DÜN, Sevr Antlaşması ile Türkiye’yi egemenliği altına almak isteyen emperyalizm (İngiltere, Fransa, İtalya) ve yerli işbirlikçileri (padişah Vahdettin…)
BUGÜN, Şantaj, tehdit ve ekonomik yaptırım dayatması ile Türkiye’yi zapturapt altına almak isteyen emperyalizm (ABD) ve yerli işbirlikçileri Fethullah Gülen Cemaati (FETÖ), Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı tarikatların da her an terör örgütüne dönüşme olasılığı var.
ATATÜRK’E VE CUMHURİYETE SALDIRI YARIŞI
- Cumhuriyetimizin kuruluşunun 96. yılını kutlama hazırlıkları kapsamında; Türk Bayrakları’nın taşınacağı bayram yürüyüşüne ‘’Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması’’ bahanesi ile Nevşehir’de izin verilmedi.
- Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman, "Şeriat için hiçbir engel yok. Anasınıfından üniversiteye kadar okullar açılabilir" dedi.
- 2015 yılından bu yana hiçbir hutbesinde Mustafa Kemal Atatürk’e yer vermeyen ve bu nedenle eleştirilerin hedefi olan Diyanet İşleri Başkanlığı, aynı tutumu 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı arifesinde de devam ettirdi. Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı Fesli Kadir’i ziyaret etmeyi unutmadı.
- Cumhuriyet karşıtlığı, onun kurucusu ve simgesi olan Mustafa Kemal Atatürk düşmanlığını da kaçınılmaz olarak beraberinde getiriyor.
İngiliz işbirlikçisi Derviş Vahdeti, Sait Molla, Dürrizade Abdullah, İskilipli Atıf gibi gericilerin torunları bilmezler ki dedelerinin tasfiyesi üzerine CUMHURİYET kurulmuştu.
Cumhuriyetimizi yok etmek isteyen iç ve dış düşmanlara karşı sonsuza kadar mücadele etmeliyiz.
HALİFE/PADİŞAH VAHDETTİN AÇIKÇA MİLLİ MÜCADELEYE KARŞI İÇ SAVAŞ BAŞLATTI
Padişah Vahdettin milli mücadeleye düşmandı.
10 Nisan 1920’de Şeyhülislam Dürrizade Abdullah, Milli Mücadele’ye katılanları öldürmenin ‘’din gereği’’ olduğunu belirten belirten bir fetva yayımladı. Halife / Padişah Vahdettin’in onayladığı bu fetva İngiliz uçaklarıyla Anadolu’ya atıldı.
23 Nisan 1920’de TBMM açıldıktan sonra Osmanlı Yönetimi; padişahından sadrazamına, içişleri bakanından şeyhülislamına kadar bütün unsurlarıyla Atatürk’e ve Milli Mücadele’ye açıkça düşman oldu.
10 Ağustos 1920’de Padişah Vahdettin’in kabul etmesiyle Osmanlı Hükümeti, Türkiye’yi paramparça eden Sevr Antlaşması’nı imzaladı. Milli mücadele kazanıldığı için Sevr onaylanmadı ve hayata geçirilemedi.
Dün Yunan’ın galibiyeti ,için seferber olanlar; Vahdettinler, Damat Feritler, Mustafa Sabriler, Ali Kemaller, Ali Rüştü Efendiler, Hilmi Efendiler… kaybettiler.
Bugün ve yarında, ‘’Keşke Yunan galip gelseydi’’ diyen Fesli Kadirler ve onu el üstünde tutan vatan hainleri kaybedecek.
Sözde barış antlaşması adı altında padişah Vahdettin ülkenin ölüm fermanına imza attı.
Sevr Antlaşması, emperyalizmin Türkiye’yi egemenliği altına almasıdır.
Antlaşmaya göre, kâğıt üzerinde Orta Anadolu’da küçük bir Türkiye’den söz edilmişse de, pratikte böyle bir devletin yaşama imkânı bulunmamaktaydı. Dolayısıyla Sevr Antlaşmasının nihai hedefi Anadolu’da ki Türk varlığına son vermekti.
‘’Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?’’ Namık Kemal
“Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri’’
Ulusal Kurtuluş Savaşı Mustafa Kemal’in19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıkmasıyla başladı. 4 yıl süren savaş, 26 Ağustos 1922 tarihinde Başkomutan Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Yunan ordularına karşı büyük bir taarruz başladı. 30 Ağustos’ta bozguna uğrayan Yunan ordusu İzmir yönüne kaçmaya başladı. “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” emrini verdi. Bu emirle başlayan takip 9 Eylül’de Türk ordusunun İzmir’e girmesiyle sonuçlandı. Kurtuluş Savaşı 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasıyla kesin olarak sona ermiştir.
Cumhuriyet 29 Ekim günü sabahleyin CHP grubunda konuşuluyor mutabık kalınıyor. Öğleden sonra Büyük Millet Meclisi toplantı halinde. Maddeler tek tek oya konuyor. En sonunda tasarının tümü oya konuyor. O zamanki anılarda ‘Başkanın sesi titriyor’ deniliyor. Heyecanlanmasın mı? Rejimi oylatacak… İttifakla kabul ediliyor, müthiş bir sahne: Salon milletvekilleriyle dolu, balkonlar dolu. Yer bulamayanlar da duvarların önünde ayakta. Herkes kucaklaşarak, ağlaşarak, ‘Yaşasın Cumhuriyet’ diye sevinç çığlıkları atıyorlar.
Sonra Cumhurbaşkanlığı seçimine geçiliyor, 158 üyenin oy birliğiyle Mustafa Kemal Paşa Cumhurbaşkanı seçiliyor. Saat 20.45’te kürsüye geliyor, kısa bir konuşma yapıyor. Cumhuriyet’in muvaffak olacağını söylüyor." (Turgut Özakman)
HAİNLERİN BAŞI PADİŞAH VAHDETTİN Mustafa Kemal Atatürk Anadolu’da 1919-1923 yılları arasında, yurdumuzu işgal eden güçlerle savaşırken, bir taraftan da içerdeki hainlerle uğraştı. VAHDETTİN’İ BİZ DEĞİL MECLİS HAİN İLAN ETTİ Tarih, 25 Eylül 1920 / Yer: TBBM Saltanat ve hilafet konusu görüşülüyor. Görüşmeler uzayınca Atatürk söz alıp şunları söylüyor: ‘’İkide birde Meclisi Alinizin bu mesele üzerinde müzakere ve münakaşa açması caiz değildir kanaatindeyim. Bugün bu makamı işgal eden zat (Vahdettin) bu millet ve memleket için hain bir adamdır. (alkışlar) Müsaade buyurunuz beyim. Hain bir adamdır. (alkışlar, bravo sesleri) ‘’ (TBMM Gizli Celse Zabıtları, C.1, S. 135)
|