Gizemli tarihi, gezilesi ormanları, görülesi yaylaları olan MANZUT (Yeşilöz) Köyü sakinleri; mutsuz, üzgün, kırgın, kızgın, öfkeli ve kendilerini yalnız, sahipsiz hissediyorlar. Neden mi? Yüzyıllardır kullandıkları toprakları/yaylaları ellerinden alınıp; Düzce/Yığılca’ya bağlandı da ondan… Daha ne duruyoruz, kimi bekliyoruz? Bu çığlığa/sese kulak verelim.
MANZUT’A SES VER, Devrek/Zonguldak
-Manzut kimsenin umurunda değil mi?
-Olur mu? Hiç öyle bir şey!...
-Umurumuzda olmaz olur mu?
-Öyleyse bir şeyler yapmalı…
-En azından sessiz kalmamalı.
-Sahip çıkmalı Manzut’a
-Yalnız bırakmamalıyız.
-Manzut yanında olduğumuzu hissetmeli
-Kamuoyu oluşturmalıyız.
-‘’Bir elin nesi var, iki elin sesi var.’’
- Misali hareket edelim ki,
-İlgili makamların kulağı çınlasın.
-Ne mi geldi?Manzut’un başına
-Neler gelmedi ki…
Kızılcaören Yaylası, Manzut/Yeşilöz Köyü halkının yüzlerce yıldır hayvanlarının yayıldığı, yayla evlerinin ve damlarının bulunduğu, çocukların koşup oynadıkları, sütlerin sağılıp, yayıkların çalkalandığı bu yayla, daha düne kadar Devrek ilçesi Manzut/Yeşilöz Köyü sınırları içerisinde yer almaktaydı. Düzce’nin il olması ile birlikte Kızılcaören Yaylası tepetaklak oldu. Kızılcaören Yaylası’nın büyük bir bölümü Düzce ili Yığılca ilçe sınırları içinde yer alıverdi. Onunla bitmedi;Manzut/ Dere mahallesinden yaylaya giden yolun bir bölümünde tapulu tarım arazileri de Düzce il sınırları içine dahil oldu. Akıl alacak gibi değil! Üstelik bu giden yerler, Manzut Orman Bölge Şefliğine bağlı olmasına rağmen Zonguldak/Devrek/Manzut Köyü’nün elinden alındı. 1946 ve 1967 tapu kayıtlarında net bir şekilde gerçekler ortadadır.
Tüm bunlar nasıl oldu? Yaylatepe Orman Bölge Şefliğinin 2/B çalışması sırasında yapılan yanlışlık yüzünden yayla ve tarım arazilerinin elden gittiğini söyleyen Manzutlular da var. 10 yıllık zaman aşımına kurban gitmesin diye Manzut Köyü dava açtı. Mahkeme halen devam ediyor. En büyük sıkıntı birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olamamamız.
Manzutluların en muzdaripoldukları bir başka konu ise; güzelim ormanların müteahhiteDikili Ağaç Satış Yönteminile verilmesi… Yetersiz denetim ve kontrol olması halinde suiistimal olabileceği ve güzelim ağaçların yok edilebileceği endişesi taşıyan Manzut Köyü sakinleri var.
SAHİPSİZ DEVREK
Devrek’in başında karabulutlar hiç eksik olmadı. Gezilesi ormanları, görülesi yaylaları birer bire elden çıktı.
- Bir zamanlar Dirgine Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı olan Yedigöller idare bakımından Bolu’ya bağlanıverdi.
- Devrek Orman İşletme Müdürlüğü bağlı Pürenkaya ormanları, bir gecede Karabük il sınırları içinde yer alıverdi.
- Meydanı boş bulan Düzce hiç yerinde durur mu? Hop Kızılcaören Yaylası da elimizden uçtu gitti. Yanında fasulye bahçeleridebonus oldu.
Devrek bir kez daha gördü; ne kadar sahipsiz olduğunu…
Seçim zamanı meydanlarda mangalda kül bırakmayanların sesleri solukları çıkmadı. Ağzı açık ayran delisi gibi öylece giden ormanların, yaylanın ve tarım arazilerinin ardında bakakaldılar.
İŞİN BİR DE EKONOMİK BOYUTU VAR
Elimizden uçup giden orman bölgelerinde kesilen ağaçların, açık artırma ile yapılan satış bedelinin %2’si kadar tutarı belediyeye dellaliye payı olarak aktarılır. İşin kötüsü bu paradan da mahrum olduk.
MANZUT KÖYÜ’NE YAKINDAN BAKALIM.
Gün yüzüne çıkmamış tarihi kalıntılar, birbirinden ilginç söylenceler, mağara, taş evler, tarihi ahşap evler, toplu mezarlar, gizemli tarihi, Kızılcaören ve Alaçam yayları, uçsuz bucaksız ormanları ile keşfedilmeyi bekleyen bir köy MANZUT… Madalyonun öbür yüzünden baktığımızda ise yüzyıllık ahşap evlerin yerine dikilen 3/4 katlı beton yığınları ile çirkinleşen bir YEŞİLÖZ Köyü karşımızda duruyor.
Manzut Köyü’nün en eski sülaleleri: Doyduk, Manav, Özkökler ve Gökçeoğulları olduğunu yine köyde yaşayanlardan öğreniyoruz.
.2008 yılının yazındaHafız Yusuf Özkök ve Mustafa Sinekliköyleri Manzut hakkında dillerinden dökülenler: "Tarihi kanıtlara göre Manzut adı verilen köyümüzün ilk adı Manavlar sonraları Manavut ve sonrada Manav Türkmenleri döneminde Manzut olmuştur. Yeni adı Yeşilöz ve Eğerci nahiyesine bağlıdır. Manzut köyü (Yeşilöz) ormanlarla çevrili güzel yaylaları ile keşfedilmeyi bekliyor"
MANAV SÖZCÜĞÜNE BİR DE MERCEK ALTINDAN BAKALIM
Manav Nedir? Manav Türkleri Kimlerdir?
Manav Türkmenleri, kuzeybatı Anadolu'da yaşayan göçebeliği asırlar önce bırakmış yerleşik Türkmenlerdir. Osmanlı kaynaklarında Manavlar, Manavlı (Manavlu), Manavlar Parakendesi biçiminde YörükânTaifesi’ne bağlı bir topluluk olarak gösterilmektedir.[150] Manavlar için yöredeki Yörükler yórúğúŋyörümeẽnǐne manav deriz. («Yörüğün yürümeyenine Manav deriz») demektedir.[151] Adapazarı, Bilecik, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Kastamonu, Kocaeli, Eskişehir, Afyon ve ZONGULDAK'ta yoğun olarak yaşayan Türkmenlere Yerli veya Manav denilmektedir.[152] Kaynak:Sümeyye Köktürk Gergerlioğlu, Kocaeli Türkmenleri (Manavlar
Yerleşik Oğuzlara/Türkmenlere/Türklere hep manav denildiğini öğreniyoruz.
Işıl Altun, Manav tanımını şöyle yapmıştır: “Orta Asya’dan, Batı Anadolu’ya gelen Türk, Türkmen, Yörük. Oturursa Manav, gezerse Yörük” demiştir.
Bir insanın manav olduğunu nasıl anlarsın?
Manavca konuşma şivesi…
Baykuşa hulukuş
Civcive cırık
Babaya buba
Kıyafete urba
Eşarba şarpa
Terliğe tellik
Çocuğum oğlum kızıma Çocim/ koçum
Değişiğe denişik
Fırına furun
Sabuna sabın
Patlıcana badılcan
Fareye sıçan
Teyzeye dize. Teze
Mandaya Donbay
Uçağa teyare
Pantolona pontul
Muşmulaya töngel döngel
Güğüme güm
Ahıra tam dam
Çocuğuma çocim koçum
Maşrabyamaştaba
Diğer odaya ötya
Sincaba çökelez
Güzele yavız/yağız
Horoza horuz.
Salona hayat.
Jilete cilet
Köpeğe it
Götüre götü
Getire geti
Softaya sini
Ayırmak tillemek
Yürüyerek yörlek
Küçüğe fıcık
Kabağa gabek
Sıcağa ıscak
Sarımsağa samsak.
Tavuğa tovuk
Değirmene diğmen
Ayakkabıya yemen
Soğana suvan
Leğene ilyan derler…
Formun Altı
Biraz daha geriye gidecek olursak Türkistan’daki Kazak-Kırgız ve Sibirya’daki Yakut Türkeri’nde görülen Manap veya Manağ’dan geldiğini öğreniyoruz.Çünkü eskiden Türkçede “v” sesinin olmamasından dolayı, bunun zamanla “b” ve “p” sesinden veya “g” ile “k” sesinden yumuşayarak ortaya çıktığını düşündürmektedir
Yani Manav; “bir yere sonradan gelenleri, yerleşik olanlardan ayırt etmek için kullanılan” ve “Türkçe dışında dil bilmeyen” topluluk anlamında kullanılan bir kavramdır.”
AyrıcaOsmanlı Devleti, fethettiği yerleri kendi yurdu yapmak amacıyla, Manavları yerleşik kültürlerinden dolayı bu bölgelere yerleştirmekteydi. Çünkü yerleşik bir kültür formuna sahip Manavların, yerleştirildikleri her bölgede hemen kurulu düzene geçerek aynı yörede yüzyıllarca yaşadıkları tespit edilmiştir. Ayrıca yerleşik bir yaşam anlayışını benimseyen bu topluluk üyelerinin, bu alanlarda toprağı işlemesi, tarımla uğraşması arazilerin boş kalmasını da önler.
Son söz; Göçebeliği bırakıp yerleşik düzene geçen Manav Türkmeni atalarımızın hatıraları önünde saygı, sevgi ve özlemle eğilmek de bize düşer. Burası dünya medeniyetinin beşiği ANADOLU toprakları…