Ben; ne zaman at yarışı oynayan, piyango bileti alan, iddia oynayan bir arkadaşıma rastlasam “Çıkmaz” diye takılırım. Arkadaşlarda; “Yahu bir kere de çıkar de…” derler, ben gene çıkmaz derim, yıllardır bu böyle sürer gider.
Aklına her geleni satan, özelleştiren böylece yeni yandaş zenginler yaratan AKP hükümetleri birkaç yıl önce milli piyango’yu bir yıllık karına özelleştirmişti.
Düşününce; bu şans oyunlarının müşteri bulmak kaygısı yok, bakımı ve onarımı yok, modası geçmez, çünkü insanlar fakirleşip çaresizliğe düştükçe bu şans oyunlarına yöneliyor, “Ya çıkarsa” düşüncesiyle.
Çıkmaz dememe rağmen, beni bile bazı, bazı ortak yaptılar, oynanan kolon’a. Umut dünyası işte…
Hiç kimseye ikramiye çıkmasa bile, Devlet Vergisini ve karını peşinen aldığı böyle bir kuruluşu elden çıkartmak ne kadar akıllı bir davranıştır.
Neden satılır.
Akıl ve mantıkla izahı mümkün değildir.
***
Bilinir ki; devlet ekonomik işlerden elini çeksin, kim yaparsa yapsın, devlet vergisini alıp, Eğitim, Sağlık, Güvenlik, Savunma gibi asli görevlerine baksın denilse de bu doğru değildir.
Bunun asıl amacı, Devlet kamu işletmelerini desteklemesin, özel şirketleri desteklesin demektir.
Bedavaya verilen arsalar.
Milyar dolara varan teşvikler.
Vergi afları.
Cengiz inşaatlar, bir kalemde silinen borçlar bunun göstergesidir. Devlet kendi işlerinden elini çekerken, özel sektöre yayılmaktadır.
Yani;
Çoğunluktan alıp, bir avuç kaymak tabakaya vermektir. Bunların özelleştirmeleri; ekonominin yönetimini siyasi sorumluluğu ve hesap sorulabilir siyasi yöntemden alarak, özel kuruluşlara teslim etmektir.
Birde hükümet tutmuş, kendi silahını, uçağını, otomobilini yapacakmış.
Siz bu kafayla çakı bile yapamazsınız.!
TAVUK MU, HOROZ MU?
Kozan’lı siyasetçi İdris, ilçenin o zamanlardaki Kaymakam’ı ile, Kızık köyüne gitmiş.
Muhtarda bir telaş.. bir telaş.
Nasıl olmasın; İdris belalı bir siyasetçi adam, diğeri Kozan’ın mülki amiri.
Oturmuşlar, köyün sorunları tartışılmış, notlar alınmış, sohbetin sonuna doğru muhtar çekine, çekine sormuş…
“İdris ağa, köyümüze şeref verdiniz, sağolun, yemek hazırlatıyoruz, acaba tavuk mu kessek, horoz mu?”
İdris ağa gürlemiş…
“Ulan oğlum, biz sizin için uğraşıyoruz, siz tavuğu, horozu düşünüyorsunuz, sizi köylülükten bir türlü kurtaramadık, sen horozu da kes, tavuğu da kes, isteyen horoz yer, isteyen tavuk yer…”
GÜNÜN SÖZÜ: “İnsanlar en büyük hatalarını… Kafaları karışıkken yaparlar.”
