Amerikan 6. Filo İstanbul’a demir attığında ‘’Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi ‘’ diye slogan atan gençlere MTTB etrafında kümelenmiş gençler çok kızarlardı. Kızmanın ötesinde daha da ileri giderek taşlı sopalı saldırıya geçerlerdi. Tam Bağımsız Türkiye sloganını haykıran gençlere karşın, Amerikan’ın yanında saf tutup 6. Filoyu kıble belleyenler gün geldi ülke yönetiminin çeşitli kademelerinde söz sahibi oldular.
Dün, Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi sloganını atan gençleri vatan haini ilan etmeyip, Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye diyebilselerdi;
Bugün Amerika’ya öfkelerinde daha samimi olurlardı.
Devrimci gençler gibi ‘’Tam Bağımsız Türkiye’’ diye haykıramazsan, Amerika’ya boyun eğmekten başka bir seçeneğin kalmaz.
Dışarıdan gelen sermayeye bağlı, üretmeyen tüketime ve betona bağlı büyüyen, güven vermeyen bir ekonomiyle duvara toslamamak mümkün mü? Oluşan güven kaybı, yetkinin tek elde toplanması uluslararası sermayenin ülkemizi terk etmesi sonucu ekonomik krizle yüz yüze geldik. Uluslararası sermaye üretime katkı yapmadan faiz kazancı sağlamanın ötesine geçmedi. Bu yetmezmiş gibi ülke kaynaklarının erimesine yol açtı.
Umarım doların ateşini söndürmek için, IMF ile masaya oturup acı reçeteye imza atılmaz.
50 YIL ÖNCE 50 YIL SONRA
Tarih 18 Temmuz 1968… 50 yıl önce, Türkiye tarihinin en kapsamlı emperyalist karşıtı eylemlerinden birisi gerçekleşti. Yurtsever devrimci gençler, Dolmabahçe’ye yanaşan Amerikan 6. Filo askerlerini karşılayarak denize döktüler. 6. Filo protesto eylemleri, yükselen bağımsızlık mücadelesinin ifadesiydi. Amerika ile NATO’nun emrindeki derin devlet eliyle örgütlenen siyasal/tarikatçı İslamcı güçler 6. filoyu kıble yapıp, namaz kılanlar bu yoldan hiç ayrılmadılar. 15 Temmuz 2016 da Amerika ve NATO’nun desteğiyle darbe girişiminde bulundular. 12 Martların, 12 Eylüllerin, 15 Temmuzların hepsi 6. filoya secdeye duranların yolundan geçerek gerçekleştirildi. Siyasal İslamcıların böbürlenerek anlattıkları tarihleri işte budur.
Beyaz Sarayın gölgesinde alınan iktidardan, nasıl devam ettirileceğinin yolları aranır hale gelindi. Sokulduğumuz Ortadoğu bataklığı, kamu kaynaklarının satılıp, borçların katmerlenerek dışa bağımlı hale sokulan ülkemizin hazin öyküsü…
Bu ülkenin insanları emperyalist tahakküme teslim olmayacaklardır. Türkiye’yi bu çaresizlikten çıkaracak; Amerikan üslerinin, silahının, bombasının ve dolarının tahakkümünden kurtaracak yol da yurtsever-devrimci gençliğin 6. Filo’yu denize döktüğü bağımsızlık yoludur.
Amerikan Emperyalizmi: İşgal, kan, gözyaşı, ölüm, sömürü, şantaj, tehdit, ambargo…
KANLI PAZAR İLE TARİHE GEÇTİLER
Amerikan 6. Filo Protestosu düzenlemek isteyen emperyalizm ve sömürü karşıtı göstericilere MTTB etrafında kümelenenler saldırdı 200 kişi yaralandı, 2 kişi öldü. Bu olay ise tarihe 'Kanlı Pazar' olarak geçti.
Kanlı Pazar, 16 Şubat 1969 tarihinde İstanbul Taksim Meydanı'nda ABD'nin 6. Filo'sunu protesto etmek için 76 gençlik örgütünün toplandığı sırada meydana gelen olaylardır. Tarihçi Feroz Ahmad ise olayı "organize bir faşist şiddet örneği" olarak nitelemiştir.
İstanbul'a demirleyen Amerikan 6. Filo'sunu protesto için 16 Şubat 1969'da Taksim'de yapılan emperyalizm ve sömürü karşıtı mitinge katılanlar sağcıların saldırısına uğradı. Devletin teşvik ettiği saldırganlar, Ali Turgut Aytaç ve Duran Erdoğan'ı öldürdü, yaklaşık 200 kişi yaralandı. Ve 16 Şubat, 48 yıldan bu yana Türkiye'de 'Kanlı Pazar' olarak anılıyor.
6. Filo'nun İstanbul'a gelişini protesto eden Ankara, İzmir, Trabzon ve İstanbul'daki küçük çaplı gösterilerin ardından, öğrenci ve işçi örgütleri 16 Şubat'ta İstanbul'da emperyalizm ve sömürüye karşı bir yürüyüş ve miting yapma kararı aldı. 76 gençlik örgütünün katılacağı gösteri için valilikten gereken izin de alınmıştı.
Emperyalizm karşıtı gösteri yapılmadan önce ortam sağcılar tarafından provoke edildi. 6. Filo Protesto Yürüyüşüne karşı, 14 Şubat'ta Komünizmle Mücadele Derneği ile sağ kesimin denetiminde olan Milli Türk Talebe Birliği'nin öncülüğünde "Bayrağa saygı" mitingi düzenlendi.
16 Şubat günü, emperyalizm karşıtı olan göstericiler Taksim'e doğru yürüyüşe geçmek üzere Beyazıt'ta toplanırken "Komünistlere gereken dersi verme" çağrısına uyan sağcılar Taksim Meydan'ına geldiler. Burada toplu kılınan namazın ardından taşlı ve sopalı bir biçimde beklemeye koyuldular.
Beyazıt Meydan'ında toplanan gençlik örgütleri yürüyüşe geçerek Sultanahmet, Sirkeci, Eminönü, Karaköy ve Dolma Bahçe üzerinden Taksim Meydanı'na ulaştılar. Taksim Meydanı'nda polis göstericilerin önünü keserek küçük gruplar halinde alana girmelerine sağladı.
Alana giren emperyalizm karşıtı göstericilere, siyasal islamcılar polis barikatını aşarak taşlı, sopalı ve bıçaklı saldırıları oldu. Tekbirler eşliğinde saldıranlar, göstericilerden Ali Turgut Aytaç ve Duran Erdoğan'ı bıçaklayarak öldürdü.