Oysa ne güzel dileklerde bulunmuştuk. 2020 yılı için, ama olmadı. Hem de hiç olmadı, yıkıldı hayallerimiz. Yıkılmakla kalmadı, cehenneme çevirdi dünyamızı Korona… Etme bulma dünyası, doğa insanoğlundan alıyor intikamını… Dünyanın en zengin 26 milyarderinin, dünya nüfusunun yüzde 50’sini oluşturan 3,8 milyar insanın toplam varlığına eşit olması, dünyadaki adalet terazisinin sermayeden yana ağır bastığını gösteriyor. Bir yanda şişman-obez insanlar, öbür yanda yiyecek bulamadığı için açlıktan ölen insanlar… Sadaka, yardımla düzelecek gibi değil bu sömürü çarkı… Çomak sokmalı bu bozuk düzene, haktan-ezilenden yana düzelsin bu DÜNYA
Dünyadaki sömürü düzenini devam ettirmek isteyen uluslararası sermaye ve işbirlikçileri karlılıklarını artırmak adına iklim değişikliğine yol açan çevre sorunlarını görmezden geliyorlar.
Günümüzde iklim değişikliğine yol açan çevre sorunlarının yerel bir sorun olmadığı; aksine bütün dünyayı etkileyen küresel bir sorun olduğu gerçeğinden hareketle dünyada fosil yakıtların kullanımına son verilmeli…ABD Başkanı Donald Trump, sera gazı emisyonunda dünya sıralamasında ikinci sırada yer alan ülkesinin Paris İklim Anlaşması'ndan çekildiğini açıklaması ile kime hizmet ettiğini göstermiş oldu. İşin ilginci Türkiye Paris İklim Antlaşması’nı imzalamasına rağmen hala onaylamadı. Ayrıca dünyada ormansızlaştırma virüslerin yayılmasını ve iklim değişikliğini hızlandırıyor.
Sonuç olarak, sanayi devrimi ile 1750 yılından beri gerçekleştirilen insan faaliyetlerinin dünya üzerinde küresel ısınma etkisine yol açtığı genel olarak kabul edilmektedir.
Yerli halklar, ormanların azalmasıyla birlikte doğal yaşamın bozulduğunu ve vahşi hayvanların hastalıklarının insanlarda görülmeye başladığını söylüyor. Eğer ormanların kaybı devam ederse hem iklim değişikliği hem de küresel salgınlarla mücadele edilmesi zorlaşacak. Bir araştırmaya göre, yaşam alanlarının kaybı vahşi hayvanları insan ve evcil hayvanlarla yakınlaştırdı ve bu da Koronavirüs gibi hastalıkların hayvan-insan bariyerini atlamasına ve insan temasıyla bulaşmasına fırsat verdi.
VİRÜS: Yaşamak için bitki, hayvan ve bakterilere ihtiyaç duyan cansız bir parazittir. Bir çok bilim insanı "canlılığın eşiğindeki cansızlar" olarak değerlendirilirler ki bu, evrimsel geçişe güzel bir örnektir!
Virüs, vücudunuza girdiğinde sağlıklı hücrelerinizi ele geçirip onların daha çok virüs üretmelerine neden olur. Soğuk algınlığı, grip, suçiçeği, uçuk ve Hepatit B ve C gibi enfeksiyonlardandır.
İspanyol Gribi olarak bilinen virüsün sebep olduğu hastalık 20-40 milyon insanı, HIV isimli virüsten kaynaklanan AIDS hastalığı ise sadece 2013 yılında 1.5 milyon insanı öldürmüştür. Virüsün ne kadar ölümcül olduğu ortada; kişilerin alacağı tedbirler yeterli olmadığından. Doç. Dr. Çağhan Kızıl’a kulak verelim. ‘’Toplumdaki yaygın kanının aksine herkes risk grubunda. Yoğun bakıma alınanların yüzde 12’si 45 yaş altında. Tam sokağa çıkma yasağı, herkese ücretli izin, yaygın test olmalı.’’
Dünyada Yaşayan Canlıların Oranı
Yeni bir bilimsel araştırmaya göre 8 milyar insan, yeryüzünde yaşayan bütün canlıların yüzde 0,01'ini oluşturuyor. Ancak buna rağmen ortaya çıktığı ilk günden beri insanlık, gezegendeki vahşi hayvanların yüzde 83'ünün, bitkilerin ise yarısının yok olmasına yol açtı.
KORONA VİRÜSÜ: KENDİ KÜÇÜK TAHRİBATI BÜYÜK
Hedefi: Solunum Yolları
Nasıl Tedavi Edilir: Çoğu kişide hafif seyirli olduğundan hastalar ilaç tedavisine gerek duymadan iyileşebilir. Ancak bazı belirtileri azaltmak ve hastayı rahatlatmak için, hastaya ağrı kesici ve ateş düşürücüler, öksürük ilaçlarıyla bol sıvı desteği ve istirahat önerilir. Ek hastalığı ve durumu ağır olanların hastanede yatarak tedavileri gerekebilir.
Mutasyon (değişim), Evrimsel Sürecin Hammaddesidir!
Çinli bilim insanları yeni koronavirüsün iki alt tür oluşturacak şekilde mutasyon geçirdiğini açıkladı. Açıklama ardından mutasyon terimiyle ilgili araştırmalar başladı. Araştırmacılar yeni mutasyonların da oluşabileceğini vurguladı
Bilim insanları, mutasyonu ya da değişimi, bir canlının DNA diziliminde meydana gelen kalıcı değişmeleri olarak tanımlıyor.
Virüsler, sürekli ve hızlı bir şekilde çoğalıp geliştikleri için onlara avantaj sağlayan hızlı değişim (mutasyon) oranlarına sahip olmalarından dolayı vücudumuzun savunma mekanizmasını atlatabiliyor.
Ekosistem (Doğal Çevre) Nedir?
Belirli bir alanda bulunan canlılar ile bunları saran cansız çevrelerinin karşılıklı ilişkileri ile meydana gelen ve süreklilik arz eden ekolojik sistemlere ekosistem adı verilmektedir. Doğal çevre ekosistemdir. Doğal çevre insan eliyle oluşmamış kendiliğinden meydana gelmiş olan çevredir.
İnsan yaşamı ve doğal yaşam çeşitli dengeler üzerine kurulmuştur. İnsanın çevreyle oluşturduğu ilişki en büyük dengelerden biridir. Bu sistemler arasındaki ilişkiler çoğunlukla kişiler tarafından fark edilmeyecek kadar uzun ilişki halkalarıyla birbirine bağlı ve uzun süreli olabilmektedir. Bu doğal sistemlere dışarıdan gelebilecek etkiler sonucu doğal dengeyi oluşturan zincirin halkalarında meydana gelen kopmalar zincirin tamamını etkileyerek bu dengenin olumsuz yönde etkilenmesine neden olacaktır. (alıntı)
Yeni virüsler nasıl evrimleşiyor ve yayılıyor?
Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Bilimleri Araştırma Merkezi ve Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Özören, Corona gibi yeni virüslerin evrimleşmesi ve hızlı yayılmasının nedeninin iklim değişikliği, kalabalık kentsel yaşam ve artan küresel nüfus hareketliliği olduğunu belirtiyor.
DÜNYA BİZİM EVİMİZ
Dünyaya geldik bir kere,
Vakti zamanı gelmeden gitme,
Önemse kendini yardım et herkese,
Korona hatırlattı sevmeyi-sevilmeyi,
Tutun yaşama, sakın bırakma!...
Dünya bizim evimiz,
Kula kulluk etmeden, yoksulun hakkını yemeden,
Yaşamayı öğrenmeli… (Mart 2020-Faik Mekik)
Dr. Mehnet Öz'ün corona virüsten korunma planı;
Öz'ün paylaşımında yaşam tarzından, kişisel hijyene, yemek alışkanlıklarından, bağışıklık sistemi güçlendirmeye bir çok etkine yöntem bulunuyor.
7 saat gece uykusu, bağışıklık sistemini desteklemesi için meditasyon, gün aşırı düzenli yarım saatlik periyotlarla egzersiz gibi öneriler yer alıyor.
EVDE KAL, SAĞLIKLI KAL…