Elbette biz de biliyoruz. 2018 yılının 2017 yılından daha zor ve çetin geçeceğini ama olsun varsın. Biz yine de iyinin ve güzelin egemen olduğu, umutlarımızın yeşerdiği bir yıl geçirmek dileğimle herkesi muhabbetle selamlıyorum.
Yıllar yıllar önce, kasap dükkanlarının bol olduğu sokakta, el ayaktan çekilince, yakılan mangalla birlikte kurulan rakı sofraları yaşı kemale ermiş Devreklilerin hafızasında hala kayıtlıdır. Ha bu arada az daha unutuyordum.Haksızlık yapmayalım, hani ya!...Sanayi esnafıda kasaplardan hiç aşağı kalmazdı.
Ah ulan ah!... Diyesim geliyor.
2016 yılının soğuk 31 Aralık gecesi, saatler 24.00’ü gösterdiğinde 2017 yılını karşılamak için, Cumhuriyet Alanı’na toplanan yüzlerce insan, karanlık gökyüzünü aydınlatan havai fişeklere bakarken tutmuş oldukları dileklerinin gerçekleşeceği hayali ile mutluluktan havalara sıçrıyorlardı.
Tam bir yıl sonra, anne ve babasının elini sımsıkı tutmuş çocuklar, güle oynaya neşeyle büyük hayallerle geldikleri Cumhuriyet Alanı’nda saatler 24.00’ü gösterdiğinde karanlıkta irileşen gözbebekleri ile baktıkları karanlık gökyüzünün havai fişekler ile aydınlanmadığını görünce şaşkın, üzgün ve yıkılmış hayalleri ile bir süre anne-baba ve çevrelerine baka kaldılar. Daha bir kaç dakika önceki neşeli insan selinden eser kalmadı. Çocuklar üzgün, anne ve babalar öfkeli yeni yılın ilk dakikalarında gerçekleşmeyen hayalleriyle evlerinin yolunu tuttular.
Yılbaşında ailesi veya arkadaşlarıyla yemek yemenin, televizyon izlemenin, kuruyemiş yemenin haram olduğunu iddaa edenlerin kervanına katıldıklarından mıdır? Bilinmez; Cumhuriyet Alanı’nda havai fişek gösterisi yapılmadı.
Din kisvesine bürünüp, ‘yılbaşı kutlamak haramdır’ diye fetva verenlere İlahatçı yazar İhsan Eliaçık bakın nasıl yanıt verdi.
‘’ İslam’da yılbaşı değil; öldürmek, çalmak, iftira atmak, tecavüz, rüşvet haramdır... Güneş takvimi diyorsan güneşi yaratan da Allah’tır. İsa’nın doğumu diyorsan İsa da Allah’ın elçisidir... Eğleniyorlar diyorsan kimseye zarar vermeden sen de eğlen helaldir, bir şey olmaz.’’ İfadelerini kullandı.
Laf lafı açtı, mevzu nerelere uzandı. Maksadım muhabbet eylemekti.
Neyse sadede gelelim...
Nerde kalmıştı muhabbet...
Bu merete bir de yakından bakalım diyerek oturduk çilingir sofrasına... Muhabbet koyulaştıkça bu yazı çıkıverdi, ortaya...
... eskinin muhabbet ortamları ,meyhaneler...
En büyük mezesi muhabbet olan rakı masalarına koyulan çilingir sofrası adı, oturulan rakı masasının açamayacağı kapının olmadığından geldiğini öğrendik.
Rakının dünyada bir benzeri yok. Diğerleri yemeğe göre seçilir, rakıda ise tersi olur. Yemek rakıya göre seçilir. Rakı yanına meze ister hal böyle oluncada ‘’çilingir sofrası’’ adını verdiğimiz gelenek ve buna bağlı bir mutfak oluşmuştur.Geçmiş zaman diliminde orman köylüsü, sayvandaki rakı sofralarında ormancıları boşuna ağırlamadılar..
Rakı masasına dönen kişiye ‘’Merhaba’’ denilir.
Bu, ‘’masadaki eksikliğinin farkındayız ve yeniden
Aramıza döndüğün için mutluyuz’’ anlamını taşır.
Adabıyla içilirse, dostlar iyi seçilirse, bir de fasıl seçilirse, şifa olur derde rakı (anonim)
Ulan Rakı ulan namussuz
Ne sulu ne susuz
Nice bağlar bozuldu
Kaç bin salkım ezildi
Birkaç yürek kanadı
Birkaç nabız çizildi
Senin için
Namussuz
Ne sulu ne susuz
(Bedri Rahmi Eyüboğlu)
20 Mayıs 1975
Çilingir sofrasına karın doyurmak için değil, muhabbet için oturulur.
Esas olan karşılıklı söyleşerek kaynaşmaktır. Bu yüzden ‘’hemdem sofrası’’ da denir. Gönüller açıldıkça muhabbet derinleşir. En önemli kararlardan biri her şeyin ortadan paylaşılmasıdır. Yeri gelir pastırma, yeri gelir bir avuç leblebi paylaşılır.
Adabıyla içilirse, dostlar iyi seçilirse, bir de fasıl seçilirse, şifa olur derde rakı (anonim)
Gönül ne rakı ister ne meyhane,
Gönül muhabbet ister rakı bahane...
... dedik ya!...Maksat muhabbet, yoksa alkol, tütün, uyuşturucu ve teknoloji bağımlılığının her daim karşısındayız.
İçerken niye bardaklar birbirine tokuşturulup ŞEREFE denir?
“Şerefine” sözü bir tür yemin olarak kabul edilirmiş…
– Bu meret şişede durduğu gibi durmaz, her ne kadar yakın ahbap olsak da,
bir süre sonra çenemizin bağı çözülür ve olmadık şeyler söyleyip sonradan pişman olacağımız şeyleri anlatabiliriz. Bu masada konuşulan ve anlatılanlar sadece ve sadece bu masada kalacak, söz mü?
– Söz…
– Şerefine mi?
– Şerefine…
Maalesef günümüzde, usul-erkan, adap kalmadı.
Alkol ve uyuşturucunun esiri olan yol-yordam bilmeyenler, sağa-sola racon kestiklerini sanarak kendilerine ve çevrelerine zarar ermekten öteye geçemiyorlar.
RAKINÂME
İçmesini bilene
Zevk-u sefâdır rakı
İçmeyi bilmeyene
Cevr-ü cefadır rakı.
Bir münasip miktarı
Muhabbet anahtarı
Kaçırırsan ayarı
Cana ezâdır rakı.
Ne dert kalır ne keder
İçeni mesut eder
İçebilirsen eğer
Ruha ciladır rakı.
Ham ervahsan yanaşma
Arifsen ondan şaşma
İç ama haddin aşma
Ferahfezâdır rakı.
Yarattığı âhengi
Ne saz verir ne cengi
Terbiyenin mihengi
Dense sezâdır rakı.
Beyaz peynir domates
Yanına bir kavun kes
Çiğ köfteyle ne enfes
Bir iptilâdır rakı.
Biraz tuzlu leblebi
Kadehin billûr lebi
Dudakları öpmeli
Yoksa hebâdır rakı.
Ehl-i kemâl olana
Zevkle hemhâl olana
Sohbette tad bulana
Yârı vefâdır rakı.
Misten ala kokusu
Ana sütü gibi su
Şu ki sözün doğrusu
Müstesna mâ’dır rakı.
Dost bezminde sohbete
Neşe-i muhabbete
Her manevi lezzete
Bir vasıtadır rakı.
Nükte, cinas anlayan
Aheng-i bezme uyan
İçip zırvalamayan
İşte O’nadır rakı.
Eşşek içince zırlar
Köpek içerse hırlar
Kedi içse tırmalar,
İnsanlaradır rakı.
Al kadehi eline
Dokun gönül teline
Muhabbet âlemine
Bir merhabadır rakı.
Âdâbı, erkanı var,
Zamanı, mekânı var
Kimin ki î’zanı var,
O’na şifâdır rakı
Gönül dargınlarına
Vefa kırgınlarına
Hayat yorgunlarına
Hazâ devadır rakı.
Mirkelamoğlu der ki
Had bilmezsen eğer ki
Öyle rüsvâ eder ki
Başa belâdır rakı.
Necip MİRKELAMOĞLU
Geçen hafta yaşamını yitiren mimar, yazar ve gazeteci Aydın Boysan, Türkiye'de "rakı" denince akla gelen ilk kişilerdendi. "Rakı içme adabı" hakkında çok sayıda yazısı ve söyleşisi bulunan Boysan, meyhane masasında "planlı, programlı ciddi işlerin konuşulamayacağını" söylemişti. Boysan, sözlerine "Geyik muhabbeti yapılır, memleket kurtarılır, anılar tazelenir, dedikodu yapılır" diye devam eder.
Aydın Boysan’ın "rakı adabı" kitabını biraz aralayalım.
‘’- Rakıyı güneş battıktan sonra, yavaş yavaş ve muhabbet eşliğinde içmeli..
- Masada yaşça en büyük kişi rakı kadehini tokuşturmak için kaldırmadan rakı kadehleri masadan kalkmaz..
- Rakı sofrasında kadeh yalnızca bir defa tokuşturulur. "Hadi bakalım", "Hoş geldiniz" vs. falan diye. Bundan sonra kadeh tokuşturulmaz sadece kaldırılır. .
- Rakı masasına avuç içiyle ya da yumrukla vurulmaz. Bağıra çağıra, Böğüre öğüre konuşulmaz. Sakin olmak, efendi takılmak gerek.
- Önce kendine gel, sonra meyhaneye. Kalender ol da gir kalenderhaneye, Bu yol kendini yenmişlerin yoludur, Çiğsen başka bir yere git eğlenmeye..’’
RAKIYI BİZ İÇTİK ONLAR GÜZELLEŞTİ
Tekel’in alkollü içecekler bölümü MEY’e 292 milyon dolara satıldı.
MEY İÇKİ 810 milyon dolara Amerikan Texas Pasific’e sattı.
Amerikan Texas Pasific 2 milyar 100 milyon dolara İngiliz Diageo şirketine sattı.
Zarar: 1 milyar 808 milyon dolar