Güzel günler göreceğiz, güneşi göreceğiz elbet. Her şey çok güzel olacak…

     Güneşi maviliklerde göreceğiz…

     Çarşamba sabahı. Sahur sonrası. Hafif çiseleyen yağmurdan sonra gökyüzünde bembeyaz bulutlar arasından bölük pörçük yıldızlar görünmeye başladı çoktan. Sabahın seheri de çok yakın artık. Birkaç saate kalmaz ufuktan güneş bütün görkemiyle gösterir kendini. Önce denizin kızıllığı yansır gökyüzüne. Ardından da pırıl pırıl bir aydınlık…

    Her şey çok güzel olacak gerçekten de.

     Ama birileri bu güzelliği berbat etmek için olanca kini ve nefretiyle uğraşıp duruyor. Valla bu uğraşılarında da öyle komik durumlara düşüyorlar ki bunu dillendirmek bile bana zül geliyor inanın…

    YSK gerekçeyi bir türlü açıklamıyor. Hatta açıklamamakta da nedeni bilinmez bir inat var.

    Seçim neden iptal edildi İstanbul’da. Eminim ki bunun nedenini unutturmak istiyorlar seçmene. Oysa anasının ak sütü gibi seçimi kazanmış, mazbatasını almıştı İmamoğlu. Ve göreve başlar başlamaz da projeleriyle, tavır ve davranışlarıyla örnek bir başkan olacağının ilk işaretlerini verdi. Halk adamı olduğunu kanıtladı. Sadece İstanbul’un değil tüm ülkenin gönüllerdeki başkanı olmayı başardı.

    Adam göz göre göre yaratılan bir kurgu yalanı dillendiriyor. Malum basın da buna inanmış neredeyse yirmi dört saat yayın yapıyor bunun üzerine.

    Seçim komisyonu seçmene bakıp “bu kişi AKP’li. Ekrem’e oy vermez” diye düşünüyor, Büyük Şehir oy pusulasını vermiyor. Olacak şey değil. Oysa kurulda devlet görevlileri dışında parti gözlemcileri de var. Sandık kurulu böyle bir aymazlığı nasıl yapabilir? Akla ziyan bir bahane. Buna kargalar da gülmez mi?

   Bu bahaneyi söyleyen öyle sıradan bir aday değil ha! Bu ülkede bakanlık, başbakanlık, Meclis başkanlığı görevi yapmış birinin seçim iptali konusundaki açıklamaları ne kadar çaresiz olduklarının işaretini de veriyor aynı zamanda.

   Halkın güvenini kazanmış bir Ekrem İmamoğlu karşısında bir çaresizlik bu. Ve nereden salvo yapıp kara çalacaklarını bilemez hale geldiler.

   Belden aşağı vurmak.

   Ülke genelinde terör olaylarının artması.

   Dış ilişkilerimizdeki belirsizlik.

   Ekonominin çöküşü.

    Ülkede etnik, mezhepsel ayrımların körüklenmesi.

    Halkın giderek daha da yoksullaşması.

   Yolsuzluk.

   Usulsüzlük…

   Daha birçok etkenleri sırayla gündeme getirip seçimi kendi lehlerine çevirmek için uğraşan bir iktidar partisinden söz ediyoruz. Daha iptal edilip de Kasım’da yinelenen milletvekili seçimlerini unutmadık… Rağmen seçim nasıl kazanılır? Sorusunun yanıtını almıştık o seçimde. Şimdi de benzer bir durum yaratılmak isteniyor sanırım.

   Bütün karşı duruşlara rağmen her şeyin çok güzel olacağı umuduyla…