14 Şubat,
SEVGİLİLER GÜNÜ
Sevgililer günü günümüzden çok daha evvel Antik Yunan'da kutlanıyordu!
Sümer'deki AŞK Tanrıçası İnanna ile Çoban Tanrısı Tammuz (Dumuzi) ve Anadolu'daki Attis-Kibele evlilikleri gibi Antik Yunan'da da Tanrıça Hera ile Tanrı Zeus'un kutsal evliliği yüzyıllardır kutlanıyor.
İnanna ve Dumuzid'in evlenmesini tasvir eden Sümer eseri
Zeus genel olarak partnerlerini aldatan çapkın bir yapısı vardır ve bir gün şekil değiştirerek Hera ile birlikte olur. Aldatıldığı ve gururuyla oynadığı için Zeus'u sadece onunla evlendiği takdirde affedebileceğini söyler ve kutsal evlilik gerçekleşir. Antik Yunan'da Tanrıların Tanrısı olan Zeus evlenince Tanrıça Hera'da Tanrıların Tanrıçası olmuştur.
Antik Yunan'daki Hera, Roma'da Juno ismini alır. Roma'da kadınlık ve evlilik tanrıçası olarak bilinen Juno'ya duyulan saygı sebebiyle 14 Şubat tatil ilan edilir ve bu tarihte çeşitli ritüeller gerçekleştirilir. Böylelikle 14 Şubat, Antik Yunan tanrıçası Hera'nın sevgililere hediyesi olmuş oluyor.
EVLİLİK TANRIÇASI HERA
ANADOLU’DA AŞKI EFSANE OLANLAR
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin, Kerem ile Aslı, Tahir ile Zühre hikayelerinin orijinal kökeni, İnanna ve Tammuz (Dumuzi)
Aşkın gücünü göstermek için efsaneleşen. Leyla İle Mecnun, Ferhat ile Şirin, Kerem ile Aslı, Tahir ile Zühre, Yusuf ile Züleyha gibi yıllar içinde sözlü anlatım yoluyla kuşaktan kuşağa aktarılan halk hikayeleri de, günümüzde hızla tüketilen sevgilerin karşısında hala dimdik ayakta duruyor.
Dersimiz, Türkçe/Dilbilgisi olsun.
SEVGİLİ sözcüğüne hep birlikte bir göz atalım.
Sevgili sözcüğü sıfattır, anlamı ise sevgi duyulan sevilen.
Sevgili Arkadaşım,
Sevgili Faik,
Sevgili Deniz, gibi…
Şimdi gelelim derin mevzuya,
Sevgili, bir isimdir.
Bildiğimiz isimlerden farkı, uçurumun kenarında açan bir çiçek olması. Güzeldir ama bir o kadar da tehlikeli. Deli divane olup, ateş basınca anlamı ortaya çıkar. Aşık olunan, sevilen kimsedir.
Sevgili, bir ismin çok ötesindedir artık.
SEVGİLİM olmuştur.
BENDE KAL
Bir tohum verdin
Çiçeğini al
Bir çekirdek verdin
Ağacını al
Bir dal verdin
Ormanını al
Dünyamı verdim sana
Bende kal
……………….. Aziz Nesin
ANLADIM
Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,
Kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış
Kendi yolumu çizdiğimde anladım…
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak, dinleyerek
değil… Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım…
Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım…
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı; gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım…
Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkaha çevirdiğinde anladım…
Bir insani herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği
acıtabiliyormuş, Çok acıttığında anladım…
Fakat hak edermiş; sevilen onun için dökülen her damla
Gözyaşını, Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım…
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini elime koyduğunda anladım…
‘’Sana ihtiyacım var, gel!’’ diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana ‘’git’’ dediğimde anladım…
Biri sana ‘’git’’ dediğinde, ‘kalmak istiyorum’’ diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım…
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş, her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım…
Özür dilemek değil, ‘’affet beni’’ diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,
Gerçekten pişman olduğumda anladım…
Ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiş
Sevgi dolu yüreklerde gurur olmazmış
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım…
Ölürcesine isteyen beklemez, sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım…
Sevgi emekmiş;
Emek ise vazgeçemeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar
Sevmekmiş…
………………………………………………………. Can YÜCEL
‘’İnsan sevmeye başladı mı yaşamaya da başlar." W. Shakespeare
Hayatım anlamsız diyorsan eğer
Her şey bir insanı sevmekle başlar.
İnsanın gölgesi dünyaya değer
Her şey bir insanı sevmekle başlar.
Kıskacına aldı hızlandı zaman
Savrulup gidersek halimiz yaman
İllâ sevgi derdi atalar tamam
Her şey bir insanı sevmekle başlar.
Depresyon içinde kalmayım dersen
Gün boyunca ilaç almayım dersen
Gençlikte gül gibi solmayım dersen
Her şey bir insanı sevmekle başlar.
Nefret yüklü ise sıyrıl dört yanın
İnsansız ortamda sıkılır canın
Aşksız tadı olmaz fani dünyanın
Her şey bir insanı sevmekle başlar.
………………………. Turhan Şahin
SAHİP OLDUKLARININ
DEĞERİNİ ANLAYAN İNSAN
MUTSUZLUKLARINI BİLE
YAPAY DEĞİLGERÇEK SEBEPLER
ÜZERİNE KURAR.
***
İNSANLAR SEVMEKTEN KORKUYOR
HATTA ÖDLERİ PATLIYOR
ÇÜNKÜ SEVMEK EMEK GEREKTİRİR
Kendimizi hayata bağlayan kancalar buldukça tüm zorluklar aşılır.
Bu kancalar; küçük hobiler zevkler, aşk ve elbette sevgidir. İnsanın hayattan zevk alması için içinin rahat olması gerekir. Bu rahatlıkta en çok sevgiyle ikamet edilir. Sevgiden daha önemli ne var hayatta? Sevgi vermek de almak da kolay değildir, emek ister. (A.Sicimoğlu)
Sevdiğim dillere destan;
Sevdiğim, meyil verdiğim;
Ben dizinin dibinde elpençe divan,
Samanlık seyran. (Orhan Veli)
İki gönül bir olunca samanlık seyran olur derler, inanma!...
Günümüzde iki gönül bir oluyor olmasına ama ardından işsizlik, hayat pahalılığı derken çıkış yolu bulamayan güzel insanlar yaşamlarına son vererek, bu dünyadan göçüp gidiyorlar. Geriye kalanlarda televizyon ekranlarında evlilik programı ya da takip ettikleri dizileri izlerken, üzüldüklerini sanıyorlar. Bu kadar zor mu? Gerektiğinde vatan için toprağa düşenleri iş sahibi yapıp, hayat pahalılığından kurtarmak. Ne kadar güzel söylemiş, Nejat İşler ‘’Sevginin nefretle akraba olduğunu tekrar anladım’’
"Her şey bir insanı sevmekle başlar."
(Sait Faik Abasıyanık'ın öyküsünün başlığı)
YÜREĞİMİZDE SEVGİ HİÇ EKSİK KALMASIN.
DOĞADA SEVGİ İLE KALIN.