Sofranız Afiyetli, Paranız Bereketli
Kararlarınız İsabetli, Yuvanız Muhabbetli
Kalbiniz merhametli. Bedeniniz Sağlıklı
Yüzünüz mutlu, Gününüz Kutlu
RAMAZANINIZ HAYIRLI OLSUN
İnsanların ötekileştirilmediği, ayrıştırılmadığı, senden-benden, bizden-sizden denilmediği, etnik kökenine bakılmadığı ramazan sofralarını özler olduk.
Mahallelerde kurulacak yeryüzü sofralarına; mevkilerini, makamlarını, rütbelerini, rozetlerini çıkarıp yalnız doğum isimleri ile hep birlikte oturalım. İftarımızı yapıp, hep beraber birağızdan dua edelim.
Sponsorlu, hiyerarşik sıra gözetilerek 3-5 yıldızlı otel restaurantlarında iftar sofralarına oturmak doğru olmaz. Ramazan boyunca mahallelerde halkın buluştuğu sofralarda iftar açmak dileğimle, HAYIRLI RAMAZANLAR dilerim.
İftar yaygın bir İSLAM geleneğidir
Lüks iftar sofralarına karşı, ramazanın ruhuna uygun mahalle/sokaklarda açılmış iftar sofraları tek dileğimiz olmalı.
Bu sofralar Allah’ın sofrasıdır. Kimseye kapalı olamaz, herkese açıktır. Bir zamanlar kimin oruç tutup tutmadığının merak edilmediği, bunu konuşmanın ayıp sayıldığı düşünce nasıl ve neden değişti
"Bir kez gönül kırdın ise
Bu kıldığın namaz değil
Er ola, alçaktan baka
Yücelerden bakan göz değil"
demiş. Yunus Emre
“İnsanlara Allah’ın soracağı soruları sormayacaksınız. Kulun kula soracağı soruları sorun. Aç mısın, susuz musun, geçinebiliyor musun, evin var mı, hasta mısın, sağlıklı mısın, evinde hasta var mı?” Bu aile hekimliğinde, her sokağa ayda bir doktor giriyor. Tabi o kadar büyük değil İstanbul o zaman. Mesela kapıyı çalacaksınız, çıkana “Hangi dindensin?” demeyeceksin. Sana ne, onu ancak Allah sorar. Kılığın kıyafetin, sana ne? Nasıl giyiniyorsun? Başın örtülü mü açık mı? Seni ilgilendirmez. Senin soracağın soru; “Evinizde hasta var mı?” varsa imkanı orada tedavi edeceksiniz.
Küresel güç olabilmenin temelinde bu anlayışın yattığını belirtiyor. Yavuz Bahadıroğlu’nun makalesinde…
İnsanlara : ” Dinin nedir ? Namaz kılıyor musun ? Oruç tutuyor musun ? ” gibi Allah’ın soracağı soruları sormayın! İnsanlara : ” Aç mısınız ? Bir şeye ihtiyacınız var mıdır ? Bir sorunun var mı ? ” gibi kulun kula soracağını sorun.
– Fatih Sultan Mehmet HAN
Dünyada İslam alemi, 2018 yılının ramazanını karşılıyor. İslam dünyası kan gölü içerisinde, işgal altında, diktatörlükler iş başında, açlık, yoksulluk, ırkçılık, cehalet, ihtilaf ve sanırsınız ki dünyanın bütün sorunları bu coğrafya da…
Ramazan ayı bile aklımızı başımıza getireceğe benzemiyor. Ramazan bize açları, yoksulları hatırlatır. Bu durumu görüp kendimize çeki-düzen vermemiz gereken bir aydır. Bu mesaj doğru alınmış olsa; tüm İslam ülkelerinde ramazandan sonra, bu açlığın ve yoksulluğun ortadan kalmış olması gerekir. Eğer kalkmıyorsa, ramazanın bütün yönleri ile açları, yoksulları bize hatırlatmamış demektir. Dolayısıyla ramazan ayının verdiği mesaj anlaşılamamış oluyor. Ramazanın ortadan kaldırılmasını istediği ne kadar şey varsa, hepsi İslam dünyasında mevcudiyetini maalesef barındırıyor.
İSLAM DÜNYASINDAKİ AÇLIK VE YOKSULLUK NEDEN KALKMIYOR?
Neden Müslüman ülkelerde işgal/savaş, kan, ölüm ve gözyaşı dinmiyor? Hiç düşündünüz mü?
Bu sorunun yanıtı şu sözcüklerde gizli; tehvit, şirk, müşrik, kenz, Rab, infak…
TEVHİT: Hak din
ŞİRK: Mülk ve saltanatta Allah’a ortak tayin etmektir. Bir mala iki kişlinin ortak olması anlamındadır.
MÜŞRİK: Mülk ve saltanatta Allah’a eşler koşmak.
KENZ: Değerli eşya, para veya altın, malları üst üste yığıp stok etme/biriktirme.
Sermaye birikimi, kapitalizm, tekelleşme/tröst ve sonunda EMPERYALİZM / İŞGAL
Şimdi daha iyi anlaşılıyor, sözde müslümanların / müşriklerin Emperyalist Ülkelere tam destek vermeleri....
Kenz edilerek biriktirilen mal, toplumun belirli kesimlerini fakirleştirirken birktirenler zengin olur.
Kısaca, Kenz vücuda girerse iman dışarı çıkar.
İNFAK: Mal paylaşımı/dağıtımı
İki namaz kılan toplumun savaşı:
2 Ağustos 1990'da Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesi, İran- Irak savaşı, Suudi Arabistan’ın Yemen’i bombalaması, İsrail’in Suriye topraklarını bombalamasını alkışlayan Müslüman ülkeler, 1974 Kıbrıs çıkarmasında Türkiye’ye destek veren tek ülke LİBYA, Nato ve küresel sermaye tarafından bombalandı. Türkiye’nin Nato ülkesi olarak tavrını merak edenler, maalesef üzülecek. Geçmiş zaman diliminde de durum bundan farklı değildi. Yavuz’un Şah İsmail’le savaşması, Ankara Savaşı’nda Yıldırım ve Timur, Osmanlı-Memlük Savaşı.....
Tüm bu savaşların tek sebebi, infaktır
‘’... Sana neyi infak edeceklerini/dağıtacaklarını sorarlar;
De ki: Kazandıklarınızınihtitaçtan artanının tamamını....’’
................................................Bakara suresi, 219. Ayet
Kuran bizleri uyarıyor:’’ İhtiyaçtan artanı dağıtın...’’
Ve yine diyor ki: ‘‘Mülk Allah’ındır...’’
RAB: Rızık veren/efendidir.
‘’De ki: ‘Kitap ehli! Bizimle sizin aranızda aynı olan bir ilkeye geliniz: Allah’tan başkasına kulluk etmeyelim ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım, birimiz diğerini Allah’tan sonra rabler edinmesin.’
Kabul etmezlerse, ‘Şahit olun, biz müslümanlarız’’ deyin.’’
...................................................... Ali İmran Suresi, 64. Ayet
‘’ Bir kimseyle münasebete girmek için, kendisinin ibadetine bakmayın! Sikke ve dinarla (para) olan münasebetine bakın...’’
................................................... Allah Elçisi, Hz. Muhammed
Ramazan Kelimelerinin Dünyası (*)
‘’Ramazan ayında çokça duyduğumuz kelimelerin ne anlama geldiğini sanırım merak ediyorsunuzdur. İçimdeki dizginlenemez “etimoloji” merakına yenik düştüm ve sizler için bir “Ramazan kelimelerinin dünyası” derlemesi yaptım. Oruç-oruç sanırım iyi gelecektir.
Bakın Ramazan kelimelerinde ne manalar var.
RAMAZAN: (R-M-D) kökünden gelen bu kelime “sıcaklık/kızgınlık” ile ilgili kullanılıyor. Arap, yalınayağı ile çölün kızgın kumunda yürüyüp ayağı yanınca buna “ramaza’l-gadem” demiş…Günün ısısı şiddetlenip artınca “ramza’l-yevm”, susuzluktan içi yanınca “ramiza’l-sâim”, koyununu sıcak bir vakitte otlatıp ciğerlerini yaralayınca “ramiza”l-ğanem”, güneş ıssısından kızgın hale gelmiş çöldeki taşa “er-ramzâu”, yaz sonunda yağan ve toprağı sıcak bulan yağmura “er-ramzu”, koyunun sıcakta otlama yerine “el-mermız” demiş… ‘’
(*)Ferhat Uludağ, Ramazan kelimelerinin derlemesi
Ramazan'ın Vazgeçilmez Geleneği: Mahya Yazısı