Advert
Advert
Advert
BİZ BİLİRİZ BİZİM İŞLERİ-MİZİ-3

BİZ BİLİRİZ BİZİM İŞLERİ-MİZİ-3

Bu içerik 1586 kez okundu.

 

    Ülke gündemini meşgul eden konulardan biri de işten çıkarılmalar. Bu noktadan hareket eden iktidar muktedirleri, malum medyadan doğru veryansın ediyor özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’na. Buradan doğru da CHP’yi ve CHPli belediyeleri yıpratma kampanyasını sürdürüyor.

    Oysa kazın ayağı hiç de öyle değil:

    31 Mart yerel seçimleri sonrası İstanbul’u kaybeden iktidar, Seçilmiş Belediye Başkanı’nı görevden aldı ve seçim yinelenmesine karar verdi. 6 Haziran’da yapılması kararlaştırılan yeni seçim sürecinde de Belediyeyi kendisi atadığı başkanla yönetmeye başladı. İşte bu süre içinde binlerce kişiyi işe aldı. Hamili yakınlarını doldurdu Belediyeye.

    6 Haziran’da neredeyse milyonu bulan oy farkıyla yeniden seçilen başkan, doğal olarak da bu usulsüz işe alımlara bir son verdi. Yapılan bundan ibaretken, hedef tahtası haline döndürüverdiler başkanı. Hatta Bakan Soylu, başkan yerine kayyum atanacağı gibi bir niyetten de söz etti. Ama baktı ki pabuç pahalı, o dakika vazgeçti o niyetinden. Daha yumuşak bir tavır içine giriverdi. Tarihe de ne kadar boş bir bakan olduğunu göstererek girmiş oldu böylece…

    AKP’de iç karışıklar had safhada. Kurulacağı artık kesin olan partiler, AKP içinden hızla adam devşirmeye başladılar. Toplu istifalar görüldü süreçte. Parti Başkanının müdahalesi bile durduramadı bu çöküşü. Demem o ki, AKP artık iktidar sürecini tamamlamış görünüyor. Yapılacak bir genel seçimde eğer hal böyle devam ederse meclisteki yerini koruyabileceği kuşkulu artık. Hani sonun başlangıcı derler ya, AKP de kendisini yok eden parti durumuna düşüverdi adeta…

    Ortadoğu politikaları bile AKP’yi kurtarmaya yetmiyor. Baksanıza dış politikalarımızda neye el attıysak elimizde kalıyor öylece. Bu da ülke olarak bizi yıpratıyor. Barışı ön planda tutmamız gerekirken Adeta savaş çığırtkanlığına soyunmamız hataydı baştan. Bu hatayı inatla yapmaya devam edince de prestijimiz ayaklar altına alınıverdi nedense. Bir yandan ABD, Rusya diğer yandan da İran… Bu ülkelerle ilişkilerimiz, ülkemizin dünyadaki kredisinin hızla yok olmasına yol açtı. Şimdi pirincin taşını ayıklamakla uğraşıyoruz.

    Ülkemize giren göçmen sayısı da her geçen gün artıyor. Ve onlar yüzünden de ekonomimiz her geçen gün dibe vuruyor. Dünya sorunu olan bu sığınmacı sorunu sanki ülkemize odaklandırıldı. Bizim Mehmetçiklerimiz cephede can verirken bu kaçalar ülkemizde deyim yerindeyse fink atıyor. Bizimkilere vatan haini damgasını vuranlar, o memleketinden kaçanları paşalar gibi yaşatıyor. Gel de çık işin içinden…

    Dengesiz döviz kurları da bizi ekonomik yönden çökertmeye devam ediyor. Gece yarısı yapılan zamlarla insanımızı inim inim inleten iktidar, kalıcı bir çözüm üretemeyince zaten geçinmekte güçlük çeken çoğunluktan elde ettiği rantlarla memleketi kurtarma çabasına giriverdi. Bu yanlış politikalar da onun yıpranmasını hızlandırıverdi süreç içinde. Artık önü ardı durdurulamaz bu çöküş yüzünden ülke zor durumda. İktidar ya gidecek ya da gidecek…

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
ŞAİR VE YAZARLAR SAFRANBOLU’DA BULUŞTU
ŞAİR VE YAZARLAR SAFRANBOLU’DA BULUŞTU
  2 AY İÇİNDE HİZMETE GİRMESİ PLANLANIYOR
2 AY İÇİNDE HİZMETE GİRMESİ PLANLANIYOR