İyiden, güzelden, doğrudan, haktan yana bir başkaldırı, yakılan isyan ateşi; Can Yücel’in şiirlerinde sevgi ve öfkeyle harmanlanarak karşımıza çıkıyor.
21 Nisan 1971’de gençlere yazdığı şiir
Sevgili Gençlik
Öyle parçalandım ki ömrümde
Sevgiyle öfke arasında,
Sevgimi öfke vurdu
Öfkemi sevgi kaçırdı
İçim parçalandı arada
Bir de bir gün baktım gökyüzüne bir bayram gecesi
Bir kestane fişeği açmıştı yedi rengimden
Yağıyorum çocukların üstüne
Can Yücel
"Unutma bizi" diyenlere "sizi unutmuyoruz" demek için yazdığı şiir.
Anayasası İnsanın
Kan yasası bu insanın:
Üzümden şarap yapacaksın
Çakmak taşından ateş
Ve öpücüklerden insan!
Can yasası bu insanın:
Savaşlara yoksulluklara
Ve bin bir belaya karşın
İlle de yaşayacaksın!
Us yasası bu insanın:
Suyu şavka döndürüp
Düşü gerçeğe çevirip
Düşmanı dost kılacaksın!
Anayasası bu insanın
Emekleyen çocuktan
Uzayda koşana dek
Yürürlükte her zaman
Can Yücel’in Etkileyici Sözleri
Can Yücel’in sözleri de şiirleri kadar etkileyici ve yaşadığı döneme damgasını vurmuştur. Can Yücel, asla unutulmayacak ve sözleriyle her zaman bizimle hatırlanacak.
Can Yücel’in bir panelde Duygu Asena’nın Nazım Hikmet’e kartpostal şairi demesine verdiği yanıt hiç unutulmadı.’’ Kart sensin, postalda sana girsin’’.
1. Bilinmedik bir hüzün var içimde, bir gariplik. Anladım ki, ya ben fazlayım bu şehirde ya da biri eksik..
2. Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık; çalınan birinin kalbiyse eğer.
3. Galiba yoruldum. Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar… Kendimi her kaybettiğimde, seni de kaybediyor olmaktan yoruldum.
4. Acılara bakıp da küsme sevdalara, yavura kızıp da oruç bozulmaz. Sök at kafandan acabaları, kemik aynı yerden iki defa kırılmaz.
5. Aşk da önemli olan aynı elleri tutmak değil, bir ömür hiç bırakmamaktır.
6. Çok sahiplenmeden seveceksin mesela. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, hem de hep senin kalacakmış gibi.
7. İçin yanarken üşümek, yüreğin kan ağlarken gülmek, özleyip de sevdiğini görememek. İşte aşk bu olsa gerek !
8. Benim halim memleketin hali.
9. Can Yücel’e sorarlar; Neden hep babanıza olan sevginizi anlatan şiirler yazıyorsunuz da,annenize olan sevginizi anlatan şiirler yazmıyorsunuz? Can Yücel cevap verir; Anneme olan sevgimi anlatacak kadar şair değilim.
EPİGRAMLAR ( mizahi kısa şiir…)
ŞİİR
Şiir bir tahta kaşıktır
Sapı ortasına denk düşen
ANADOLU
Bir kısrak başı gibi
Bir şikâyet kutusu
Bir çatapat kâfi
MUHAVERE
– Ben:
Senle aramızdaki birlik ve
Bölünmez bütünlüğümüzü hiçbir yosma bozamaz
Bu bir bağlılık yeminidir
– O birliğe ve bölünmez bütünlüğe
Kasteden kim varsa iki bacağından
Tuttuğum gibi cart diye ayırırım
PANDORA’nın KUTUSU
Açma kutuyu
Söyletme kötüyü
AĞZIM SULANDI
Şiir kokoreç kokusudur
Nâzım usülü mangaldan
Yarı kızarmış çeyrek ekmeğin içine düşersin
Dize dize dizip
Üstüne de bol kekik
CAN YÜCEL
Can Baba, bizim için yaşam boyu kullanacağımız mutluluğun şiirini yazmış.
SAĞLIK OLSUN
Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama
Yarım saat erkene kurulsun saatin
Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin..
Pencereyi aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin
Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin
Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin
Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart
Çek kızarmış ekmek kokusunu içine
Bak güzelim kahvaltının keyfine..
Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis, önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin
Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlık bir gün dile
Sonra koş git işine, dünden, önceki günden,
Hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla,
Ohhh şöyle bir hafifle
Bir güzel kahve ısmarla kendine, seni mutlu eden sesi duymak için alo de
Hiç işin olmasada öğle üzeri dışarı çık
Yağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın, hatta üşü hava soğuksa
Yürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil, görerek bak
Çiçek görürsen kokla, köpek görürsen okşa, çocuk görürsen yanağından makas al..
Sonra, şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı, sen çok darda iken kimler seni ferahlattı,
Hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı?
Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?
Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen ara
Hatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil, kucaklar gibi sor..
Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak, yüzünde güller açtıracak..
Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun..
Yemeğin ne olursa olsun, masanda illaki kumaş örtü olsun..
Saklama tabakları, bardakları misafire
Sizden ala misafir mi var bu dünyada
Ailecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil,
vazife yapar gibi hiç değil,
şöyle keyfe keyif katar gibi,
lezzete lezzet katar gibi, eksik bıraktıklarını tamamlar gibi
tadına var akşamının..
Gece evinde, dostların olsun
Sohbet mezen, kahkahan içkin olsun..
Arkadaşım, hayat bu daha ne olsun?
Ama en önce ve illaki sağlık olsun!
………………………………….. Can Yücel
Ölüm kapıyı çaldığında Can Baba’nın yaşama devam etme arzusunu şiirinde dile getirişi etkileyici.
TERSTEN YAŞAMAK |
|
Yaşamın en tatsız tarafı sona eriş şeklidir...
Şüphesiz ki yaşamı tersten yaşamak daha güzel, hatta mükemmel olurdu.
Nasıl mı?
Cami'de uyanıyorsunuz.
Bir tahta sandık içerisinde, herkes karşınızda saf durmuş, iyiliğinize dua
ediyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette tabuttan doğruluyorsunuz,
yaşlı, olgun, ve ağırbaşlı olarak.
Herkes etrafınızda, büyük bir itibar, iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi
hazır.
Arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz………………….
Can Yücel, modern Türk şairidir. Kullandığı samimi dil ve bariton sesi ile okuduğu Türk şiirinde farklı bir tarz yaratmıştır. Köy Enstitülerinin kuruluşunda büyük emeği olan, 7 yıl süre ile Millî Eğitim Bakanlığını yapan Hasan Âli Yücel’in oğludur.
Doğum tarihi: 21 Ağustos 1926, İstanbul
Ölüm tarihi ve yeri: 12 Ağustos 1999, Datça
Defin tarihi ve yeri: 17 Ağustos 1999, Datça Mezarlığı
Ebeveynler: Hasan Yücel, Gülsüm Refika Yücel
Çocuklar: Güzel Yücel, Su Yücel, Yeni Hasan Yücel