Reklamı Geç
Advert
Advert
Advert
Advert
HEPİMİZİN CUMHURBAŞKANI MUHARREM İNCE, UMUDUN YÜZ AKIDIR
Faik MEKİK

HEPİMİZİN CUMHURBAŞKANI MUHARREM İNCE, UMUDUN YÜZ AKIDIR

Bu içerik 4858 kez okundu.

   Haktan, hukuktan, adaletten, demokrasiden, eğitimden yana her ne varsa, Muharrem İnce’de var. Kolay değil; bu kadar kısa bir sürede milletin gönlünde taht kurmak.

   Türkiye’nin beş temel sorununa Muharrem İnce çözümleri:

1 . EKONOMİ: Ekonomimiz bugün vahim bir noktada. Çiftçi traktörü, şoför otobüsü, tırı, kamyonu, taksici taksisi için dünyanın en pahalı benzinini, mazotunu kullanıyor. İktidar faiz lobisine hizmet ediyor. Son 15 yılda yurt dışında  bir grup tefeciye ödenen faiz 148 milyar dolar içerideki sermayedara ödenen para 689 milyar, yakalarını tefecilere, faizcilere kaptırmış durumdalar. Bu yüzden faizi düşüremiyorlar. Bu yüzden üretemiyorlar. Bu yüzden işsizlik her geçen gün artıyor. Faiz sistemi üzerine kurulu bir ekonomi yarattılar. Devletin bütün mallarını sattılar. Satmaya da devam ediyorlar. İşte en son şeker fabrikaları. Sata sata satacak bir şey kalmadı, kriz geldi kapıya dayandı.

   Biz ise ekonomiyi üretim ekonomisine dönüştüreceğiz. Bir yıl içerisinde yoksulluğu tarihe gömeceğiz. Nasıl mı? OHAL’i  kaldıracağız. Hukuk güvencesi olacak, demokrasi olacak, vatandaş yatırım yapmaktan çekinmeyecek. Kim iş imkanı yaratıyorsa her türlü teşviki vereceğiz. Asgari ücretliden vergi almayacağız. Sadece sanayide değil, tarımsal üretimi de aynı şekilde destekleyeceğiz.   Artık saman ithal etme ayıbıyla yaşamayacağız.  İşsizler ordusu gidecek, çalışan ve üretenler ordusu gelecek. İktidarımızda  söz veriyoruz: Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Herkesin işi olacak.

2 . EĞİTİM: Bir ülkenin geleceği eğitime bağlıdır. Eğitim bir siyasal partiye militan yetiştirme amacıyla yapılmaz. Okullarda bir siyasi partiye militan yetiştirme eğitimi verilemez. Eğitim Türkiye’nin geleceği ve güvencesi için verilir. Bu ülkeyi çağdaş uygarlığı yakalamış, çocuklara bırakalım diye verilir.

   Şu anda bırakalım eğitimde bir strateji, bir politikamız olmasını, dönemlere ait bir eğitim stratejimiz bile yok. Her bakana göre kurallar değişiyor, sınavlar değişiyor, eğitim sistemi değişiyor. Çocuklarımızı bu değişiklikleri yaparken denek olarak kullanıyorlar. Biz bütün öğretmenlere saygınlıklarını yeniden kazandırabilmek için bir Öğretmenler Meslek Kanunu’nu çıkaracağız. Gelecek kaygısından kurtarıp, maaşlarını yoksulluk sınırı olan 5 bin 415 liranın üstüne çıkaracağız. İş garantili eğitime öncelik vereceğiz: Eğitim parasız olacak. Beyin göçünü tersine çevireceğiz. Üniversiteler demokratikleşecek. Üniversitelerin bilimsel özerkliği olacak. Bütün öğrenciler üniversitede söz ve karar sahibi olacak. Bir darbe kurumu olan YÖK kalkacak. Dünyada ilk 500’de Türkiye’den üniversite yok.

3 . TOPLUMSAL BARIŞ: Birinci sorun toplumsal demokrasi sorunu. Bazen Kürt sorunu , bazen de Doğu-Güneydoğu sorunu olarak değerlendiriliyor. Toplumsal barış sorunu demokrasi ve özgürlük bağlamında ele alınıp çözülmek zorundadır. Kürt sorunu ile terör sorunu arasındaki hassas dengenin çok dikkatli belirlenmesi gerekmektedir. 2002’de terör neredeyse sıfırlanmış iken önce terör örgütleriyle masaya oturuldu, sonra PYD’yle  toplantılar yapıldı. 7 Haziran sonrasında politika değişimi yaşandı ve bugün artık terör dar bir coğrafyadan çıkıp Türkiye sınırlarının da ötesinde geniş bir coğrafyada varlığını sürdürüyor. Adına ister Kürt sorunu, ister Doğu-Güneydoğu sorunu deyin, 35-40 yıldır çözülemeyen bir sorun. Tek sorumlusu siyasilerdir. Çözüm adresi TBMM’dir. Bu kadar açık ve net söylüyorum. İnanç, kimlik üzerinden siyaset yapmayacağız. İnsana saygı duyup, kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Hakkari’deki, Tekirdağ’daki vatandaşta aynı hakka sahip olmalıdır.  Bu sorunu 16 yıldır çözemediler. Çözecek olan biziz. Söz veriyoruz terörü bitireceğiz.

4  . DEMOKRASİ: Demokrasiyi kolay inşa etmedik. Bedeller ödedik. Gencecik fidan gibi çocukları, başbakan ve bakanları darağacına gönderdik. O yüzden yüzüncü yılına beş kala bu Cumhuriyet’i hak ettiği demokratik yönetimle, düşünce ve ifade özgürlüğüyle buluşturmak istiyoruz. Hiçbir kişiye, aileye, sınıfa, zümreye ayrıcalık tanımadan kanunlar önünde herkese eşit muamele yapılan bir Türkiye yaratmaya talibiz. Yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını savunuyoruz. Hür, bağımsız, denetleme görevini herhangi bir baskı altında kalmadan yerine getiren bir medya istiyoruz. Gazetecilerin hapse atılmadığı, yazarların düşünce suçuyla yargılanmadığı bir Türkiye  istiyoruz.

   Eleştiriye tahammülü olan, eleştiriyi demokrasinin bir gereği olarak gören bir yönetim anlayışının temsilcisi olacağız.

   Kadının ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmesine karşı çıkıyoruz.

   15 Temmuz gecesinde hainlere karşı demokrasimizi koruduğumuz gibi bundan sonra da bu ülkede demokrasinin teminatı olacağız.

5  . DIŞ POLİTİKA: Bu bağlamda ikinci sorunumuz dış politikadır. Yalnızlaşan bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Herkesin ittiği, herkesin eleştirdiği bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız. Türkiye egemen güçler tarafından savruluyor ve savrulduğunu da ‘’aldatıldık’’ diye itirafb ediyor. Dış politika milli olmak zorundadır. Dış politikayı egemen güçlerin beklentileri yönlendiremez. Bu, Türkiye’nin felakete sürüklenmesi demektir. Kendinize şunu sorun: Türkiye’nin Mısır’la, Suriye’yle, Irak’la, İran’la,  Libya’yla, Avrupa Birliği’yle, Yunanistan’la, Rusya’yla, Amerika’yla dönem/dönem kötüleşen ve şu anda belirli bir istikrara sahip olmayan ilişkileri olması normal midir? Bu böyle gidecek midir? Bu ilişkileri Türkiye’nin çıkarları üzerine inşa edeceğiz.

   Dış politikanın çerçevesini Mustafa Kemal Atatürk çizmiştir. ‘’Yurtta Barış Dünyada Barış’’ demiştir. Biz bu kurala uyacağız. Dış politikayı yine akılcı politikalarla oluşturacağız. 16 yıldır maceracı, mezhepçi bir politika izlendi. Kavgayı değil barışı ön plana çıkardığımız zaman kazanan Türkiye olacaktır. Bir yıl içinde tüm komşularımızla barışacağız. Filistinlilere vize uygulanmayacak.

   Yüzümüzü insan haklarının evrensel değerlerine, hukuk devletine ve adalete önem veren milletlere çevireceğiz. Dış politika anlayışımız budur.

Korkuyorsan diktatörlük, korkmuyorsan özgürlük var demektir.

'BİZ KAZANACAĞIZ, CUMHURİYET KAZANACAK'

   Millete güvendiğini belirten İnce, “Yeni dönemde yerine getirmek zorunda olduğumuz bir başka hayati görevimiz, birbirlerine düşmanlaştırılan insanlarımızı barıştırmaktır. Ayrışmanın, bölünmenin ve kamplaşmanın bu ülkede yaşayan hiç kimseye fayda sağlamayacağı gerçeğini anlatacağız. Saygın bir ülke olmanın ve uluslararası toplumda kaybettiğimiz güçlü konuma yeniden ulaşmanın yolunun, içerde sağlayacağımız birlik ve bütünlükten geçtiğini her zaman göz önünde bulunduracağız. Bu nedenle, kardeşlik, barış, huzur, refah ve sevgi yol gösterici değerlerimiz olacaktır. Siyasette hakka, hukuka ve milletin tümüne saygılı bir üslup yerleştireceğiz. Türkiye’nin geleceği için ortak kaygıları paylaşan, Cumhuriyetin geleceği için ortak bir mücadele vermek isteyen herkesle birlikte yürüyeceğiz. Yolumuzu aydınlatan ışık Milletimizin gücüdür. Büyük Atatürk ve arkadaşlarının kutlu uğraşlarında en büyük dayanakları olan bu milletin gücüne güveniyoruz. Milletimizin karşısına, çocuklarımızın aydınlık geleceğini geri almayı hedeflemiş bir bilinç ve kararlılıkla çıkıyoruz. Cumhurbaşkanlığını kazanacağız, meclis çoğunluğunu alacağız. Hemen ardından, ‘onarım politikalarımızı’ uygulamaya başlayacağız. Anayasal rejimi canlandıracağız, Hukukun üstünlüğü ilkesini hakim kılacağız. Ekonomiyi güçlendireceğiz. Parlamenter demokrasiyi tekrar bütün kurumlarıyla hayata geçireceğiz ve toplumda yaratılan düşmanlıkları ortadan kaldıracağız. Cumhuriyetimizi, çıkardıkları rotasına yeniden oturtacağız. Halkın geleceğe olan güvenini yeniden ve güçlü biçimde tesis edeceğiz. Aydınlığa ve refaha doğru olan yolculuğumuzu yeniden ve büyük bir şevkle başlatacağız. 2023’te, Cumhuriyetimizin hak ettiği yüzüncü yıl sevincini, bütün yurttaşlarımızla birlikte huzur ve barış içerisinde kutlayacağız. Gerçekleştirmeyi hedeflediğimiz onarım döneminde, Türk milletinin cumhuriyete inanmış her ferdiyle birlikte yürümek azmindeyiz. Büyük milletimizin her ferdini bu 'Gelecek Bildirgesi'ne ortak olmaya davet ediyoruz. Birbirimizle barışacağız, birlikte büyüyeceğiz’ ve hakça bölüşeceğiz. Milletimize inanıyoruz, kendimize güveniyoruz, biz kazanacağız, Cumhuriyet kazanacak” dedi.

 

BARIŞMAK İÇİN,

BÜYÜMEK İÇİN,

HAKKA BÖLÜŞMEK İÇİN,

HEPİMİZİN CUMHURBAŞKANI MUHARREM İNCE

 

 

 

 

 

 

 

 

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
 “KUTLAMA DEĞİL ANLAŞILMAK İSTİYORUM” YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ YAPILDI
“KUTLAMA DEĞİL ANLAŞILMAK İSTİYORUM” YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ YAPILDI
14 YILDIR YOKSUN BABA!
14 YILDIR YOKSUN BABA!