Yeni bir güne,
Yeni bir haftaya,
Yeni bir aya,
Yeni bir yıla, nasıl uyanmalıyız.
Bitip tükenmeyen iyi dileklerin, hayallerin, güzel sözlerin ardından; umudun tükendiği bir yaşamla baş başa kalırız. 2023 yılında yaşamın tüm zorluklarına bir de ekonomik kriz eklenince yurdum insanı iki elini başının arasına alarak, dizlerinin önüne çöküp kalakaldı. Hak, hukuk, adalet ve demokrasinin yok edildiği; geniş halk yığınlarının yoklukla, yoksullukla, yasaklarla, işsizlikle, hayat pahalılığı ile baş edebilmenin tek bir yolu var. Geniş halk yığınlarına bu düzeni reva görenlere karşı; mücadele bayrağını yükseltmek. 2024 yılı karanlıktan aydınlığa çıkmak için mücadele yılı olmalı. Umudun tükenmediği, sevginin, barışın, kardeşliğin, demokrasinin egemen olduğu bir TÜRKİYE özlemi ile güzel günlere yelken açalım.
BİZ BU KARANLIK YOLUN SONUNDA DOĞACAK GÜNEŞİ GÖRÜYORUZ
2024 yılının HOŞ GELMESİ için güzel sözlerle süslenmiş, iyi dileklerin arkasına saklanmayı bir kenara bırakıp, hep birlikte düşünelim. Kafa yorup, yaşamı ve kendimizi sorgulayalım. Bizler güzel günler için, hiçbir şey yapmadan, kötü gidişe dur demeden, aşımıza, ekmeğimize göz koyanları sorgulamadan; bir araya gelerek bozuk düzeni değiştirmek için mücadele etmediğimiz sürece, yeni yıl dileklerimizin gerçekleşmeyeceğinin farkında olalım. Olalım ki gerçekleri tüm çıplaklığı ile hep birlikte ’’kral çıplak’’ diye haykıralım.
İdeallerin yerini rant, yolsuzluk, israf, para hırsı ve egoların aldığı cehaletin eğitimin önüne geçtiği, sarıklı cumhuriyet düşmanlarının öne çıktığı bir dünyada umudu taze tutmak hiç de kolay değil. Ama imkansız da değil. İnsanlıktan sınıfta kalmamak adına; yanlış olan her şeye itirazımızı yüksek bir sesle haykırıp, bozuk gidişe dur diyebildiğimiz de YENİ YIL HOŞ GELECEK bize… Böylelikle gerçek insanlıkla tanışmış olacağız.
’’Uğurlar olsun eski yıl’’ demeye dilim varmıyor. İçimden canın cehenneme 2023 yılı demek geliyor.
Hayallerimizi oturduğumuz yerden sadece dilek dileyerek gerçekleşmesini beklersek; daha çokkk bekleriz.
Gerçekten tüm dileklerimizi gerçekleştirecek olan yeni bir yıl mıdır? Yoksa dileklerimizi dilemekle kalmayıp, gerçekleştirmek için mücadele mi etmeliyiz?
Yeni yılın hoş gelmesi, bir yıl sonra güle güle gitmesi için hep birlikte çok çok çalışmalıyız.
Güzel bir güne,
Güzel bir haftaya,
Güzel bir aya,
Güzel bir yıla,
Hep birlikte, MERHABA demek için el ele, omuz omuza vererek; hep bir ağızdan hep beraber, bozuk düzene karşı; YAŞASIN MÜCADELEMİZ DİYEREK HEP BİR AĞIZDAN HAYKIRMALIYIZ!
YENİ YIL HEPİMİZE KUTLU OLSUN
Yeni yıla, CUMHURİYET değerlerini koruyarak, ATATÜRK’ün açtığı yolda yürüyerek girelim. Yoklukla, yolsuzlukla, yasaklarla, hak, hukuk, adalet ile anılmayan, ülke gelirinin hakça bölüşüldüğü tüketen değil, üreten bir toplum olalım. İşte o zaman güzel günler göreceğiz.
Zaman tünelinden geçerek, geçmişte yolculuğa ne dersiniz? Ama önce SAPLA (NOEL) SAMANI (YILBAŞI) AYIRT EDEMEYEN KESEKLER İÇİN KISA BİR ANEKDOT
Noel, her yıl 25 Aralık tarihinde kutlanan, İsa’nın doğumunun hatırlatıldığı Hristiyan bayramıdır. Christmas da denilen Noel, Doğuş Bayramı, Kutsal Doğuş veya Milat Yortusu olarak da bilinir. Kutlandığı ülkelerde bayram olarak biline Noel, nüfusun çoğunluğunu Hristiyanların oluşturduğu birçok ülkede resmi tatildir.
Yılbaşı ise belli bir dinin bayramı değil, birçok ülkede bir yılın bitip, diğerinin başlamasının kutlandığı geceye verilen ad. Noel 25 Aralık’ta kutlanırken; yılbaşı 31 Aralık gecesi kutlanıyor.
21-22 ARALIK GECESİ
TÜRKLERDE YENİ YIL
NARDUGAN / ÇAM BAYRAMI
Ağaç motif olarak bütün halı, kilim işlemelerimizde vardır. İnsanların koruyucusu, sakallı ve kaftan giymiş olarak Gök Tanrısı Ülgen sarayından geceyi, gündüzü ve Güneş’i yönetiyor. Türklerin inanışında çok önemli olan Güneş gecelerin kısalıp, gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık’ta gece, gündüzle savaşıyor. Uzun bir savaştan sonra da gün, geceyi yenerek zafer kazanıyor.
Bu, Güneş’in zaferini ve yeniden doğuşu, büyük şenliklerle akçam ağacı altında kutlanıyor. Güneş’i geri verdi diye Gök Tanrı Ülgen’e dualar ediyorlar. Duaları Tanrı’ya gitsin, yılı iyi geçirdik diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar, dallarına bantlar bağlayarak o yıl için dilekler diliyorlar Tanrı’dan… Bu bayram için hazırlıklar yapılıyor. Evler temizlenip yiyecekler hazırlanıyor. Gök Tanrısı Ülgen’in kardeşi Erlik de o gün sırtında Türklere mahsus olan kürkü, kemeri, başında başlığı ve Türklerin icat edip giydiği çizmeler ile hediye dağıttığı düşünülüyor.
Bu Noel Baba kıyafeti eski Türk kıyafeti Geyik Sibirya’da yaşayan Türkler için kutsal… Türkler bu bayrama ÇAM BAYRAMI diyorlar. Ve inançlarına göre Nardugan (Çam Bayramı) eş, dost, akraba gibi yakınlarla bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır ve yeni gün uğur getirirmiş…
NOEL BAYRAMI GERÇEĞİ
22 Aralık’ta Güneş’in doğumu 25 Aralık’a alınarak adına Noel Bayramı ( İsa’nın doğuşu-Christmıs) diyorlar. Çam süsleme ise İsa’nın doğumundan yüzyıllar sonra 1605 yılında Almanya’da başlayarak tüm Hristiyan ülkelere geçiyor. Böylece, Türklerin Çam Bayramı, Noel Bayramı olarak dünyaya yayılıyor.
YENİ YIL HEPİMİZE KUTLU OLSUN
ÇAM BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN!...
Farkında olsak da, olmasak da kültürümüzün, yaşayışımızın, gelenek ve göreneklerimizin temelinde Şamanizm ve TENGRİ (GÖK TANRI) kökenli davranışlar vardır.