Sen ne güzel bulursun, gezsen Madencioğlu Şelalesini…
İlçemize 11 kilometre uzaklıkta bulunan Madencioğlu Şelalesi, Madencioğlu Köyü sınırları içinde yer almaktadır. Ayrıca aynı dere içinde iki şelale daha var. 12 Temmuz 2020 Pazar günü, Devrek Doğa Yürüyüş Grubu olarak rotamızı Madencioğlu Şelalesi’ne çevirdik. Bu doğal güzelliğe en doğal yol olan otlara bürünmüş eski bir traktör yolundan ulaşmak istedik. Saat 08.30’da Keloğlu mahallesinden başladık, doğa yürüyüşümüze; yükselen güneş altında seyrine doyum olmayan doğal güzellik altında ulaştık, Sofular/Hüseyinbeyler Köyü’ne… Köy meydanındaki çeşmede soluklanıp elimizi yüzümüzü suyla buluşturduk. 8 kilometrenin sonunda oldukça yüksekte, kayalar arasından gürül gürül akan Madencioğlu Şelalesi tüm güzelliği ile bizleri selamlıyordu. Rüzgar(Ergin) ve Ayşe ablanın getirdiği kurabiye ve keke semaverdeki çay eşlik edince, keyfimize diyecek yoktu. Şelalenin yan tarafındaki patikadan bir çırpıda ulaştım, şelalenin aktığı kayalıklara; buradan bir başka göründü şelale ve şırıl şırıl akıp giden dere…
Bu doğal güzellikten başımızı kaldırıp çevreye baktığımızda içimiz acıdı. Kaderine terk edilmiş bir şelale akmıyor, sanki kahrından ağlıyor. Doğanın bize sunduğu bu cennet köşesi, bakımsızlıktan cehenneme dönmüş. Çevrede define avcılarının patlattığı dinamitlerle tahrip edilmiş, parçalanmış kalıntılar ayrı bir hüzün… Hemen yanıbaşındaki Hüseyinbeyler mahallesindeki camii avlusundaki sır odaları duyunca, hayretler içinde kaldım.
Özbağı’ndan arkadaşım Ceyhan Pamukmuz aracılığı ile ulaştığımız köy muhtarından ‘’Madencioğlu Şelalesi ve Yakın Çevresi Düzenlemesi’’ broşürünü incelediğimde hayretler içinde kaldım. Kaat Mimarlıktan Lebriz Atan Karaatlı ve Sacit Arda Karaatlı tarafından hazırlanan proje aradan yıllar geçmesine rağmen ne hikmetse bir türlü hayata geçmemiş. Projenin Madencioğlu Şelalesini hakettiği yere ulaştıracağı inancındayım.
Madencioğlu Şelalesi ve Yakın Çevresi Düzenlemesi Projesi
‘’Madencioğlu Şelalesi Zonguldak’ın Devrek ilçesinden yaklaşık 30dk sürüş mesafesinde; Özbağı Köyü ile Sofular Köyü’nü bağlayan yolun sonunda köprü olarak döndüğü noktada yer almaktadır. Ağırlıklı olarak yerel halk tarafından piknik alanı olarak kullanılan alan aynı zamanda doğa yürüyüşçülerinin ve bisikletle seyahat edenlerin de uğrak noktasıdır. Farklı zamanlarda alanın daha verimli kullanılmasına yönelik bazı çalışmalar yapıldıysa da kışın oluşan taşkınlar ve bakımsızlık yüzünden şelalenin çevresi atıl bir hale gelmiştir.
Mevcut durumda alanın iki tarafındaki dolgulardan ötürü, şelale dar bir alana dökülmekte ve ordan kendine bulduğu sızıntı denecek kadar az bir yolla akışına devam etmektedir. Köprünün ve dolgu alanlarının üzerindeki korkuluklar metruk haldedir ve ziyaretçiler arabalarıyla şelalenin dibine kadar girebildiklerinden ötürü doğal bitki örtüsü zarar görmüş, şelalenin şiirselliği ise kaybolmuştur.
Projemiz, alanın doğal güzelliklerini ön plana çıkarırken ziyaretçilerin de uzun vakitler eğlenceli zaman geçirebilecekleri nitelikte tasarlanmıştır. Bunun için öncelikle beton dökülerek elde edilmiş bu dolgu alanlarının kazılarak şelalenin belki de yüzyıllar önceki doğal haline dönmesi sağlanmış ve bundan sonra yapılacak tüm müdahaleler zarifçe ve narince doğaya dokunacak şekilde yapılmıştır.
Özbağı köyünden gelen yolun devamı niteliğinde bir iskele önerilmiş ve bu iskelenin solundaki istinat duvarı ışıklandırılarak güzel bir taş duvara dönüştürülürken sağ tarafına ise ziyaretçilerin kullanabilecekleri çeşitli amaçlara yönelik kamusal platformlar yerleştirilmiştir. Bu platformlardan bir kaçında isteyenler şelaleye karşı oturabilir, kitap okuyabilir ya da gözlerini kapatıp şelalenin sesini dinleyebilirler. Su hamağı ve etrafındaki platformlarda suyla daha yakın ilişki kurabilirler, dereye iniş merdivenleriyle, oluşturulan su havzasının içine girebilirler ya da iskelenin en ucuna gelip diledikleri şekilde kullanabilirler.
Sofular köyünden gelen yolun devamı niteliğinde önerilen iskele ve etrafındaki platformlar ise karşı kıyıdan faklı olarak piknik ve mesire alanı olarak tasarlanmıştır. Bu alanda farklı kotlardaki platformlar birbirlerine birer ikişer basamaklı merdivenlerle bağlanarak zengin ve hareketli bir kompozisyon elde edilmiştir. Piknik masalarını barındıran bu platformların birbirlerinden ayrık olmaları sayesinde havzanın suyu platformların arasından da görülebilmektedir. Dolayısıyla elde edilen tasarım sadece piknik masalarının olduğu masif bir yüzey değil, farklı yüksekliklerde, aralarından bazen bitkilerin ve ağaçların çıktığı, bazen suyun ve kayaların görüldüğü, bulunduğu doğa ile uyumlu bir tasarımdır. Piknik alanlarının yakınına tasarımın genel diline aykırı olmayacak şekilde tasarlanmış üç adet barbekü bacası ile bir adet çeşme yerleştirilmiştir.
Şelalenin yakın çevresinde de bazı düzenlemeler yapılmıştır. Alanın 100-150 metre uzağındaki tuvalet birimi cephesi tuğla kaplanarak rehabilite edilecektir. Özbağı Köyü’nden yaklaşırken alanın girişi sayılabilecek bir noktada duran, çatısı yıkılmış tomruk ahşap yapı ise restore edilerek farklı kullanımlara uygun hale getirilecektir.’’ Kaat Mimarlık
YANI BAŞIMIZDAKİ GÜZELLİKLERİ TURİZME KAZANDIRMALIYIZ
Devrek Doğa Yürüyüş Grubu çevre temizliği yaptı.