Vatan topraklarını, düşman işgalinden kurtarmak için, Büyük Taarruz 26 Ağustos 1922’de başlamış ve 30 Ağustosta zaferle sonuçlanmıştır.
30 Ağustos 1922 günü Büyük Taarruz ile emperyalist güçlere vurulan ağır darbeyle Kurtuluş Savaşı kazanılarak bağımsızlık mücadelesi yolunda büyük bir zafer elde edildi. Böylece demokratik, laik ve genç bir cumhuriyetin önü açıldı.
_ Yunanlılar büyük bir yenilgiye uğradı.
Ø 9 Eylül’de İzmir, 18 Eylül’de Bursa düşmandan kurtarıldı.
Ø Mustafa Kemal Paşa “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri” sözünü söyledi.
Ø Yunan başkomutanı esir alındı.
Ø Kurtuluş Savaşı başarıya ulaştı.
Ø Kurtuluş Savaşı’nın sıcak savaş dönemi bitti, diplomatik mücadele dönemi başladı.
Ø Yunanlıların çekilmesi üzerine Türk ordusuyla İngiliz kuvvetleri karşı karşıya geldiler.
Ø İtilaf devletleri ateşkes teklifinde bulundular.
Atatürk, bu sevinçli ve mutlu günü sonsuza kadar yaşatmak için, ordumuza armağan etmiştir. Kazanılan bu büyük zaferden dolayı her yıl 30 Ağustos’ta törenler yapılır
Günümüzde gelinen noktada ise değerleri satılan, yağmalanan ve dışa bağımlı hale getirilen planlı bir yapıyla karşı karşıyayız.
Yaşadığımız bugünlerden ancak anti-emperyalist bir misyonla yapılacak mücadeleyle çıkmak mümkün olacaktır. Bu ruhla mücadele ederek yeniden özgür, laik, demokratik bir cumhuriyete kavuşmak dileğiyle 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.
ATATÜRK'ÜN EMPERYALİZM VE KAPİTALİZMLE İLGİLİ SÖZLERİ
''Bizi milletçe yok etmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı milletçe mücadeleyi uygun gören bir doktirini takip eden insanlarız.'' M.K.ATATÜRK 1 ARALIK 1921 (Meclis Konuşmasından)
''Ermeni Meselesi dünya kapitalistlerinin iktisadi yararlarına göre çözülmek istenilen mesele Kar Antlaşmasıyla doğru bir çözüme ulaştırılmış oldu.'' M.K.ATATÜRK 1 MART 1922 (TBMM'nin 3. Toplanma yılını açarken)
''TBMM, milletin hayat ve istikbaline suikast eden emperyalist ve kapitalist düşmanların saldırısını karşı savunma ve amaca aykırı hareket edenleri cezalandırmak amacıyla kurulan bir orduya sahiptir.'' (Uğur Mumcu, ''TBMM ve ORDU'' 30 Ağustos 1992)
''Kapitalizm sadece falan ve filan devletlerin düşmanı değildir.
Bilakis bütün dünyanın, bütün milletlerin müşterek düşmanıdır...
Bu zalim de başarılı olmak için arada sırada müracaat ettiği muharabeler yegane kuvvetleri, yegane silahları değildir. Bankalar, sendikalar onun en kuvvetli silahlarıdır.
Ve bütün milletleri bu silahla mağlup eder.
Memleketimize bakınız: rejiler, Duyunu Umumiye'ler, kapitalüsyanyonlar, şimendiferler, limanlar, gemiler, bankalar, ticaret evleri, bütün bu kurumlar, Avrupa kapitalizminin bizi mahvetmek için senelerden beri kullandığı iblisane bir makinanın parçalarıdır. Bize bugun hudut itibariyle dünyanın en güzel, en hayale sığmaz sulh şartlarını verseler, kapitalizm dolabı memleketten bugunkü şeklinde kaldığı takdirde mahvımız muhakkaktır. Hatta değil böyle ,bu şeytan makasının dörtte biri bile mevcut olsa, bizim için hayat imkanı yine tassavur edilemez. Zenginlerimizi dolandıran o, fakirlerimizi soyan o. Kapitalizm sadace bizim gibi zayıf milletler arasında değil, bilakis bizzat kapitalist memleketlerde de aynı derecede tahripkar ve insanlık düşmanıdır.'' M. Kemal ATATÜRK 20 TEMMUZ 1920
''TBMM Hükümeti, ulusun yaşam ve bağımsızlığına suikast eden emperyalist ve kapitalist düşmanların saldırılarına karşı savunma ve dış düşmanlarla iş birliği yapıp ulusu aldatmaya ve bozmaya çalışan iç hainlerin cezalandırılması için orduyu güçlendirmeyi ve onu ulusal bağımsızlığın dayanağı bilmeyi görev sayar.'' M. Kemal ATATÜRK 13 EYLÜL 1920
''TBMM Hükümeti hayat ve bağımsızlığını kurtarmaya çalışan biricik amaç ve erek bildiği halkı emperyalizm ve kapitalizm tahakküm ve zulümden kurtaracak yönetim ve hakimiyetin gerçek sahibi kılmakla amacına erişeceği kanısındadır.'' M. Kemal ATATÜRK (TBMM Bildirgesi, 1920)
Atatürk, bu sevinçli ve mutlu günü sonsuza kadar yaşatmak için, ordumuza armağan etmiştir. Kazanılan bu büyük zaferden dolayı her yıl 30 Ağustos’ta törenler yapılır
Büyük Taarruz
Dağlarda tek tek
ateşler yanıyordu.
Ve yıldızlar öyle ışıltılı öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
birden bire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar `üç' dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun kenarına kadar,
eğildi durdu.
Bıraksalar
ince uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlayacaktı.
Nazım Hikmet
‘’Türk Kurtuluş Savaşı, Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmış, yurdu parçalanmak istenen bir milletin yeniden ayağa kalkışıdır. Emperyalizm çağının özelliklerini gösterir. Millî bir devrimdir ve emperyalizme ağır darbeler indirmiştir. Bu antiemperyalist niteliğiyle sosyalist dünya ve ezilen milletler tarafından desteklenmiştir. Savaş yüzyıllardır bağımsız devletler halinde yaşamış bir milletin bağımsız bir yurtta egemen olarak yaşama hakkının elinden alınmasına…’’ Z Sarıhan
30 Ağustos, bağımsız bir ülkenin yolunu açtı
30 Ağustos’un anlamı üzerine Tarihçi Zeki Sarıhan’ın altını çizdikleri… ‘’Zaferin emperyalizmin planlarının suya düşürüldüğünü ve bağımsız Türkiye’ye giden yolun açıldığını belirtti
NATO’ya girilince ilkeler terk edildi
Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı’nın ardından, 1952 yılında NATO’ya girdikten sonra ABD’ye yaklaştığını söyleyen Sarıhan, bunun sonucu olarak anti-emperyalist tutumun terk edildiğini dile getirdi. Sarıhan, “Türkiye zaten Amerika’ya yaklaştıktan sonra Kurtuluş Savaşı vermekte olan Afrika ve Doğu ülkelerine de sırtını döndü. O günden bu güne 30 Ağustos Zafer Bayramı adına yapılan her şey 30 Ağustos’un ve Kurtuluş Savaşı’nın ruhuna aykırıdır” dedi.