Geçtiğimiz 15 Temmuz darbe girişimi, aymazlığın, umursamayıp küçük görmenin, maziden ders almamanın, oy uğruna, çıkar uğruna Fetö terör örgütüne ve benzeri terör örgütlerine bilerek veya bilmeyerek yardım ve yataklık yapan siyasilerin basiretsizliğinin sonucudur.

    Bu açıktır.

   Hataların üstü örtülerek, “Kandırıldık”  diyerek sorumluluktan hiç kimse kurtulamaz. Öyle olsa yakalanan, meslekten atılan, soruşturulan binlerce kişi aldatıldık der, sıyrılır.. yok öyle yağma.

   Dana dişi gibi Fetö’cü eski, yeni milletvekilleri ortada arz-ı endam ederken, üç- dört, Kasaba Belediye Başkanını gözaltına alarak Fetö’nün siyasi ayağı kapatılamaz.

   Millet her şeyi biliyor!

   Şuanda TBMM’de pek çok Fetö’cü milletvekili olduğu yazılıp, çiziliyor, iddia ediliyor.. nedense iş siyasetçiye gelince “Tık” yok.

   ***

   Bir zamanlar ordumuza kumpas kuranlar, uyduruk CD’lerle suçsuz, günahsız subaylarımızı zindanlara atarken, “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” diye ellerini ovuşturuyorlardı, bunları unutmadık.

   Asıl şimdi; Kim olursa olsun, kendi halkına, kendi meclisine bomba atıp, kurşun sıkarken, kim olursa olsun bu alçak Fetö örgütüne bilerek veya bilmeyerek yardım ve yataklık yaptıysa, Bağımsız yargıda yargılanmalıdır, işte o zaman Türkiye bağırsaklarını temizler.

   Şimdi sosyal medyada ibretle izliyoruz.

   17/25 Aralıktan önce Fetö’yü yere göğe sığdıramayanlar, methiyeler düzen siyasetçi bozuntuları bugün; tam tersine yerden yere vuruyor, demediğini bırakmıyorlar.

   Tam bir takiye…

   Bu ne mide bulandırıcı utanmazlıktır, bu ne omurgasızlıktır. Allah korudu, şayet darbeciler muvaffak olsaydı, hiç şüphe yok bu alçakların tümü darbe şakşakçısı kesilirdi.

   Milletimiz bu rezillerin hesap vermelerini istiyor ve bekliyor.

   Korkunun ecele faydası yok. Ne demiler “Etme bulursun, inleye inleye ölürsün”

                                                  TBMM

   Gün geçmiyor ki 6-7 şehit haberi, Anamuhalefet  Partisi liderlerine saldırı, Suriye’ye askeri müdahaleler, güvenlik birimlerine bombalı saldırılardan geçtiğimiz şu günlerde, hatta darbe girişimi gündemde yerini korurken, ülke tam bir ateş çemberinin içindeyken bakıyoruz TBMM tatilde.

   Olacak iş mi bu?

   Yazıklar olsun.!

   Bu sıkıntılı günlerde, bizlerin yani halkın vekilleri tatil yapıp gelişmeleri TV’lerden izleyip, seyirci durumunda olmaları asla kabul edilemez.

   Ayıptır.

   TBMM Başkanı Kahraman İsmail beyin bir çağrı yaparak meclisi toplaması gerekmez mi?

   Türkiye’nin yaşadığı bu olağanüstü günlerde, meclis’in açık olup çalışması ve gerektiğinde müdahale edip, halkın iradesini göstermesi gerekir.

   Şimdi tatil zamanı değildir.!”

   GÜNÜN SÖZÜ: “Coşkun akan seli, hiçbir set uzun süre durduramaz.!”