41. İstanbul Maratonu için geldiğimiz İstanbul’da ilk uğrak yerimiz, Yenikapı’da Maraton ve Spor Fuarı oldu. İstanbul ve Türkiye’nin hatta dünyanın dört bir yanından gelen sporcuların buluşma noktasındayız. Devrek’ten gelen arkadaşlarla buluşup, birlikte olmanın keyfiyle dolaştık fuar alanını. Yarış numarası ile elektronik zamanlama ciplerini aldık. Ardından konaklayacağımız Adile Sultan Kasrı Öğretmenevinin yolunu tuttuk.
İstanbul’da güzel bir pazar sabahına uyandık. Kahvaltının ardından kasrın arka bahçesindeki koruluktan koyulduk yola. Kısa bir antrenman yürüyüşüyle ilerlerken önümüzde kollarını açarak bizi bekleyen boğaz ve boynundaki gerdanlıkla iki kıtayı birbirine bağlayan köprüsü… Yazdan kalmış bir sonbahar sabahında kendimizi köprü üzerinde; dünyanın dört bir yanından gelmiş on binlerce insanın yanında bulduk. Devrek Kent Konseyi Doğa Yürüyüş Grubundan beş arkadaş (Faik Mekik, Emin Tatbul, Serkan Albayrak, Mehmet Ergirdi, İsmail Külah) 15K kategorisinde koşuya katıldık. Köprü üzerinde öğretmen arkadaşlarımız Atilla ve Barış ile karşılaştık. 15K Koşusu Maraton kapsamında değerlendirilmiyor. Maraton koşusu 42K'dır.
İstanbul’a yakışan güzel görüntülerin tam ortasındaydık. Hoş, sohbet, muhabbet ve fotoğraf çekimine kısa bir ara verip, İstanbul Maratonu hakkında edindiğim bilgileri paylaşıyorum.
41 Kere Maşallah Dedirtecek Dev Organizasyon
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki Spor İstanbul tarafından düzenlenen İstanbul Maratonu, 3 Kasım Pazar günü 41. kez kıtaları birleştirmeye hazırlanıyor.
- Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği (IAAF) tarafından Altın Kategori’ye alınan dev organizasyon, dünyanın sayılı maratonlarından biri olarak gösteriliyor.
- Maratonda bu yıl İBB Başkanı sıfatıyla ilk kez koşacak Ekrem İmamoğlu, İstanbulluları ve İstanbul sevdalısı konuk sporseverleri özellikle organizasyona katılmaya davet ediyor.
3 Kategoride Koşulacak
- Dünyada iki kıta arasında koşulan tek maraton olma özelliği taşıyan koşuda yerini almak isteyenler için kayıtlar 30 Eylül Pazartesi gününe kadar devam edecek.
- İstanbul Maratonu, bu yıl 42 km (maraton), 15 km ve Halk Koşusu olmak üzere üç kategoride gerçekleştirilecek.
- 15 km koşusunda rekora koştu. 30 bin civarında kayıt alan koşu “Türkiye’nin en çok sporcu ile koşulacak yol yarışı” hedefine ulaştı.
Yarış Günü Programı:
05.00 Tüm parkurun araç trafiğine kapatılması
08.30 Eşya otobüslerinin start noktasından finiş noktalarına hareketi
08.45 Tekerlekli sandalye yarış startı
09.00 42K elit atlet yarış startı
09.00 42K yarış startı
09.15 15K yarış startı
09.45 Halk koşusu startı
09.58 15K şampiyonunun tahmini bitiriş zamanı / 43 dak.
11.11 42K şampiyonunun tahmini bitiriş zamanı / 2 saat 11 dak.
12.00 42K genel klasman ödül töreni (Sultanahmet)
13.00 15K yarışının sona ermesi (Yenikapı)
15.00 42K yarışının sona ermesi (Sultanahmet)
SAAT: 09.15 15K YARIŞ STARTI
15 dakika önce...
Bir taraftan kendimizi rahat hissetmeye özen gösterirken diğer taraftan kaslarımızı hafifçe esnetmeye başlattık. Ardından hafifçe yerinde koşu hareketleri yaparak kalp atışımızı biraz yükselttik.
Yarışın başlamasına çeyrek saat kala, koşu için start noktasına doğru hareket ederek yerimizi aldık. Gözümüzü saatten alamıyorduk. Saat dokuz çeyreği gösterdiğinde başlama işareti ile birlikte onbinlerce insan, 15 km sürecek yarışa köprü üzerinde başladı. Rüzğarın ıslık sesine yüzümü çevirdiğimde tüm ihtişamıyla son bir kez Beylerbeyi Sarayı’na baktım. Bir yanımda boğazın masmavi sularında yüzen vapurlar, öbür yanımda beyaz bir gelinliğe bürünmüş tüm güzelliği ile Kız Kulesi’ni seyretmeğe doyamadım. Köprüden çıkarken boğazın muhteşem güzelliğini geride bırakıp, yokuş yukarı çevre yolunu takiben Barbaros Bulvarından yokuş aşağı inmenin rahatlığı ile Beşiktaş’a indiğimizde 5 km’yi geride bırakmıştık. Çoşkulu kalabalığın arasından geçerken Emin ağabey ve Serkan ile yanımızdaki pankartı açtık. ‘’DOĞAMA, HAVAMA, SAĞLIĞIMA DOKUNMA!... GÖKÇEBEY BODAÇ’TA ÇÖP YAKMA TESİSİ İSTEMİYORUZ!...’’
NEDEN BU PANKARTI AÇTIK?
Çünkü; Gökçebey’de insanlar, doğa ve tüm canlılar zehirlenme ile karşı karşıya kalacaklar.
Gökçebey İlçesi Bodaç Köyü mevkiinde, Filyos Çayı’nın kenarına, Yenice Ormanlarının başladığı noktada ‘‘Biyokütle Enerji Santrali ve Atık Yakma Tesisi’’ kurulması planlanıyor. Santralde, tavuk gübresi, kanalizasyon atıkları, her türlü çöp, sanayi atığı, araba lastiği gibi her türlü atık yakılacak. Bu yakmadan açığa çıkacak zehirli gazlar havaya ve suya karışacak. Hava kirliliğine maruz kalan herkesin kalp ve solunum yolu hastalıkları (astım, KOAH vb.), felç, kanser ve benzeri hastalıklara yakalanma ve erken ölüm riskinin arttığı artık biliniyor. Çünkü yaşamak için temiz havaya ihtiyacımız var.
Gökçebey’in sorunlarına sessiz kalmadığımızı göstermek adına, 41. İstanbul Maratonu’nda Devrek Doğa Yürüyüş Grubu olarak bu pankartı açtık. Gökçebey Platformu’nun ÇÖP YAKMA TESİSİNE karşı verdikleri haklı mücadelenin yanındayız.
İnsanın; hürriyet eşitlik ve yeterli yaşam koşulları sağlayan onurlu ve refah içinde bir çevrede yaşamak temel hakkıdır. İnsanın bugünkü ve gelecek nesiller için çevreyi korumak ve geliştirmek için ciddi bir sorumluluğu vardır. (İnsan Çevresi Konferansı / Stockholm Bildirgesi)
TÜRKİYE’NİN EN ÇOK SPORCU İLE KOŞULAN YOL YARIŞI
Bir film şeridi gibi aklımdan bunlar geçerken, Dolmabahçe Sarayı ile Mimar Sinan Üniversitesini geride bıraktığımda (Altın Boynuz) Haliç üzerinde Karaköy ile Eminönü’nü birleştiren Galata Köprüsü’nü geçtiğimde yarışın 10 km’sini tamamlamıştım. Yeni Cami, Mısır Çarşısı ve Sirkeci Araba Vapur İskeleleri anılarımı tazelediğinden yüzümde bir gülümseme bıraktı. Sarayburnu’nda bana bakan Kız Kulesine göz kırpıp, Kennedy Caddesi boyunca koştum. Hop hemşerim hiç yorgunluk yok mu? Diyenleri duyar gibi oldum. Olmaz olur mu? İstanbul’un güzelliğini seyretmekten yorgunluğumu düşünmeye pek fırsat bulamadım. Yaşamımda ilk defa 15 km koşuyorum. Avrasya Tüneline ulaştığımda, Marmara Denizi’nin keyfini çıkararak Yenikapı’nın yolunu tuttuk. İstanbullu akşamcıların uğrak yeri Kumkapı’yı geçerek, Yenikapı Miting Alanı karşı caddesinde bitiş çizgisine ulaşmanın mutluluğunu hep birlikte yaşadık. Kendi çapımızda bir başarıya imza atıp madalyamızı boynumuza taktık.
Bizden bu kadar… Doğada sevgiyle kalın.
