. Adeta birinci sınıf yurttaş gibi davranılıyor onlara. Ekmek elden, su dereden… Oh ne âlâ memleket değil mi?

     Bizim askerimiz, savaşsın, şehit olsun, gazi olsun; onların eli silah tutanları da kaçıp bizim ülkemizde paşalar gibi yaşasın! Vatan haini kimlere denir bir düşünün hele!

    Devrek’te siyaset yeni yeni kendini göstermeye başladı. Meydanın can alıcı yerleri, iktidar tarafından kullanılıyor. Diğer partilere ise kıyıda köşede yer ayrılmış. İktidar partisi adayı, konuşurken, “Ben ilçenin belediye başkanıyım…” diyebiliyor. Ya dili sürçtü, ya da seçimi şimdiden kazanmış gibi davranıyor. Ama bir şeyin farkında değil sanırım:

Martın sonunun Bahar olacağı…

    Köy görünümüne bürünen Devrek’i yıllardır yöneten belediyeye devletten hiçbir katkı görmedik neredeyse. Üstelik de var olanları da yok ettiler!

    Asker gitti, yerine Açık cezaevi geldi.

    Fabrikalar bir bir kapatıldı.

    İşsizlik tavan yaptı. Bu yüzden ilçe, dışarıya göç verdi. Bir zamanlar otuz binlere dayanan nüfus, şimdilerde yirmi binlerde. Demek ki on binden fazla insanımız, işsizlik yüzünden Devrek’i terk etmiş.

    Akıllı geçinen belediye başkanı, halktan kopuk, kendi bildiğini okumuş hep. Kaldırımlar, cadde ve sokaklar üzerinden giysileri çıkarılmışlara döndürülmüş. Güzelim ıhlamur ağaçları, çınarlar, çitlembikler kökü dibinden kesilmiş, kuşlar bile yuvasız bırakılmış.

     Şimdi de kalkmış, Devrek’i yaşanabilir yapacağız diye çıkıyorlar yüzlü yüzlü milletin karşısına. Peki, bu hale CHP mi getirdi? Kendi kendilerini eleştiriyorlar, millet alkışlıyor onları. Ağlanacak halimize gülüyoruz şu günlerde..

 

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM
BAŞKAN BOZKURT: VATANDAŞIN DERDİ GEÇİM
CHP İLÇE BAŞKANI DİKENLİ: ULUPINAR ARTIK KENDİNE GEL
CHP İLÇE BAŞKANI DİKENLİ: ULUPINAR ARTIK KENDİNE GEL