Sabrın sonu selamet midir? Bilinmez ama ramazan sabrın sınandığı bir aydır. Tutulan orucun ardından bir ödüldür; aslında BAYRAM… Hem şeker tadında bir bayram geçirmemiz söylenir. Hem de aman ha!... Dikkat et, sakın lokum yeme, şeker alma, baklavaya yüklenme diye sıkı sıkıya tembih edilir. O zaman ben ne anladım, bayramdan… Önümüze yasaklar listesini koyuverirler. Memlekette OHAL’in kaldırılmasını isterken, bayramda sıkıyönetim ilan etmenin sırası mı? Komutan edasıyla ikinci bir emre kadar şerbetli tatlılar yasaklandı. Sütlü tatlılarla idare edin. Yok ya!... Kırk yılın başı bayram sayesinde tatlanacak ağzımızın tadını kaçırmayın. Bayramda yasaklar listesi sıralamak ne kadar doğrudur? Bilinmez.
Çoğu zarar, azı karar deyip işi tatlıya bağlayalım.
RAMAZAN BAYRAMI MI,
ŞEKER BAYRAMI MI,
ŞÜKÜR BAYRAMI MI?
11 ayın sultanı Ramazan'ın sona ermesiyle, her yıl tekrarlanan tartışmalara bana kalırsa son noktayı gazeteci yazar Murat Bardakçı koydu.
İşte Bardakçı'nın ilgili yazısı:
Şeker Bayramı, daha doğrusu Şükür Bayramı: Eski asırlarda, bugün de olduğu gibi Ramazan nihayete erince dinî mükellefiyetlerini yani oruç tutma vazifelerini ifa edebilenler, görevlerini yerine getirmenin verdiği memnuniyetle "Allah'a şükürler olsun, oruç ve diğer ibadetlerimizi yerine getirdik ve mübarek bir Ramazan ayını daha hayırlısı ile idrâk ettik" derlerdi. İfadede geçen "şükür" kelimesi zamanla bayramın da ismi oldu ve Ramazan Bayramı'na asırlarca "Şükür Bayramı" dendi.
Derken, "şükür" kelimesi "şeker"e döndü ve "Şükür Bayramı" da "Şeker Bayramı" haline geliverdi!
BİR OKUMA HATASI
Kelimenin değişmesinin sebebi, bir okuma hatasıydı...
"Şükür" ve "şeker" kelimeleri eski harflerle aynı şekilde yani "şın-kef-rı" ile yazılırlar. Metinde geçen kelimenin "şükür" mü yoksa "şeker" mi olduğu sözün gelişinden anlaşılır ve kelime nasıl gerekiyorsa öyle okunur.
Halkın "Şükür Bayramı" dediği eskinin "ıyd-i fıtr"ının zamanla "Şeker Bayramı" hâlini almasının sebebi, işte bu okuma hatası idi. Asırlar boyunca doğru şekilde, yani "şükür" diye okunan kelime sonraları bu hatâ neticesinde "şeker" zannedilince bayramın ismi de değişiverdi.
BAYRAM ÇIKARMA GELENEĞİ
Kaynaşma ve bölüşmenin yanı sıra toplumdaki birlik ve beraberlik duygusunun güçlenmesini de amaçlayan gelenekler kısmen de olsa günümüzde sürdürülmeye çalışılıyor. Zengin kültürel mirasımızın devamı olarak hala köylerimizde bayram çıkarma geleneği devam etmektedir. Köyler ve mahalleleri kendi aralarında bayram günlerini paylaşırlar.
Örneğin: Gürbüzler Köyü’nde
Birinci bayram: Gürbüzler Merkez Mahalle
İkinci Bayram: Yeni mah. Budaklar mah.
Üçüncü Bayram: Çomu’da bayram çıkarılır. Bayram çıkarma geleneğine göre, gün boyu çevre köy ve mahallelerden gelen misafirlere sofra kurul, yemek yenilip, sohbet edilir.
MANİLERİMİZ
Bayram geldi hoş geldi
her eve neşe getirdi
hiç bitmesin bu bayramlar
çünkü çok eğlenceli.
Eğlenip Gülüşelim
Tanışıp Bileşelim
Bahşişini Hazırla
Bayramda Görüşelim
Derelerin ayazına
Baklavanın beyazına
A benim ağalarım
Haydi kalkın bayram namazına
Bayram geldi hoş geldi
Evlere neşe geldi
Kalkın gidin kapıya
Dostlar bayramlaşmaya geldi
Bayram mübarek olsun,
Sofrada börek olsun,
Barışsın küs olanlar,
Gönüller neşe dolsun!
Güzel ülkemin her insanıyla, birlikte barış ve huzur içerisinde; birbirimizle barışacağımız, birlikte büyüyeceğimiz ve hakça bölüşeceğimiz bir bayram geçirmemiz dileğimle, RAMAZAN/ŞEKER/ŞÜKÜR BAYRAMI kutlu olsun.
…………………………………
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
N. Hikmet (1956)