Devrek Baston ve Kültür Festivalinin otuzuncusu yapıldı. Beş gün süren coşkulu etkinliklerle Devrek on yedi yıldan fazla süren susamışlığını giderdi adeta. Emeği geçenleri canı gönülden kutluyorum. Özellikle de henüz yeni görevinde taptaze başkan olan Çetin Bozkurt için sözcükler yetersiz kalıyor onu övmeye. Te
brikler. Tebrikler, tebrikler…
Festival bünyesinde özellikle yerel sanatçıların etkinlikleri ilgi odağı oldu. ROSAK’ın derlediği Devrek Türküleri, ilk kez sergilenen Devrek Halk oyunları, Şair ve yazarların imza günü etkinlikleri, söyleşiler, Ressamların resim sergisi… Hangi birini anlatayım ki! Başkan Çetin, üzerine düşen her özveriyi kesintisiz göstermiş. Onu yalnız bırakmayan ekibinin de katkısı muhteşem elbette…
Devrekliler, adı gerçekten Kültür olan bir festivale ne kadar susadıklarını gösterdiler. Yapılan çalışmanın olumsuz eleştirilecek bir yanı yok. Ama Devrek’imize bir açık hava konser alanı gerekli. İnsanlarımız şöyle rahat bir biçimde izlesin gösterileri.
Milattan önceki çağlarda yüz bin kişilik arenalar yapılırmış. Bizim de benzer alanlara gereksinimiz var hem de acilen. İkinci Dünya Savaşı’nda yerle bir olan Almanya bugünkü gelişmesini kültür ve sanat alanlarına gösterdiği önceliğe borçlu. Çünkü sanatsız kalan bir milletin yaşam damarlarından biri kopmuş demektir. Mustafa Kemal öyle diyor. Savaşın en korkunç anlarında bile kültür ve sanat adına yapılan tüm çalışmaları destekliyor.
Sanatçıya verdiği değeri yansıtan sözleri nasıl unutulur değil mi?
Kıraç, Edip Akbayram, Betül Demir büyülediler konserleriyle. Ve gecenin havai fişek gösterileri.
Özlemişiz gerçekten. Ve bu özlemle sona eren festivalin ardından gelecek yıl daha bir coşkuyla düzenlenecek bir festival dileği ile bir kez daha kutluyorum emeği geçenleri…
Artık çalışmak zamanı. Artık hizmet zamanı. Yine, yeniden sosyal demokrasiye olan sarsılmaz inancıyla halka hizmet zamanı. Kırmadan, dökmeden Devrek’i Yeşil Devrek yapma zamanı.
İnsan temelli çalışmalarla daha huzurlu, daha yaşanası bir Devrek oluşturma zamanı. Bunda da başarıya ulaşılacağına dair kimsenin kuşkusu olmasın. Çünkü bilgi ve deneyimleriyle Çetin Başkanın ve ekibinin buna gücü yeter… Çünkü arkasında koskoca bir Devrek Halkı var…
Yaptığı tüm çalışmaları şeffaf bir biçimde halkla paylaşması da başkana ayrı bir değer katıyor. Özellikle meclis toplantılarının yayını ve halka açık oluşu bunun apaçık göstergesi…
Olumsuzu eleştirmek de bizim görevimiz elbette. Bu anlamda kalemimizin ucuna asla bir engel koymayacağız. Böyle biline. Bu konuda ilk eleştirim, Ağalar Mahallesi’nden şehre salına büyükbaş hayvanlarla ilgili. Yıllardan beri bu sorun çözülemedi nedense. Hayvan sahiplerinin sorumsuzluğu bir yandan, öte yandan da ilgililerin bu konuda herhangi bir adım atmayışları üzüyor insanı. O hayvanlar kenti kirletmenin yanında, körpe ağaçları da kemirip yok ediyor. Örnek mi?
Sahil Sokak’ta evimin yanına diktiğim fidanların çoğu o meşum akıbeti yaşadılar… Gelinen noktada bu halka eski tas eski hamam dedirtmemek lazım değil mi?
