Seçimlere artık sayılı günler kaldı. Tüm ülke, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine odaklandı. Ülkenin dört bir yanından İstanbul’u mesken tutmuş seçmenler belirle-yecek yeni başkanı. Yeni başkan diyorum yanıltmayayım sizi. Ekrem İmamoğlu zaten seçilmiş başkandı. Türlü gerekçeler öne sürülerek mazbatası gasp edildi. Böyle bir durum belki de dün-yada ilk kez rastlanan bir durum. Oylar çalındı dediler. Oysa YSK gerekçeli kararında oyların çalındığına dair tek bir söz etmedi.
Hal böyleyken “Halk diliyle öyle söyledim!” diyen AKP adayı ve ısrarla oylar çalındı diye kara propaganda yürüten AKP yetkilileri. Bunlar arasında en göze çarpanı da Cumhurbaşkanı. Her konuşmasında CHP’yi etkisizleştirmenin türlü yollarını arıyor. Ama her sözü de artık bu millete batıyor. İstanbul için proje üretemeyenler, bel altı sözlerle Ekrem İmamoğlu’nu seçmen önünde küçük düşürmenin planlarını yapıyorlar. Son örneğini Orduda yaşadık. Vali tasarrufu sandığımız olayı meğer İçişleri Bakanı Sayın Soylu planlamış… Konuşmasından çıkan net sonuç bu!
AKP adayı Yıldırım, Diyarbakır’da Kürtlere şirin görünmek için PEKEKE dedi, Kürdistan dedi. Oysa daha Mart başlarında CHP’yi terör örgütleri ile işbirliği yapmakla suçlayan kendileriydi. Şimdi bu söylemlerinden U dönüşü yaptılar. Millet ittifakına zillet, illet demiyorlar artık. Bundan da geri dönüş yaptılar. Gördüler ki bu tür söylemler kendilerine oy kazandır-mıyor.
Bahçeli seçimin neresinde?
Hani İstanbul’a karargah kuracaktı? Birileri ona dur dedi. Kürtler hakkındaki olumsuz sözleri ittifaklarına oy kaybettiriyor ya demek ki birileri onun kulağını çekti. 23 Haziran’da seçimi kaybederlerse ortada cumhur ittifakı ile hiçbir şeyin kalmayacağı ayan beyan belli. Geçtiğimiz hafta hem bayram kutladık hem de Yitirdiğimiz birçok sanatçıyı andık. Halk TV’nin özel yayınlarıyla Deniz Gezmiş, Aşık Veysel belgesellerini, Haber Türk’te Mahzuni Şerif belgeselini soluksuz izledim. Programı hazırlayanları kutlamak gerek…
Nihayet Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu’nu karşılıklı canlı yayında izleyebileceğiz. Bakalım el mi yaman, bey mi? İşte o zaman göreceğiz…
