İnsanı insanlıktan çıkaran, doğayı katleden,
Ah şu kandırıkçı REKLAMLAR!...
Aptal kutusu televizyonun karşısına geçip, dizi aralarındaki reklamlar mı dediniz? Hayır! Bilemediniz; doğrusu iki reklam arası izlediğimiz diziler. Diziler mi? Yatlar, katlar, yalılar, spor arabalar, lüks bir yaşam… Al cipsini mipsini, yanında buz gibi kola, izle kim kimin karısı /kocası/sevgilisi belli olmayan ahlaksızlıkta tavan yapan televizyon dizileri… Bizi salak yerine koyan televizyon dizileri izlenirken ne mi oluyor dünyada…
13 milyar insana yetecek kadar gıda üretilip; 7 milyar insanın 2 milyarını açlığa mahkum eden kim? Sahibinin sesi tv kanalları hep bir ağızdan CHP diye haykırıyor. Yok yok! Bu işin başı bana kalırsa AKP, buda olmadı. Bu işin içinde terör var gibi… PKK ve FETÖ arasında gidip geldikten sonra HDP’nin kankası PKK mı yaptı dersiniz? Bu işe siyasi partileri karıştırmanın alemi yok. Galiba saçmaladık. O da ne? FANTA ‘’saçmalamaktan korkma! ’’ Tüm televizyon kanallarında bu reklam filmi kafamıza sabah akşam kazınırsa, elbette saçmalarız.
Peki kim suçlu? İşsizler mi? İşçiler mi? Çiftçiler mi? Öğrenciler mi? Hayır! Bunların hiç biri suçlu olamaz. Tamam şimdi buldum. Kimdir o dersiniz? İnsanı insanlıktan çıkaran, emeği sömüren, doğayı katleden; gölgesini satamadığı ağacı kesen sistemin adı KAPİTALİZM ve onun koltuk değneği REKLAMLAR
Ben bugün koltuk değneği reklamların asıl amacının ne olduğunu anlatmaya çalışacağım. Hodri meydan mı dediniz?
GERÇEK Mİ SANDINIZ? HEPSİ ALDATMACA…
REKLAMLARIN ARKA BAHÇESİ
İçeceklerin daha köpüklü görünmesi için antasit ekliyorlar.
Buhar efektini elde etmek için ıslak pamuk toplarını ısıtıyorlar veya kuru buz kullanıyorlar.
Meyveleri daha parlak göstermek adına saç spreyi kullanıyorlar.
Gerçekte öyle olmasa bile içeceklere donmuş ve taze bir görüntü vermek için üzerlerine gliserin serpiştiriyorlar.
Kreplerde gıdaya uygun şurup yerine motor yağı kullanıyorlar.
Pastalar göçmesin diye aralarına karton koyuyorlar.
Biranın daha köpüklü görünmesi için sıvı sabun ekliyorlar.
Daha pişmiş görüntü vermek için eti ayakkabı boyası ile boyuyorlar.
Tahıl gevreklerin görünür olması için süt yerine tutkal kullanıyorlar.
Keklerin üzerinde krem şanti yerine tıraş köpüğü kullanıyorlar.
Şu dondurmaların güzelliğini görüyor musun? Bir dakika! Aslında onlar renkli birer patates püresi.
Çileklerin daha kırmızı görünmesi için ruj sürüyorlar.
Hamburgerlerin daha albenili görünmesi için kürdan kullanıyorlar.
Patateslerde de durum aynı.
İçeceklerin içindeki buzlar bile sahte. Onları da plastikten kullanıyorlar.
Yukarıdaki örnekler en masum kandırmacalar. Bu kadar masum olmayan ileri derecede tüketiciyi aldatmaya yönelik olanları da var.Reklamlarda izlediğimiz ürünün kusursuz bir şekilde görünmesi için bu tür hilelere başvuruyorlar. Reklamlarda görüp aldığımız bir ürün beklentimizin altında olduğunu herkes fark etmiştir.
Reklamın asıl amacı yani gerçek yüzü; insanları satın almaya ikna etmek için, kandırmaktır. Onun için bazen gülünç, bazen komik, bazen sempatik, bazen de şaşırtıcı olurlar. Görüntü, ses ve sözlerle bizleri etkileyerek doğru düşünmemizi engelleyip, reklamı yapılan ürüne ihtiyacımız var algısı yaratılır. Reklam spotundan etkilenen büyük bir kesim bakkal ve market rafında, satın almak için gözleriyle o ürüne bakınır.
Ünlü reklam şirketi DDB’nin patronu Bill Benbach, ‘’Onları bön ve aptal hale getir ki iyi birer tüketici olsunlar’’ Reklamlarda oynayan sanatçı ve oyunculara ne demeli; para için insanları kandırmanın aracı oluyorlar. Yazık, hem de çok yazık.
Kaynak: ReHiTu