Hepimiz 19 Mayıs günü AKP içinde en düşük Profilli’nin Binali Yıldırım olduğunu öğrendik.
Vatana millete hayırlı olsun!
Düşük profilli demek “Hokka” demektir.
Yani asla eleştirmeyecek, İsraf Saray’dan gelecek her emri tam ve eksiz yerine getirecek, Asla kendi başına hareket edemeyecek, Bakan’ları dahi atayamayacak.
Kendisini 23 Nisan Başbakanı olarak bile göremeyecek.
Buna Rahmetli emekli Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş’in tabiriyle; Tak- Şak yönetimi denir, kendisi, tak diye emrediliyor… Şak diye yapıyorum derdi.
Sorgulama, irdeleme, düşünce beyan etmek yok.
Paçavra-i cedide yandaş, yalaka basın ise Binali’yi yere göğe sığdıramıyor. Dalkavukoğlu’nu derhal sattılar, Binali’nin etrafında çöreklendiler.
Duble yollar, Bölünmüş yollar, köprüler, Viyadükler, Metro’lar, Hızlı trenler yapmış.
Peki tüm bunları Binali bey yaptıysa, Tayyip bey ne yaptı diye adama sormazlar mı?
Besleme medya sapıtmış… Kaş yaparken göz çıkartıyor.!
YİĞİT-DÖNME
Aşağıdaki pasaj; Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı jöleli diye tanınan Yiğit Bulut’a aittir. Okuyunca bir insan nasıl böyle dönebilir diye şaşırmamak elde değil…
“… artık işin dozu kaçtı, sistem artık demokrasiden, faşizme doğru kayıyor, bu sistemin dünya tarihinde en noktaları tesit edilmişler var.
Örneğin; Hitler Almanya’sı, Türkiye ile görünüşte dağlar kadar fark ama, başlangıç noktaları ve gelişmeleri itibarı ile aynı. İçimizi rahatlatacak tek bir fark var… Hitler Almanya’sında Ordu Lidere itaat ediyordu, bağlıydı.
Atatürk devrimlerine bağlı bir sistem içinde diktatör denebilecek haşerelerin, silahlı bir ordu gücünü arkalarına almaları mümkün değil.
Sistemin DNA’sı buna izin vermiyor.
Burada devreye, Çavuşesku modeli giriyor.
Kendisine bağlı ideolojik güçler ile motive edilmiş polis gücü oluşturmak.
Bu ülke bizim, bu ülke Cumhuriyet çocuklarının, Bu ülke muasır medeniyet olmak isteyen her Türk vatandaşının.
Ülkemize sahip çıkalım, çok ama çok geç olmadan…”
***
Evet; Yukarıdaki satırları Yiğit Bulut denen şahıs 14 Şubat 2008 tarihinde Vatan gazetesinde kaleme almış.
Şimdi Cumhurbaşkanı Başdanışmanı.
Böylesine dönüşler, esneklik ve oynaklıklar da çoklarını geride bırakmış… Bayağı yetenekliymiş.
ANA SİNEK
Ana sinek, yeni doğan çocuklarını eğitmek için ormanda dolaşmaya çıkartmıştı.
Uçarlarken bir örümcek ağı gördüler. Ana sinek yavrularını uyardı;
“Aman çocuklar, örümcek ağına dikkat edin” dedi. O ağlardan birine yakalanırsanız bir daha kurtulamazsınız. Örümceğe yem olursunuz.
Ana sinek, kendisini ve onları yine büyük bir tehlikeden kurtardı… Karşıdan sinek yiyen “Sinekkapan Kuşu” geliyordu, Ana Sinek yavrularının önüne geçti ve birlikte bir ağacın yaprağı altına saklandılar.
Tehlike geçtikten sonra, sinek ve yavruları yeniden uçmaya hazırlanırken, ormanın derinliklerinden tüyler ürpertici bir kükreme duydular.
Yavru sinekler korkudan, yine yaprağın altına saklandılar.
Yavrularının korktuğunu gören ana sinek onların yanına geldi ve onları rahatlattı.
“Korkmayın yavrularım, o kükreyen Aslan denilen bir hayvandır” dedi.
“Merak etmeyin kimseye bir zararı dokunmaz.”
GÜNÜN SÖZÜ: “Her yapılan Yasak ve Engellemeler, ona olan ilgi’yi arttırır.”